03 Ara 2016 12:47
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:13
Ünlü oyuncu ödül aldı, sözleriyle olay yarattı: Türkiye, her şeye hükmeden cahil istilası altında!
Ünlü oyuncu Serra Yılmaz ödülünü, Roma'daki Cumhuriyet Senatosu'na ait Giustiniano Sarayı'nda dün akşam gerçekleştirilen törenle aldı.
İtalya’da, Ferzan Özpetek’in yönettiği filmlerindeki rolleriyle tanınan ve sevilen Serra Yılmaz, tiyatro alanında da İtalyanların kalbini kazandı. Konuşmasında “Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada zor bir dönemden geçiyoruz” diyen Yılmaz, "Bu söylediğim şey, Türkiye için de geçerli diyerek şu örneği verdi:
“Şu an Türk Lirası büyük değer kaybetmekte ve gücü elinde tutanlar, “Dolar artıyor, ancak bu bizi ilgilendirmez, biz Türk Lirası kullanıyoruz” diyerek propaganda yapıyor. Yani, her şeye hükmeden cahilliğin düzeyini hayal edebilirsiniz.”
Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ve kültür alanında faaliyet gösteren kişilere verilen Franco Cuomo Uluslararası Ödülü’nün “tiyatro” kategorisi kapsamında ödüllendirildi. Yılmaz bu ödülü, 12 yıldır Floransa’daki Rifredi Tiyatrosu’nda kapalı gişe oynayan “Ultimo Harem (Son Harem)” ve 1 yılı aşkın süredir de Elif Şafak’ın “Baba ve Piç” adlı romanından uyarlanan “La Bastarda di İstanbul (İstanbul’un Piçi)” oyunlarında gösterdiği performanstan ötürü elde etti.
Serra Yılmaz ödülünü, Roma’daki Cumhuriyet Senatosu’na ait Giustiniano Sarayı’nda dün akşam gerçekleştirilen törenle aldı.
2007 yılında hayatını kaybeden yazar, gazeteci ve oyun yazarı Franco Cuomo’ya adanmış olan etkinlik, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da destekleniyor.
Serra Yılmaz’a, La Bastarda di İstanbul’daki oyunundan ötürü, Eylül ayında da ülkenin önemli ve prestijli tiyatro ödüllerinden olan Persofone kapsamında “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü verilmişti.
“Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada zor bir dönemden geçiyoruz”
Ödülü verilirken Serra Yılmaz’a, Türkiye’de yaşanan gelişmelerle ilgili düşünceleri de soruldu. Jüriye teşekkür edip, kendisini ödüllendirmiş olmalarından ötürü büyük memnuniyet duyduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Serra Yılmaz, “Çok kötü bir dönem yaşıyoruz, ama sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada; biz artistler, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve adalet yanlılarının savunduğu değerler bakımından zor bir dönemden geçiyoruz” diye konuştu.
En önemli şeyin ise kültür olduğuna inandığını ifade eden oyuncu, bütün kıtaları etkilemekte olan ekonomik darboğazın ilk kurbanının ise kültür olduğunu, kültür bütçelerinin kesildiğini görmenin kendisini üzdüğünü dile getirdi.
“Bizi hızla dibe çeken bir cahilliğin istilası altındayız”
Tiyatroya, okullara, arkeolojiye artık daha az bütçe ayrıldığını belirten Yılmaz, “Ancak ben, tam da böyle zamanlarda kültüre daha fazla bütçe ayrılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü sadece kültür bizi kurtarabilir. Çünkü şu an, bizi hızla dibe çeken bir cahilliğin istilası altındayız ve bu, insanlık için hiç de iyi değil” diye konuşmasını sürdürdü.
