18 Haz 2014 16:54
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:19
Ünlü ekran yüzünden kızdıracak sözler! 'Spikerlik saçla makyajla olmaz'
Uzun yıllardır sunduğu hafta sonu programlarıyla ekranların sevilen yüzlerinden olan Pınar Ergüner, Kehkeşan Dergi’ye özel açıklamalarda bulundu.
Başarılı sunucu, tesadüf olarak başladığı mesleğinde nasıl başarılı olduğunu, bu mesleği düşünenler için tavsiyelerini ve ilerde gerçekleştirmek istediği projelerini açıkladı.
Eğitim yıllarında iyi bir Türkçe konuşmak için kursa giden Ergüner, kursta Cihan Ünal, Can Gürzap, Serpil Akıllıoğlu, Haluk Kurtoğlu, Arsen Gürzap gibi önemli isimlerden dersler aldı ve onların yönlendirmesi ile ekran yolculuğuna başladı. Tesadüfi bir şekilde sunucu olduğunu belirten Pınar Ergüner, “Hakla İlişkiler yapmak istiyordum aslında. Küçüklüğümde de Uluslararası İlişkiler okumak istemiştim ama İngiliz Dili ve Edebiyatı okudum. Bu bölümle daha avantajlı ve kolay bir şekilde halkla ilişkiler ya da reklamcılık yapabilirim diye düşünmüştüm. Başlangıçta hiç hayal bile etmediğim bir meslekti spikerlik çünkü çok heyecanlı bir insanım. Ancak hocalarımın tavsiyeleri ile şansımı denedim ve sunuculuk hayatım başladı.” dedi.
Sunuculuğun ve ekran önünde olmanın getirdiği avantajı reklamlarda kullanmak istediğini ifade eden Ergüner, “Oyunculuk konusunda yeteneğim olduğunu söylerler. Ekran tecrübemin olması oyuncu da olacağım anlamına gelmiyor tabi. Ama belki bir reklamda yeteneğimi kullanabilirim diye düşünüyorum. “ diyerek reklamlarda da oynayabileceğini belirtti.
Geleceğe yönelik planlarının da olduğunu belirten başarılı sunucu, Kehkeşan Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu: “Mesleğimde çok insan tanıdığım ve işin dinamiğini de çok iyi bildiğim için ilerde bir PR şirketinde yönetici olabilir ya da bir şirkete ortak olabilirim. İşin kreatif kısmı ile televizyon önünü bu kadar iyi bilerek bir araya getirmek keyifli olabilir. Ekranlarda 15 senelik bir tecrübem var ve 5 sene sonra 20 yıllık bir tecrübeden bahsedecek olacağım. 20 yıllık bir ekran tecrübesi ile neyin işlenebilir neyin işlenemez olduğunu biliyor olmam, işin yaratıcı kısmı ile birleşirse keyifli ve güzel olur.“ şeklinde gerçekleştirmeyi düşündüğü önemli çalışmalarından bahsetti.
Programlar ve yapımlar açısından medyanın son durumunu da değerlendiren Ergüner, “Artık programların önem kazanmaya başladığı bir döneme giriyoruz. Çünkü insanlar kurgu izlemekten sıkıldı. İzleyici içinde hayat hikayesi olan, kendilerini, sevinçlerini ve mutluluklarını bulabildikleri programları tercih ediyor. Büyük kanallar da bu tarz programlara yönelmeye başladı. Önceleri iki dizi üst üste olurdu ama şimdi bir dizi bir program oluyor. Bu doğal bir değişim ve biraz da yeni nesile göre şekilleniyor.”dedi.
Ekran önünde olduğu için bakımlı ve şık görünmek zorunda olduğunu söyleyen başarılı sunucu “Haftanın 3 günü aksatmadan spor yaparım. Özellik sigara ve alkolden uzak duruyorum. Ayrıca cilde verdiği hasar yüzünden güneşe çıkmıyorum. Bol bol su içerim, vitaminlerimi eksik etmem. Her ay aksatmadan cildime mezoterapi -vitamin enjeksiyonu yaptırırım. Çok genç görünmeye değil, yaşımın iyisi olmaya çalışıyorum.” açıklamasını yaptı.
Sunuculuk ya da spikerlik yapmak isteyenlere önemli uyarılarda bulunan Pınar Ergüner, “Meslek olarak yapmak istiyorsanız o ışık sizde ya vardır ya yoktur. Bu bir iki denemeyle ortaya çıkar zaten. Zor bir iş ve sanıldığı gibi sadece saçınızı, makyajınızı yapmakla olmuyor. Öncelikle donanımınız çok iyi olmalı. Gündemden haberdar olmalı, asgari de olsa ekonomiden, spordan, dünya gündeminden bir şeyler bilmelisiniz. “Ben kadınım spor bilmek zorunda değilim” ya da “Ben erkeğim modadan anlamak zorunda değilim” diyemezseniz. Her konuda söz edebilecek kadar bilgili olmalısınız. Tabi ki Türkçe de son derece önemli.” diyerek Kehkeşan Dergisi aracılığıyla bu mesleği yapmak isteyenlere önemli mesajlar verdi.
