Açıklamalarına devam eden Ahu Akın “Vintage mobilyalar, sürdürülebilirliğin yanı sıra sağlığımız için de faydalı olabilir. Eski parçaların sentetik malzemeler içermesi daha düşük bir olasılıkken, modern mobilyalar genellikle zararlı Uçucu Organik Bileşikler (VOC’ler) ve diğer kimyasallar barındırır. Bu kimyasallar, iç mekan hava kirliliğine yol açarak baş ağrısı, baş dönmesi ve solunum sorunları gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Yıllarca gaz salımına uğramış vintage mobilyalar genellikle çok daha düşük bir kimyasal maruziyet riski sunarak sağlıklı bir iç mekan ortamı için daha güvenli bir seçenek oluşturur.
Vintage evler, klasik ve denenmiş tasarım öğeleri ile geçmişe ait anıları canlandıran bir atmosfer sunar. Bu evler, doğal malzemelerle donatıldığında stressiz ve rahatlatıcı bir ortam oluşturarak insanlar üzerinde güven duygusu yaratır. Kendine özgü karakterleri sayesinde bireylerin kendilerini özel ve değerli hissetmelerine yardımcı olur. Bu tasarım çeşitliliği, geçmişten gelen güzel anıları yeniden yaşatma ve sıcak bir sığınak oluşturma potansiyeline sahiptir.
Ancak vintage evler, insan psikolojisi üzerinde bazı olumsuz etkilere de yol açabilir. Bu evlerin kısıtlayıcı atmosferi, bazı bireylerde özgürlük hissiyatını engelleyebilirken, geçmişe bağımlılık duygusu kişisel gelişimi olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, zamanın durduğu hissiyatı, bireylerin modern dünyadan kopmuş hissetmelerine neden olarak durgunluk ve sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle, vintage tasarımın hem olumlu hem de olumsuz etkileri dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak, vintage mobilyalar, geçmişten gelen estetik ve karakterleriyle iç mekanlara sıcaklık ve özgünlük katmaktadır. Yüksek kaliteli doğal malzemelerden üretilmiş olmaları, sağlıklı bir yaşam alanı sağlarken, nostaljik atmosferleri insanlara huzur ve güven duygusu aşılar. Vintage tasarım, bireylerin geçmiş anılarını yeniden yaşatmasına olanak tanırken, kendine özgü bir tarz geliştirmelerine de yardımcı olur. Bu noktada, vintage unsurların yaşam alanlarında nasıl kullanıldığı, kişisel zevk ve ihtiyaçlarla harmanlanarak, mekânların ruhunu zenginleştiren önemli bir faktördür.” dedi.