15 Mar 2010 12:26 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:09

TWITTER'DAN PATLAYAN SKANDAL! AHMET HAKAN YÜZÜNDEN HANGİ ÜNLÜLER BİRBİRİNE GİRDİ?

Ahmet Hakan'ın popülaritesi Twitter üzerinden de almış başını gitmiş durumda. Şimdi de bir aşk dedikodusu yüzünden kadın kavgası patladı! Ahmet Hakan hangi ünlü iki ismi birbirine düşürdü?

BU BİR KABUS OLSUN VE UYANDIĞIMDA DUYDUKLARIMI HİÇ DUYMAMIŞ OLAYIM!

Böyle bir duayla güne başlayacağımı kim düşünebilirdi ki?
Ama maalesef son bir haftadır gündür, bu sözcükleri besmele niyetine çekerek başlıyorum hayata…
Zira gördüklerimi görmemiş, duyduklarımı duymamış olmak en büyük temennim.
İki gün önce, Twitter’da ciddi bir skandal patlak verdi.
Ahu Şentürk, arka arkaya “Janet Nahum” adında bir kullanıcıya saydırıyor, herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyor, durum giderek çığırından çıkıyordu.
Ahu, “Senden korkmuyorum! Söyle kimin için yazıyorsun?!!! Söyle Mehmet!” diye bağırıyordu.
Ben şok içinde ne olduğunu anlamaya çalışırken, ortalık karıştıkça karışıyor, araya bir oyuncu muhabbeti sıkışıyor, işin içinde para döndüğü filan söyleniyor, ortam iyice çığırından çıkıyordu.
Neticede, olayı takip eden birkaç kişiden ve Ahu’dan duyduklarımı bir araya getirerek konuyu kavradım.
Rivayet o ki, Ahu’nun Ahmet Hakan ile birlikte olduğu söyleniyor ve kendisinin Ahmet Hakan’ın Başak Sayan’dan ayrılmasına neden olduğu öne sürülüyormuş.
Bir internet sitesinde yazar olan Janet Nahum takma isimli Mehmet adlı adam da Başak Sayan ile arkadaş olduğu için Ahu aleyhinde yazılar yazıyormuş.
Dahası Ahu tehdit telefonları alıyor, alakası olmadığı halde sürekli taciz ediliyormuş.
Kendisini işten attıracakları yönünde garip iletilere maruz kalıyormuş…
Kendisi adı geçen yazarla daha önce görüşmüş ve konuyu tatlıya bağlamışlar.
Ancak Janet takma isimli Mehmet, Ahu’nun arkadaş olduğu Gizem Özdilli’nin hastalığı ile dalga geçince, Ahu dayanamamış ve isyan etmiş.
“İstifamı veriyorum ve hepinizle boğuşuyorum. Sizden korkmuyorum! Yeter artık yaptığınız!” diye bağırıyordu Ahu.
Bir sonraki gün gazete ile (Akşam) görüşmüş ve “Saçmalama Ahu… Olmaz öyle şey, kalıyorsun.” cevabını almış.
Şimdi iş yargıda… Dolayısıyla üzerine fazla söz söylemek düşmüyor bize.
İşin içinde başka işler olduğu, para filan da döndüğü, bu yazarın belli bir tarafı tutması için fişteklendiği de söyleniyor ama orası, anlatamayacağım kadar onur kırıcı. Meslek etiğini zedeleyici ve sözünü geçirmek bile yaptığım işten tiksinmeme yetecek kadar ağır.
Doğrudur yanlıştır bilemiyorum.
Kimseyi de suçlamıyorum
Ama eğer doğruysa, söyleyebileceğim tek şey: Yazıklar olsun!
Çünkü ne var biliyor musunuz? Olay kişiler değil… Yapılan şeyler…
Biri için yazmak, ne karşılığında olursa olsun çok çirkin.
Kaldı ki çok iyi bildiğim bir şey var; o da bu olayın tamamen bir yanlış anlama üzerine bu boyuta geldiği.
Zira kaç gündür patlangaç veren Seray Sever ve Nuray Hanım teyze geyikleri de Ahmet Hakan’ın paylaşılamaması üzerine dönüyormuş.
Peki, Ahmet’in umurunda mı?
Hiç sanmam.
Kendini kadın kavgasına bulaştırmayacak kadar zeki olduğu ortada; ki kendisi benim için hala bir Şirin Baba’dır.

****

Olaya başka bir tarafından, yani eğer tüm bunlar gerçekse Başak Sayan’ın yönünden bakalım…
Bu mudur?
Bu, intikam almak mıdır?
Bir erkeği geri kazanmanın yolu, onun muhtemel ilişki yaşayacağı ya da yaşadığına inandığın kadınların üzerine varmak mıdır?
Bir ilişki böyle mi toparlanır.
Sevgili Başak, tüm bunlar doğru mudur harbiden?
Bize cevap verme nezaketinde bulun lütfen…
Bunu yaptırıyorsan, sence akıl karı mıdır?
Yaş 15 midir?
Mantık mıdır bu?
Bir adam seni istemiyorsa, üzerine giderek mi savaşılır? Kendini rolüne mi kaptırdın yoksa tüm bunlar şaka filan mı?
Şaka olsun lütfen!
Lütfen tanrım!
Hepsi şaka olsun!
Bunun gerçek olduğuna inanırsam, kendi cinsime duyduğum saygıyı sonsuza dek yitireceğim.

