14 Kas 2013 08:15
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:45
TV müdürüne 'Gezi' davası; kaç yıla kadar hapsi isteniyor?
Ulusal Kanal'ın sorumlu müdürü Naci Eriş hakkında hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve İstanbul 2.
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede,
şikayetçi Kenan Beyazıt'ın Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı
aracılığıyla gönderdiği dilekçesine yer verildi.
Dilekçede, "30 Mayıs 2013'ten itibaren devam eden 'Gezi Parkı
Olayları' olarak bilinen eylemlerin toplumun huzurunu bozduğu ve
asıl amacının hükümeti devirmek olduğu, eylemlerin Ulusal TV
tarafından toplanma yeri, eylem saati yazılarak iletişim araçları
ile koordine edildiği, halkın kin ve galeyana teşvik edildiği ve
yardım çağrılarının yapıldığı" savunuldu.
Şikayetçinin dilekçesi üzerine soruşturma başlatıldığı ifade
edilen iddianamede, 30 Mayıs-23 Haziran 2013 tarihleri arasında
Ulusal TV isimli televizyon kanalında yayınlanan haber ve
programlarda, eylem alanından çatışma ve kargaşa görüntüleri
eşliğinde, eylemlerin artması ve yayılması için taraftar toplamaya
yönelik kışkırtıcı nitelikte ifadelere başvurulduğu, eylemlerin
farklı illere sıçramasına zemin hazırladığı düşünülen anonsların
yapıldığı kaydedildi.
Demokratik toplumlarda yurttaşların haber alma, bilgilenme
ihtiyaçlarına cevap verecek, kamu elitlerini kritik ederek toplum
adına eleştirecek ve kamuoyunun oluşmasını sağlayacak işlevleri
üstlenen medyanın, doğru, tarafsız haber verme ilkeleri
çerçevesinde hareket etmesi gerektiği vurgulanan iddianamede, söz
konusu kanalda, olaylar doğrulanmaksızın, abartılı, infiale sevk
edici, son derece sert ve şiddet içeren bir anlatım dili
kullanıldığı aktarıldı.
Yayınlarda, "Devrim yapıyoruz, hükümeti yıkıyoruz, herkes
sokağa, isyan ediyoruz, halkı isyana çağırıyoruz, isyan ceza
yasasında yasak olsa da o yasağı deliyoruz" türünden, kamuoyunu
açıkça sokağa inmeye teşvik eden, kontrolsüz bir kitle hareketinin
oluşmasına zemin hazırlayıcı ifadelerin kullanıldığı anlatılan
iddianamede, şunlar belirtildi:
"(Bugün sokağa çıkılmayacaksa ne zaman çıkılacak) türünden
ifade, alt yazı, yorum ve yorum aktarımlarının sıklıkla ekrana
getirilerek şiddet eylemlerinin desteklendiği, özendirildiği,
halkın şiddet ve isyana teşvik edildiği, suç işlemeye alenen tahrik
edildiği kanaatine varılmıştır.”
İddianamede, yapılan yayınlarda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ile kızına karşı küçük düşürücü ifadeler kullanıldığı iddiası
yönünden ise Taksim yayalaştırma projesinin İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nce yürütülen bir proje oluşu ve hakaretin görevle
ilgili olmayıp, şahsi şikayeti gerektirmesi nedeniyle suç
duyurusunda bulunan Kemal Beyazıt'ın şikayet hakkının bulunmadığı
bilgisi verildi.
RTÜK'ün görev kapsamında
İddianamede, yayınlardaki yardım çağrısı hakkında ise RTÜK'ün
görev kapsamında olup, 8. madde gereğince idari para cezasına karar
verildiğinden ve suç oluşturmadığından, bu konularda savcılıkça
herhangi bir işlem yapılmadığı kaydedildi.
Şüpheli Naci Eriş'in ifadesine yer verilen iddianamede,
Eriş'in "Olayları canlı olarak, hiçbir yorum katmadan kamuoyuna
ulaştırdık. Zaten görüntüler incelendiğinde, hiçbir yoruma gerek
kalmadı. Emniyet görevlilerinin uyguladığı şiddet, bu sırada
göstericilerin yaşadıkları aktarıldı. Uluslararası camiada dahi bu
olaylar, demokratik bir tepki olarak kabul gördü. Günlerce
kamuoyunu meşgul eden, tüm dünya tarafından yakından izlenen
olayların aynen yansıtılması dışında, halkı suç işlemeye teşvik ve
tahrik niteliğinde, yasalara karşı gelinmesine yönelik hiçbir
yayınında bulunmadım” şeklinde beyanda bulunduğu
anlatıldı.
İddianamede, Eriş'in basın yayın yoluyla ve zincirleme şekilde
“suç işlemeye alenen tahrik” suçundan 1 yıldan 13 yıla kadar
hapisle cezalandırılması talep edildi.
Eriş, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.