Zülfü Livaneli: Haksızlık bu Yaralanmış bakışlar Dünyaya sığmıyor çığlıklar Haksızlık bu Tarifsiz acılar Yokluğu avuçlayan çocuklar Yok olup gitmiş umutların altında Ezilen o insanlar Ama hayaller var ya Kimin gücü yeter onları yıkmaya Hangi çaresiz acı gem vurur aşka Ama hayat sürdükçe Çiçekler yine açacak ellerimizde Güneş yarın yine doğacak sevgiyle. Aylin Livaneli - Haksızlık Bu
Berna Laçin: Bir vardı, bir sabaha karşı yerle bir oldu Uyanamadığımız bir kabus gibi… 1 senedir saplı kalmış bir hançerle yaşıyor gibi… Geriye kalan bomboş bir toprak şimdi Bu vatan toprağı Hepimizin şahsi meselesi olmalı artık Yeniden yeşermeli , yeniden hanelerin ışıkları yanmalı, sokaklarda çocuklar koşmalı Anılar yaşamalı, o tarih ve kültür yaşatılmalı Kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza , canlarımıza Allah’tan rahmet, Kalanlara sabır ve çok büyük dayanma gücü dilerim.
Esra Erol: Tam bir yıl önce bugünün gecesi, nasıl kabuslu bir sabaha uyanacağımızı bilmiyorduk. Öyle bir acıya uyandık ki iyileşmemiz daha çok uzun zaman sürecek…
Hamdi Alkan: Kaybolan, yitip giden, çocukluğum, gençliğim... Ve toprağa karışan dostlarım, akrabalarım... Büyük ailem... Ve yarım kalan hikayeler… Yazılamamış şiirler Gözyaşlarına, meçhule karışan hayaller ve umut kırıntıları. Bizler için bir yıl bir tuş ile bir saniyede ifade ediliyor Ama şehirde kalanlar için her saniye bir yıl gibi geçiyor. Belki de hiç geçmiyor, zaman duruyor. 04.17 de asılı kalıyor. Antakya benim nefesimdi. Öyle kalacak.