*****

Ben Ahu ile konuştum… İlk defa dayanamadım ve birini arayıp konuştum bir konu üzerine: “Ben anlamıyorum, Başak son derece kültürlü bir kızdır… Bu olay nasıl bu noktaya geldi?” diye soruyordu kendine. Ve üzerine ekliyordu: “Her şey, Ahmet’lerin karışmasıyla başladı…”
Hepsi bu kadar basit işte!
Dahasını anlatmayacağım ama tek bir şey ekleyeceğim; Twitter Türk halkı ve Türk medyası için fazlasıyla gelişmiş bir icat.
Bunu taşıyamıyoruz.
Dedikodu ve pislik için kullanıyoruz.
Birbirimize saldırmanın aracı olarak değerlendiriyoruz.
İçim acıyor; vicdanım sızlıyor.
Kime sızlasın şimdi vicdanım peki?
Tüm bunların gerçekten gerçek olduğunu bir düşünsenize…
Ortada konuyla tek ilgisi Ahmet Hakan ile arkadaş olmak olan, kimseye pisliği görülmemiş, kendi dünyasında bir kız…
Sevgilisini nende kaybettiğini bir türlü çözememiş ve acı çeken, acı çektikçe gözü dönen ve süper saldırganlaşan bir kadın…
Maşa olmayı kabul etmiş bir gazeteci…
Ve korkunç bir hikaye olur o zaman.
Her sayfası iç acıtır.
Kime üzüleceğini, kime acıyacağını, kime zavallı diyeceğini şaşırır insan.
İnsaf eder…
Herkese acır.
Bu olayı gerçek sayınca herkese acıdım ben…
Ahmet Hakan hariç herkese…
Onu da suçlamadım…
Ama en çok Ahu’ya üzüldüm. Bir insanın üzerine de belli bir ölçüde gidilir ağalar… Boku çıkarılmaz, canı yakılmaz. Ayıptır.
Ama işin aslında olmamış gibi kabul ettim her şeyi; kötü bir kabus gördüm sandım.
Sanırım hepimiz aynı hayale düşmüş olacağız ki, yaşananları kimse de yazmadı.
Kimse inanmak istemedi olanlara; belki de inanıp sustu.
İnanası gelmiyor ki zaten insanın…
Bu hikayede olmak istemiyor ki…
Bu piyasada olmak istemiyor hatta…
Korkuyor.

DİP NOT: Cüneyt Özdemir’in üzerine bu aralar fazla gittim. Kendisi bana içerledi. Nefise ile de ayrılmamışlar zaten. Üzüldüm tabii duyunca. “Ayrılmadık biz.” dedi. Dedim “E bir gün ayrılacaksınız… Ben beklerim.” Böyle konuşmalar da geçti aramızda yani. Sonra beni kimliğimi deşifre etmekle tahdit etti. Dedim “koskoca Cüneyt Özdemir’sin parmak kadar kızla mı uğraşıyorsun?” dedi: “Araştırmacı gazeteciyle uğraşıyorsun!” dedim: “Araştır Cüneytim… Ölümüm senden olsun!” Ve sonra kendisine bir şarkı gönderdim. Neşe Karaböcek’in o akıllara zarar şarkısı Cücü’yü… Ve kendisi, büyük bir tevazu ile tacizlerime, şımarıklıklarıma direnmeye devam ediyor. Bu yazıdaki DİP NOT bölümümüzde (Dip not’u düzenli bir bölüm ilan ediyorum), kendisine sinirlerine hakim olduğu için teşekkürü bir borç bilirim. O olmasaydı, Twitter çok sıkıcı bir yer olurdu benim için.
Yine de şarkıyı hatırlayalım: (Kaşı gözü seğirmesin, eli kolu ayrı oynamasın şimdi… Amaaaaan! Oynarsa oynasın be yahu!)
Cücü Cücü?
Neredesin Cücü?
Saklanma Cücü!
Saklanma Cücü hadi çık ortaya
Yoruldum seni araya araya
Hadi çık Cücü oyunu bozma
Bulursam seni ahhh karışmam sonra!
1-2-3-4-5 Cücü öptüm seni!
1-2-3-4-5 Cücü yedim seni!

Kalanını da Neşe Abla’dan dinleyelim:

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/14252/

MEDYANIN UKALASI

Bir konuda ukala olmak, her konuda ahkam kesmekten iyidir... "


[email protected]


http://twitter.com/medyaninukalasi