Ünlü PR'cıdan Hürriyet Okur Temsilcisi'ne çarpıcı itiraf: Utanarak izliyorum!
Halkla İlişkiler sektörünün önemli isimlerinden Şermin Topçu, PR'cı-gazeteci ilişkisine dair ilginç tespitler yaptı.
Bir dönem Akşam Gazetesi'nde reklam ve iletişim stratejileri üzerine eleştiriler de yazan halkla ilişkiler sektörünün önemli isimlerinden, İndico İletişim Ajans Başkanı Şermin Topçu, Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici'ye gönderdiği e-postada çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Haber değeri yaratmak yerine bir gezi ile haber olabilmeyi tercih eden PR’cı sayısının gün geçtikçe arttığını dile getiren Topçu, "Bu da ne yazık ki PR mesleğinin itibarının azalmasına sebep oluyor" dedi.
İşte Topçu'nun Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici'nin bugünkü köşesinde yer alan o e-postası:
‘Kabahatin büyüğü PR’cılarda’
MEDYA ombudsmanı olarak, gazetecilerin davet gezilerine gidip şirket tanıtımları yapması ve özel firmalarla etikdışı ilişkilere girmesini eleştiriyorum.
Fakat bu ilişkide taraflardan biri de halkla ilişkiler (PR) sektörü çalışanları. Acaba onlar gazetecilerle ilişkilerinde etik davranıyorlar mı?
Bu sorunun yanıtını sektörün önde gelen isimlerinden Şermin Topçu’nun gönderdiği e-postadan okuyalım:
“Bir PR’cının öncelikli görevi, temsil ettiği markayı haber yaptırmak değildir. Aksine öncelikli görevi, markanın medyada yer alabilecek haber içeriğini sağlamaktır. Bunu sağladıktan sonra gerisi zaten kendiliğinden gelir.
Ne yazık ki son dönemde PR sektöründe böyle bir eğilimin olmadığını üzülerek, bazen de utanarak izliyorum. İçeriği olmayan cafcaflı geziler yaptırarak markasını haber yaptırma peşinde olan PR’cı sayısı artıyor.
Oysa biz PR’cılar ne tur operatörüyüz ne de gezi kontenjanı doldurmaya çalışan tur rehberiyiz. Tam tersine bizler, markası için sürekli proje geliştirmek zorunda olan fikir işçileriyiz. PR’cıların herhangi bir yaratıcılık gerektirmeyen, fuara gazeteci götürmek gibi basit eylemden utanması gerekir.
Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri geliştirmek emek isteyen, uzun ve zahmetli bir süreç. Haber değeri yaratmak yerine bir gezi ile haber olabilmeyi tercih eden PR’cı sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu da ne yazık ki PR mesleğinin itibarının azalmasına sebep oluyor. Zira PR bir fikir işçiliği mesleği olarak algılanmıyor. Tam tersine bir ‘eller havaya’ mesleği olarak algılanıyor. Bu yüzden bir sürü genç gazeteci PR’cılar aleyhinde aklına gelen her türlü aşağılayıcı yazıyı yazma hakkını kendinde görüyor. Mesleğin saygınlığı gün geçtikçe değer kaybediyor. Bir dönemin Alaettin Asna’ları, Betûl Mardin’lerinin saygınlığı kalmadı artık. Çuvaldızı kendimize batırmakta büyük fayda var.”