18 Eyl 2020 11:24 Son Güncelleme: 18 Eyl 2020 11:36

Ümitcan Uygun tarafından hedef gösterilen Müge Anlı'dan ilk açıklama: Bu işin peşini bırakmayacağız

Aleyna Çakır'ın ölümünde şüpheli olarak gösterilen Ümitcan Uygun'un annesi dün akşam ormanlık alanda "Ölümümden Müge Anlı sorumludur" yazılı bir notla ölü bulundu. Bugün canlı yayında konu hakkında konuşan Müge Anlı, "Tehdit ediliyoruz ama olayın peşini bırakmayacağız" dedi.

Haziran ayında evinde ölü bulunan Aleyna Çakır'ın ölümünde şüpheli olarak gösterilen Ümitcan Uygun'un çocuk esirgeme yurtlarında öğretmen olarak çalışan annesi Gülay Uygun, Ankara'nın Keçiören ilçesinde kafasından silahla vurulmuş şekilde ölü olarak bulundu.Eşinin ölümünden sonra açıklama yapan Ümitcan Uygun'un babası, eşinin ölmeden önce "Ölümümden Müge Anlı suçludur" yazılı bir not bıraktığını ileri sürdü. Bugün canlı yayına çıkan Anlı, hiç kimsenin tarafında olmadığını belirterek açıklama yaptı.

"ELİNDE POŞET VARKEN ENSESİNDEN VURULUYOR"
Kısa sürede gündem olan Müge Anlı ise bugün ATV ekranlarında yayınlanan programında konu hakkında sessizliğini bozdu. Gülay Uygun'un ölümünde suçlu olarak gösterilen Anlı, şunları söyledi: "Anne intihar etmeyi düşünüyor ama ağzından maskesini bile çıkarmıyor. Elinde poşetler var ve ensesinden bir kurşunla intihar ediyor. Önceliklea aileye başsağlığı diliyorum. Konu annenin üzerinde değilken kadın dün ölüyor."

"OLAYIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"
"ATV, ben ve ailem tehdit ediliyor. Bununla ilgili belgeler var. Hep bir tehdit var. Bunun ardından yine suçlu ben oldum onların gözünde. Ben gazeteciyim ben kimseyi tanımam. Ben annenin adını ve fotoğrafını vermedim. Ben gazeteciyim ve tarafsızım. Rabbim kalbime ne verdiyse ben onun doğrultusunda gidiyorum yayına başladığımda beri. Ben bu yoldan dönmeyeceğim. Allah ömür verdikçe, kim ne tehdit ederse kim yıldırmaya çalışsa da devam edeceğim. Bunların cezalandırılması gerekiyor. Çünkü başka Aleyna ölsün istemiyorum. Bu bir yıldırıma politikası. Olayı başka bir yere çekme politikası. Keşke hanımefendi hayatta olsaydı. Keşke hanımefendi oğluna ulaşmaya çalıştığımızda bizimle konuşsaydı. Ben hanımefendinin adını ve fotoğrafını vermedim. Devlete bıraktım. 3,5 aydır neredeyse tüm medya kuruluşlarında oğlu hakkında bunlar denilirken sakin kala bir hanımefendi devlet araya girince mi intihar etti ne oldu yani? Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Senin eşin bir sözü kendini vuruyor senin söylemine göre. Keşke bu tavrı Aleyna ölürken oğluna da gösterseydin. Sen benim için ne söylerse söyle ben senin de karşında değilim."