TWİTTER NEDENİYLE GAZETECİ KOVMAK CAİZ MİDİR?
Amberin Zaman, Ece Temelkuran'ın twitter nedeniyle kovulmasını sorguladığı yazısında gazeteci-sosyal medya ilişkisini tartışmaya açtı.
Gazete Habertürk'ün Ece Temelkuran'ı Twitter'daki çizgisini gerekçe göstererek kovmasına gazete yazarlarından Amberin Zaman'dan ilginç bir tepki geldi...
İşte Amberin Zaman'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Her şeyden önce Ece’nin gidişi beni ne kadar üzdü, bu sütunu okuyanlar bilir. AK Parti’nin medya üzerindeki baskısını sık dillendirenlerdenim.
Ancak Ece’nin durumundan bağımsız olarak Kenan Tekdağ’ın değindiği husus kritik önem taşıyor: Gazetecilerin sosyal medyayı nasıl kullandığı, bu alanda faaliyet gösteren her birimizi yakından ilgilendiriyor. Bu bağlamda en etkin platform Twitter. Ve artık sormak zorunlu hale geldi: Attığımız twit’lerle oluşan profilimiz, gazetemizdeki profille ve gazetenin genel yayın politikasıyla örtüşmek zorunda mı? Destek verdiğimiz davaları Twitter üzerinden savunmamız doğru mudur? Yani Twitter üzerinden aktivizm mubah mı? Bir haberi “retweet”lerken nelere dikkat etmeliyiz? Meselenin pratik, etik ve felsefi boyutları var. Sosyal medya, gelir bilançolarının, siyasi baskıların değil kitlelerin elinde tuttuğu bir alan. Gazeteciler ise bu sanal coğrafyada döktürdükleriyle çok daha geniş bir kitleye ulaşabiliyorlar. Öyle ki Twitter kimlikleri ön plana geçebiliyor. Birçok gazete yöneticisi de doğal olarak bu sorunlarla boğuşuyor.
Örneğin, The New York Times, yazarlarına sosyal medya üzerinden siyasilerle ilgili herhangi övücü veya sövücü ifadeler kullanmalarına izin vermiyor. Gazete,Wall Street’in gücüne karşı çıkan “Occupy” hareketinin sözcülerinden olduğu anlaşılınca parça başı çalışan Natasha Lennard ile de ilişkisini kesmişti. Olaylara tarafsız bakıp “gerçekleri” tüm yönleriyle araştırarak aktarmak gazeteciliğin temel kurallarından biri. Diyelim ki Uludere’de 34 sivilin ölümüne dair haber yazıyorsunuz. Ama Twitter’dan “katil devlet” diye twit’ler atıyorsunuz. Bu haberciliğinizi gölgelemez mi? Düz haber yapan muhabirler ile fikir ve ideolojilerini ortaya atan köşe yazarları aynı kriterlere tabi tutulmalı mı? İzleyiciler ne düşünüyor? Gazetecileri neden takip ediyorlar?
Yazının tamamı için buraya tıklayın...