29 Ağu 2009 04:41 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:50

"ÜÇ KAĞITÇI FATİH!.." HINCAL ULUÇ, FATİH ALTAYLI İÇİN NEDEN BÖYLE YAZDI?

"Rahşan'ın ağzının payını vermeyi düşünürken, Fatih Altaylı'yı okudum.. Fevkalade romantik bir yazı döktürmüştü.." Hıncal Uluç yazdı.

Üç kağıtçı Fatih!..


Tartışma Refik Erduran ile Rahşan Gülşan arasındaydı.
Refik, kadınlara "2010 model bir otomobil mi istersiniz yoksa 1910 model Rolls Royce mu" diyerek, yaşlı erkeklerin cazibesine dikkati çekmişti..
İçimden "Bravo Refik" dedim.. Haklıydı, yerden göğe..
Ertesi gün, medyanın otomobil uzmanı belki de tek kadın yazarı bizim Rahşan "Her an yolda kalma tehlikesi taşıyan, frenleri tutmayan, içi küf kokan bir arabayı kim ister" diye sert çıkınca bilgisayarın başına geçip Rahşan'ın ağzının payını vermeyi düşünürken, Fatih Altaylı'yı okudum..
Fevkalade romantik bir yazı döktürmüştü..
"Eski otomobiller nazlıdır. Nezaketle kullanılmaları gerekir. Hep ilgi isterler. Onlara layık oldukları iyi davranışı gösterirseniz, uzun yıllar sizinle beraber olurlar. Yaşlanırlar ama yaşlandıkça değerleri artar. Beraber yaşadığınız yılların izlerini taşır, size hep o güzel günleri hatırlatırlar. Size özeldir, benzeri yoktur.." (Yani Rahşan sana söylüyorum, Hande sen anla..)
Buraya kadar itirazım olamaz.. Hatta altına imzamı atarım, Refik'in yazısına attığım gibi..
Ama bir final var ki Fatih'te..
"Ender olarak sizi yolda bıraksa bile, siz onu asla bir yol kenarına bırakıp gidemezsiniz.."
Vay üç kağıtçı vay!..
80'li yıllarda onu Cumhuriyet'ten Gelişim Yayınlarına transfer ettiğimde, bir leşle geldi.. "Bu ne ulan" dedim.. "Ağbi sabret" dedi..
1940 bir Mustang'miş.. Üzeri açılan.. Aylarca uğraştı.. Parçalar buldurdu, bulamadığını Amerika'dan getirtti.. Cebindeki tüm parayı, dergiden kalan tüm zamanı o arabaya harcadı.. Sonunda ortaya ama nasıl güzel, deyimin tam cuk oturuşuyla "Kız gibi" bir araba çıktı.. Beni davet etti, bir Boğaz turu yaptık.. Olmaz böyle şey.. Arabaya bakanın dibi düşüyor. Rahşan görse o da ölürdü..
Aylar geçti.. Fatih Gelişim'den ayrıldı.. Arabayı Gelişim'in malzeme artıklarını atmak için kullandığı, kuru atık çöp yeri gibi arka bahçesine bırakıp gitti..
Bekledim ki, bir gün gelip o "Tarihi" Mustang'ini alacak..
Unuttu.. Mustang çürüdü.. Bir gün bir hurdacı kamyonu geldi.. Yükledi götürdü.. Prese koyup bastılar.. Hurda saç fiyatına, kiloyla sattılar!..

Hıncal Uluç/Sabah