Röportajın tamamını Kehkeşan Dergisi’nin Haziran sayısında okuyabilirsiniz.
Eğitim yıllarında iyi bir Türkçe konuşmak için kursa giden Ergüner, kursta Cihan Ünal, Can Gürzap, Serpil Akıllıoğlu, Haluk Kurtoğlu, Arsen Gürzap gibi önemli isimlerden dersler aldı ve onların yönlendirmesi ile ekran yolculuğuna başladı. Tesadüfi bir şekilde sunucu olduğunu belirten Pınar Ergüner, “Hakla İlişkiler yapmak istiyordum aslında. Küçüklüğümde de Uluslararası İlişkiler okumak istemiştim ama İngiliz Dili ve Edebiyatı okudum. Bu bölümle daha avantajlı ve kolay bir şekilde halkla ilişkiler ya da reklamcılık yapabilirim diye düşünmüştüm. Başlangıçta hiç hayal bile etmediğim bir meslekti spikerlik çünkü çok heyecanlı bir insanım. Ancak hocalarımın tavsiyeleri ile şansımı denedim ve sunuculuk hayatım başladı.” dedi.
Sunuculuğun ve ekran önünde olmanın getirdiği avantajı reklamlarda kullanmak istediğini ifade eden Ergüner, “Oyunculuk konusunda yeteneğim olduğunu söylerler. Ekran tecrübemin olması oyuncu da olacağım anlamına gelmiyor tabi. Ama belki bir reklamda yeteneğimi kullanabilirim diye düşünüyorum. “ diyerek reklamlarda da oynayabileceğini belirtti.
Geleceğe yönelik planlarının da olduğunu belirten başarılı sunucu, Kehkeşan Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu: “Mesleğimde çok insan tanıdığım ve işin dinamiğini de çok iyi bildiğim için ilerde bir PR şirketinde yönetici olabilir ya da bir şirkete ortak olabilirim. İşin kreatif kısmı ile televizyon önünü bu kadar iyi bilerek bir araya getirmek keyifli olabilir. Ekranlarda 15 senelik bir tecrübem var ve 5 sene sonra 20 yıllık bir tecrübeden bahsedecek olacağım. 20 yıllık bir ekran tecrübesi ile neyin işlenebilir neyin işlenemez olduğunu biliyor olmam, işin yaratıcı kısmı ile birleşirse keyifli ve güzel olur.“ şeklinde gerçekleştirmeyi düşündüğü önemli çalışmalarından bahsetti.
Programlar ve yapımlar açısından medyanın son durumunu da değerlendiren Ergüner, “Artık programların önem kazanmaya başladığı bir döneme giriyoruz. Çünkü insanlar kurgu izlemekten sıkıldı. İzleyici içinde hayat hikayesi olan, kendilerini, sevinçlerini ve mutluluklarını bulabildikleri programları tercih ediyor. Büyük kanallar da bu tarz programlara yönelmeye başladı. Önceleri iki dizi üst üste olurdu ama şimdi bir dizi bir program oluyor. Bu doğal bir değişim ve biraz da yeni nesile göre şekilleniyor.”dedi.
Ekran önünde olduğu için bakımlı ve şık görünmek zorunda olduğunu söyleyen başarılı sunucu “Haftanın 3 günü aksatmadan spor yaparım. Özellik sigara ve alkolden uzak duruyorum. Ayrıca cilde verdiği hasar yüzünden güneşe çıkmıyorum. Bol bol su içerim, vitaminlerimi eksik etmem. Her ay aksatmadan cildime mezoterapi -vitamin enjeksiyonu yaptırırım. Çok genç görünmeye değil, yaşımın iyisi olmaya çalışıyorum.” açıklamasını yaptı.
Sunuculuk ya da spikerlik yapmak isteyenlere önemli uyarılarda bulunan Pınar Ergüner, “Meslek olarak yapmak istiyorsanız o ışık sizde ya vardır ya yoktur. Bu bir iki denemeyle ortaya çıkar zaten. Zor bir iş ve sanıldığı gibi sadece saçınızı, makyajınızı yapmakla olmuyor. Öncelikle donanımınız çok iyi olmalı. Gündemden haberdar olmalı, asgari de olsa ekonomiden, spordan, dünya gündeminden bir şeyler bilmelisiniz. “Ben kadınım spor bilmek zorunda değilim” ya da “Ben erkeğim modadan anlamak zorunda değilim” diyemezseniz. Her konuda söz edebilecek kadar bilgili olmalısınız. Tabi ki Türkçe de son derece önemli.” diyerek Kehkeşan Dergisi aracılığıyla bu mesleği yapmak isteyenlere önemli mesajlar verdi.
Röportajın tamamını Kehkeşan Dergisi’nin Haziran sayısında okuyabilirsiniz.