''ULAN ESAD! ULAN ESAD!'' EMİN ÇÖLAŞAN NEDEN BEŞİR ESAD'A ÇATTI?
Sözcü yazarı Emin Çölaşan'dan Suriye Devlet Başkanı'na sert yazı: Ulan Esad...
Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan, hükümetin İsrail politikasına ve Suriye Devlet Başkanı Beşir Esad’a sert sözlerle yüklendi. ’Bu korkak ve onursuz Araplar’ ifadesini kullanan Çölaşan, ’Suriye’nin Arap’ı şimdi gelmiş İstanbul’a ‘Türk kanı Arap kanı birdir’ diye palavra sıkıyor.
Ulan Esad, kanımız madem birdir, o halde Abdullah Öcalan isimli adamı başkentin Şam’da yıllarca nasıl beslediniz de, binlerce Türk’ün ölümüne neden oldunuz?’ diye yazdı.
İşte Çölaşan’ın o yazısı
Sevgili okuyucularım, dünkü yazımın sonunda sizlere bugün, gündemde çok önemli konular olmadığı taktirde ‘Çok ilginç’ bir olayı aktaracağımı söylemiştim. Bu olayın içinde Abdullah-Tayyip ikilisi var. Fakat gelin görün ki, Türkiye’nin gündemi hız kesmeden devam ediyor ve o yazımı bir veya iki gün daha ertelemek zorunda kaldım. Sizlerden özür diliyorum.
İstanbul’da bizimkileri gaza getiriyorlar
Bir sürü Arap ülkesinin Cumhurbaşkanları, kralları ve şeyhleri, şimdi bir toplantı için Türkiye’ye gelmiş durumda. Heriflerin altlarında inanılmaz tekneler, yatlar, özel uçaklar var. Hepsi hırsız olduğu için ülkelerinin parasını kendi sefil yaşantıları için harcayan tiplerdir bunlar. Şimdi İstanbul’da bizimkileri gaza getiriyorlar.
‘Aslan ya hacii Tayip… Yaşa be Recep… Abdullah biraderimiz… Sizler bu Yahudilere ne biçim ders verdiniz be, helal size bu yollar…’
Suriye’nin Devlet Başkanı olan Esad isimli adam çıkmış kürsüye Tayyip’le birlikte ‘Türk ve Arap kanı birdir. Türk bayrağı bundan sonra Filistin sahillerinde dalgalanacaktır’ gibi acayip laflar ediyor.
Bu arap alemi gerçekten komiktir. Bunlar dünyanın en korkak, en beceriksiz, fakat en şamatacı ve yaygaracı adamlarıdır. ‘İsrail ve Yahudi düşmanlığı’ sadece bu adamların dilinde vardır. Bu nutukları bol bol atıp kendi halklarını uyuturlar, bu yolla da hırsızlık düzenlerini sürdürürler.
Tabanı yağlayıp kaçtılar
İsrail!.. Ortadoğu’da avuç içi kadar bir ülke. Coğrafyamızda ABD’nin küçük kardeşi, evladı. Tüm çevresi Arap ülkeleriyle çevrili.
Bu korkak ve onursuz Araplar, topraklarını İsrail’e kaptırdılar. Aralarında örgütlenip o toprakları geri alamıyorlar çünkü hepsi birbirine düşman. Birkaç kez İsrail’le savaşa girdiler, hepsinde hezimete uğradılar, mahvoldular, tabanları yağlayıp kaçtılar!
Türk kanı Arap kanı birdir
Suriye’nin Arap’ı şimdi gelmiş İstanbul’a ‘Türk kanı Arap kanı birdir’ diye palavra sıkıyor.
Ulan Esad, kanımız madem birdir, o halde Abdullah Öcalan isimli adamı başkentin Şam’da yıllarca nasıl beslediniz de, binlerce Türk’ün ölümüne neden oldunuz?
Bu soruyu burada ben soruyorum. Esad o sözleri ederken, kürsüde yanı başında duran Tayyip’in bunu sorması mümkün mü? Elbette değil. Nitekim soramadı!
İş palavra atmaya gelince bun Arapların üzerine hiç kimse yoktur. Göstermelik İsrail düşmanlığı ise bunların en adi yalanıdır. Bunların çoğu İsrail’in gereçek düşmanı değil, gerçekte dostudur. İşte Mısır, Suudi Arabistan, Kuveyt, hatta Ürdün, Suriye vesaire… Çünkü bunların tamamı, birbirinin düşmanıdır. Hepsi birbirinin ayağını kaydırmaya bakıyor.
Ne acıdır ki bir gürn koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten bizim aymazlar bu oyunu bilerek ve isteyerek düşünmüşlerdir… Çünkü İsrail’i sövmek, İsrail’e posta koymak, içeride oy getirmektedir!
Hükümetin Tayip isimli başına bir bakınız ki, yine aynı İstanbul toplantısında dışişleri bakanlığının değerli diplomatları için ‘Monşerler’ ifadesini kullanmaktan utanmamış, ‘O monşerler bizim dış politikamıza karışmaya kalkmasın’ diyebilmiştir!
Tayyip Bey ağzını açmamıştı
O dış politikası ki, AKP döneminde defalarca çuvallamıştır. Kuzey Irak’ta Özle Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı askerlerimiz ABD askerleri tarafından pusuya düşürülüp, başlarına çuval geçirildiğine, Tayip ağzını bile açmamıştır.
ABD ordusu Irak’ı bombalayıp işkal ederken tam 1.5 milyon Müslüman can vermiş, bizimkinin gıkı bile çıkmamıştır. Dahası, daha ha fazla Müslüman öldürsün diye, ABD’ye Türkiye’den geçiş izni vermeye kalkmıştır.
Uluslararası alanda bir sürü aracılık girişiminde bulunmuştur, hepsinde de ‘Sen kenarda durup bekle’ yanıtını almıştır.
Yazdıklarım yalan ya da yanlışsa, ya çıkıp doğrusunu anlatmalı ya da beni mahkemeye verip hesap sormalıdır!
Şimdi çıkmışlar ortaya dinimize yeni bir kavram getirmeye kalkışıp ‘gemi şehitlerinden’ söz ediyorlar’! Allah günahlarını affetsin. Amin!