Tuvana Türkay'dan samimi açıklamalar: Baktım ki kanser olacağım, bıraktım!
Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu, Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı 'Hadi Be'nin konuğu, Tuvana Türkay oldu
Hayli keyifli anların yaşandığı 'Hadi Be' canlı yayınında Emre
Saygı ve sosyal medya kullanıcılarının sorularını yanıtlayan Tuvana
Türkay, samimi ve bir o kadar dikkat çekici açıklamalarda
bulundu.
Çocukluk hayalimi gerçekleştirdim
Tuvana Türkay, Peru seyahati sırasında bir hayalini gerçeğe
dönüştürdüğünü söyledi: “Çocukluk hayalimi gerçekleştirdim, Machu
Picchu’ya gittim. Bu yaz temiz gezdim. En son Brezilya, Arjantin,
Peru, Şili ve Bolivya’ya gittim.”
Yeni single geliyor
Tuvana Türkay yayında yeni şarkı sürprizini de açıkladı: “Hadi bu
sürprizi de burada açıklayayım. Şu anda ciddi bir çalışma içine
gireceğim bir zaman dilimindeyim. Ayın 10’u gibi yeni bir single
çalışmalarına başlayacağız. Görüşmelerimiz olacak. Uzun zamandır
kendi bestelerimi hayata geçirmek niyetindeydim. Çok da
beğeniliyor, bir deneyeyim dedim.”
Game of Thrones’tan teklif gelsin isterdim
Tuvana Türkay, “Teklif gelse yabancı bir dizi ya da filmde oynar
mısın?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Teklif gelmez ben size
söyleyeyim. Ama ‘Game of Thrones’tan teklif gelsin isterdim. Ben
fantastik işleri çok seviyorum. Mesela ‘Misfits’ filan çekilse
tekrar ben orada olmak isterdim.”
Zarar görme potansiyelim çok arttı
Ünlü oyuncu, “Kariyerinde yükseldikçe, şöhretin arttıkça kendine
çıkardığın dersler oluyor mu? Ya da hayatında değişen bir şey oldu
mu?” sorusu üzerine şöyle konuştu: “Oldu. Bunu bana bir önceki
programda sorsan olmadı derdim. Çünkü kariyer çizgim daha
tekdüzeydi. Ama şimdi değişik bir noktaya gittiğimi fark ettim.
Garip garip şeyler geliyor başıma artık. Çıkarlarla alakalı şeyler.
O yüzden ister istemez insanlarla arama bir mesafe koydum. Yeni
tanıdığım insanlara karşı temkinli olmaya başladım. Zarar görme
potansiyelim çok arttı çünkü.”
Beni kimse yıpratamaz
Tuvana Türkay, “Beni kimse yıpratamaz. Çünkü öyle güzel bir fanusum
var ki, onun dışında bırakıveririm. Artık o kadar çok şey kıymetsiz
gelmeye başladı ki bana, çalışırken bile biri canımı çok sıkarsa
eğer haksız yere, gerçekten çantamı alıp ‘Hadi hoşçakalın’
diyebilirim. Çünkü çok fazla gerçek acı var, ölüm var. Hiçbir şey
için artık canımı çok sıkmamaya çalışıyorum” dedi.
Fikret Kuşkan’la tanışmak için numara yaptım
Tuvana Türkay programda Fikret Kuşkan’la tanışma hikayesini de
anlattı: “Yer Gök Aşk dizisini çekiyoruz. 2011 yılı. Işıl Yücesoy
benim kaynanamı oynuyor dizide. Fikret Kuşkan’la çok yakın
arkadaşlar. O zaman da Kapadokya’da yeni bir dizi çekiliyor, Fikret
Abi de oraya gelmiş. Konakladığımız otelde yan odamda Işıl Yücesoy
kalıyor ve otelin izolasyonu çok zayıf. Gece saat 12. Setini
bitirmiş Fikret Abi, Işıl Abla’yı ziyarete gelmiş. Ve ben duvardan
Fikret Kuşkan’ın yan odada olduğunu duyuyorum. Diyorum ki; benim
bir şekilde tanışmam lazım. Hakikaten duvara bardak koyup dinledim,
o olduğundan emin oldum. Sonra hemen oda servisini aradım, ‘Bana
büyük bir meyve tabağı gönderin’ dedim. Hiç onun sesini duymamışım
gibi yaptım sonra. Kapıyı çalıp ‘Işıl Ablacım biz biraz hastayız da
sana da meyve tabağı yaptırdım’ dedim. Anladı tabii, ‘Gel’ dedi.
İçeri girdim, tanıştık.”
Ağlama sahnelerimden önce 'Babam ve Oğlum’u
izliyorum
Tuvana Türkay, ağlaması gerektiği sahnelerde kendisini nasıl motive
ettiğini anlattı: “Ağlama sahnelerimden önce ne yaptığımı
söyleyeyim mi? Genelde ‘Babam ve Oğlum’un duygusal sahnelerini açıp
izliyorum. Yıllarca kulağıma kulaklık takıp Volkan Konak’ın
‘Cerrahpaşa’ türküsünü dinleyerek ağladım. Onu dinleyip bütün
ailemi öldürüyordum kafamda. Ama baktım ki bu böyle devam ederse
ben kanser olacağım, dedim ki bari başkalarının acılarına
dertleneyim.”
En sevdiğim hayvan Alpaka devesi
Tuvana Türkay, Peru seyahati sırasında bir Alpaka devesi tarafından
kovalandığını söyledi: “Peru’da bir Alpaka tarafından kovalandım.
En sevdiğim hayvan, Alpaka devesi, bayılıyorum! Onları çok
kurcaladım. Alpaka devesi inanılmaz değişik bir canlı. Konya’da
çiftliği var. Hatta ‘Bir Nefes Yeter’ filmini çekmek için
Sapanca’ya gittim. Orada da Doğa Park diye bir yerin sahibi almış
iki tane besliyor. Yünü çok kıymetli bir hayvan. Kesmiyorsun,
biçmiyorsun, üstünde bir şey taşıttırmıyorsun. Nazik bir canlı. Ve
bu hayvan Peru’nun simgesi. O kadar sevimliler ki.”