TWITTER'DAN DA ATILAN CAN DÜNDAR YAZILARINA NEREDEN DEVAM EDECEK? (MEDYARADAR- ÖZEL)
Can Dündar, Milliyet'ten sonra Twitter'dan da kovuluş hikayesini esprili bir dille kaleme aldı..
Can Dündar bundan böyle yazılarına candundar.com.tr'den ve facebook'tan devam etme kararı aldı. İşte Dündar'ın twitter'dan kovuluş hikayesini anlattığı yazısı...
"Twitter’a merhaba" dedikten 24 saat sonra "Twitter’a veda" ettim.
Yok, ben etmedim; Twitter ettirdi.
Milliyet’ten kovulduktan sonra transfer olduğum, "@candundaradasi" hesabımın takipçi sayısı bir günde 20 bini aşmıştı. Hızla çoğalıyorduk. Aramızda dertleşiyorduk.
Ordan demiştim ki:
* * *
Yazılara buradan devam ediyoruz.
Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan Habertürk’e, "28 Şubat’ta da, 27 Nisan’da askerin talimatıyla hareket eden medya mensuplarının bir kısmı bugün hükümet müdahalesinden şikayet ediyor" demiş.
Üstümüze almıyoruz; 28 Şubat’ta, 27 Nisan’da askerin müdahalesine karşı yazdıklarımız ortada...
Fark orada değil.
Fark, o zaman 28 Şubat’a kızanların, bugün 28 Şubatçı kostümüne bürünmesinde..
aynı yöntemlerle patronlara "kovulacaklar listesi" dikte etmesinde...
---
Akdoğan, "İnsanların ekmeğiyle oynamak bize düşmez" demiş.
"Patronlarıyla, yöneticileriyle aylardır görüşmediği medya gruplarındaki değişiklikler, haberi bile yokken ona atfediliyor"muş.
Yani, o aramıyormuş.
O zaman bize "yukarının baskılarından" yakınan medya patronlarına ve yöneticilerine bir çağrı yapalım:
Size kim baskı yaptıysa açıklayın!
Yoksa "insanların ekmeğiyle oynama"nın sorumluluğu üzerinize kalacak.
* * *
Bu satırları girdikten 25 dakika sonra bizim Twitter’ın ayarı bozuldu.
Görüntü gitti.
Ekrana birkaç kez vurdum, fişi çıkarıp taktım. Bilgisayarı kapatıp baştan açtım.
"Hesabın askıya alınmıştır" diye bir yazı çıktı.
Yanlışlıkla Milliyet’e girdim zannettim önce...
Değilmiş.
Twitter’da böyleymiş.
Daha doğrusu Twitter da böyleymiş.
Öyle yüksek yerlerde hoşa gitmeyen şeyler yazılınca sistem kitlenirmiş.
Birileri organize olup "spam" şikayetinde bulunursa sistem otomatik olarak hesabı askıya alırmış.
Ekrandaki görüntü şuydu:
"Sen" hitaplı, "Hesabın askıya alınmıştır" yazısının hemen altında "işte takip etmekten keyif alabileceğin bazı kişiler" tavsiyesi vardı.
Orada da Yılmaz Erdoğan’la Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafları...
Manidardı.
Twitter, keyfimin kâhyası olmuştu.
Hem adam asmaca oynuyor, hem kafa buluyordu.
"Kesin dış güçlerin işidir. Faiz lobisi devrededir" dedim. "Dev bir Telekinezi saldırısı" ile karşı karşıya olduğumdan şüphe ettim.
"Batsın böyle Twitter’cılık" diye gürledim.
Eş dost yardıma yetişti sağ olsun.
Gece yarısı şikâyet dilekçesi yazıp Twitter muhtarlığına yolladık.
Benim siteyi (http://www.candundar.com.tr/_v3/#!/Ana_Sayfa)
ve Facebook hesaplarını (https://www.facebook.com/can.dundar.332)
(https://www.facebook.com/groups/7872223453/) devreye soktuk.
O an, Twitter dayanışması denen mucizeyle tanıştım.
"Ayıptır yapmayın", "Burada da mı, utanın" mesajlarıyla araya girenlerin destek yağmuru başladı.
"#direncandundar" diye kampanya açanlar oldu.
Tabi arada, "#direnmecandundar_Twitterdabileolmuyor_Bırak" diyenler oldu.
Onlara "Daha yer bulamazsam, konvansiyonel yönteme dönüp hela duvarlarına yazıcam" mesajı attım.
Ama ilk faslı kısa süren Twitter maceramda, üç cümle yazının çevrede yolaçtığı paniğin hazzını tattım.
Şimdi nikâh kağıtları askıdaki bir damat adayı gibi, Twitter’ın Ada’mızı askıdan indirmesini bekliyoruz.
Twitter hesabının tanıtımına katkılarından ötürü Spamcılara teşekkürlerimizi iletiyoruz. (Kendisini tanıtanlara plaket gönderilecektir.)
Bu daha başlangıç(tı).
Eylemlerimiz sürecek!
Can Dündar / candundar.com.tr
MEDYARADAR- ÖZEL