"Her şeye hükmeden cahilliğin düzeyini hayal edebilirsiniz"
“Bu söylediğim şey, Türkiye için de geçerli” ifadesini kullanan Serra Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bir örnek vermek gerekirse; şu an Türk Lirası büyük değer kaybetmekte ve gücü elinde tutanlar, “Dolar artıyor, ancak bu bizi ilgilendirmez, biz Türk Lirası kullanıyoruz” diyerek propaganda yapıyor. Yani, her şeye hükmeden cahilliğin düzeyini hayal edebilirsiniz.”
“Dünyanın kötü gidişatına iyi olarak direniyorum”
Törenin ardından açıklamada bulunan Serra Yılmaz, ödüllendirilmenin güzel bir şey olduğunu söyleyerek, “Bu sene de İtalya’da güzel ödüller aldım. Benim için büyük bir onur, büyük bir memnuniyet, çünkü dünyanın gidişatı ne yazık ki kötü. Ancak dünyada olan her şeye rağmen, tüm savaşlara, yok edilen şehirlere, yok edilen kaderlere, israf edilen gençlere, bütün bu acıya rağmen iyi olmak da iyi bir direniş bence. Onun için ben iyi olmayı seçiyorum” diye konuştu.
Söz konusu ödülün, bir oyuncu olarak yorumları üzerine verilmiş bir ödül olduğunu belirten Yılmaz, “Ben bir anlatıcıyım, sözlü geleneği sürdüren biriyim. Dolayısıyla ben sadece anlatıyorum, çünkü bana hep sorulur, kitap yazmayacak mısın? Hayır, ben kitap yazmıyorum, ama benimle birlikte başkaları kitap yazabiliyor, ben anlatıyorum, çünkü benim işim bir anlamda yorumlamak, anlatmak. Biraz da böyle bir motivasyonla bu ödül bana verildi. Onur verici bu” ifadesini kullandı.
Franco Cuomo’yu tanımadığını söyleyen Serra Yılmaz, “Genç yaşta aramızdan ayrılmış, ama kendi babamla paralellik kurdum; gazeteci olmaları, sanat dallarıyla ilgileniyor olmaları, yazar olmaları, babamın sinema eleştirmeni olması, düşünce özgürlüğünden yana insanlar olmaları…” dedi.
Yılmaz, Şubat ayı sonundan itibaren La Bastarda di İstanbul’un Floransa’da yeniden sahneleneceğini, daha sonra Venedik, Verona ve Vicenza kentlerine yönelik turne yapacaklarını da anlatarak, “Tiyatroyu temsil ederek İtalya’da var olmak çok güzel” diye duygularını dile getirdi.
“Şu an Türk Lirası büyük değer kaybetmekte ve gücü elinde tutanlar, “Dolar artıyor, ancak bu bizi ilgilendirmez, biz Türk Lirası kullanıyoruz” diyerek propaganda yapıyor. Yani, her şeye hükmeden cahilliğin düzeyini hayal edebilirsiniz.”
Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ve kültür alanında faaliyet gösteren kişilere verilen Franco Cuomo Uluslararası Ödülü’nün “tiyatro” kategorisi kapsamında ödüllendirildi. Yılmaz bu ödülü, 12 yıldır Floransa’daki Rifredi Tiyatrosu’nda kapalı gişe oynayan “Ultimo Harem (Son Harem)” ve 1 yılı aşkın süredir de Elif Şafak’ın “Baba ve Piç” adlı romanından uyarlanan “La Bastarda di İstanbul (İstanbul’un Piçi)” oyunlarında gösterdiği performanstan ötürü elde etti.
Serra Yılmaz ödülünü, Roma’daki Cumhuriyet Senatosu’na ait Giustiniano Sarayı’nda dün akşam gerçekleştirilen törenle aldı.
2007 yılında hayatını kaybeden yazar, gazeteci ve oyun yazarı Franco Cuomo’ya adanmış olan etkinlik, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da destekleniyor.
Serra Yılmaz’a, La Bastarda di İstanbul’daki oyunundan ötürü, Eylül ayında da ülkenin önemli ve prestijli tiyatro ödüllerinden olan Persofone kapsamında “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü verilmişti.
“Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada zor bir dönemden geçiyoruz”
Ödülü verilirken Serra Yılmaz’a, Türkiye’de yaşanan gelişmelerle ilgili düşünceleri de soruldu. Jüriye teşekkür edip, kendisini ödüllendirmiş olmalarından ötürü büyük memnuniyet duyduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Serra Yılmaz, “Çok kötü bir dönem yaşıyoruz, ama sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada; biz artistler, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve adalet yanlılarının savunduğu değerler bakımından zor bir dönemden geçiyoruz” diye konuştu.
En önemli şeyin ise kültür olduğuna inandığını ifade eden oyuncu, bütün kıtaları etkilemekte olan ekonomik darboğazın ilk kurbanının ise kültür olduğunu, kültür bütçelerinin kesildiğini görmenin kendisini üzdüğünü dile getirdi.
“Bizi hızla dibe çeken bir cahilliğin istilası altındayız”
Tiyatroya, okullara, arkeolojiye artık daha az bütçe ayrıldığını belirten Yılmaz, “Ancak ben, tam da böyle zamanlarda kültüre daha fazla bütçe ayrılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü sadece kültür bizi kurtarabilir. Çünkü şu an, bizi hızla dibe çeken bir cahilliğin istilası altındayız ve bu, insanlık için hiç de iyi değil” diye konuşmasını sürdürdü.
"Her şeye hükmeden cahilliğin düzeyini hayal edebilirsiniz"
“Bu söylediğim şey, Türkiye için de geçerli” ifadesini kullanan Serra Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bir örnek vermek gerekirse; şu an Türk Lirası büyük değer kaybetmekte ve gücü elinde tutanlar, “Dolar artıyor, ancak bu bizi ilgilendirmez, biz Türk Lirası kullanıyoruz” diyerek propaganda yapıyor. Yani, her şeye hükmeden cahilliğin düzeyini hayal edebilirsiniz.”
“Dünyanın kötü gidişatına iyi olarak direniyorum”
Törenin ardından açıklamada bulunan Serra Yılmaz, ödüllendirilmenin güzel bir şey olduğunu söyleyerek, “Bu sene de İtalya’da güzel ödüller aldım. Benim için büyük bir onur, büyük bir memnuniyet, çünkü dünyanın gidişatı ne yazık ki kötü. Ancak dünyada olan her şeye rağmen, tüm savaşlara, yok edilen şehirlere, yok edilen kaderlere, israf edilen gençlere, bütün bu acıya rağmen iyi olmak da iyi bir direniş bence. Onun için ben iyi olmayı seçiyorum” diye konuştu.
Söz konusu ödülün, bir oyuncu olarak yorumları üzerine verilmiş bir ödül olduğunu belirten Yılmaz, “Ben bir anlatıcıyım, sözlü geleneği sürdüren biriyim. Dolayısıyla ben sadece anlatıyorum, çünkü bana hep sorulur, kitap yazmayacak mısın? Hayır, ben kitap yazmıyorum, ama benimle birlikte başkaları kitap yazabiliyor, ben anlatıyorum, çünkü benim işim bir anlamda yorumlamak, anlatmak. Biraz da böyle bir motivasyonla bu ödül bana verildi. Onur verici bu” ifadesini kullandı.
Franco Cuomo’yu tanımadığını söyleyen Serra Yılmaz, “Genç yaşta aramızdan ayrılmış, ama kendi babamla paralellik kurdum; gazeteci olmaları, sanat dallarıyla ilgileniyor olmaları, yazar olmaları, babamın sinema eleştirmeni olması, düşünce özgürlüğünden yana insanlar olmaları…” dedi.
Yılmaz, Şubat ayı sonundan itibaren La Bastarda di İstanbul’un Floransa’da yeniden sahneleneceğini, daha sonra Venedik, Verona ve Vicenza kentlerine yönelik turne yapacaklarını da anlatarak, “Tiyatroyu temsil ederek İtalya’da var olmak çok güzel” diye duygularını dile getirdi.