Tutuklu Ahmet Şık'a arkadaşlarından doğum günü sürprizi!
Tutuklu gazeteci Ahmet Şık'ın doğum gününde arkadaşları Maçka Parkı'nda bir araya geldi.
Tutuklu gazeteci Ahmet Şık'ın doğum gününde arkadaşları Maçka
Parkı'nda bir araya gelerek Şık'a doğum günü mesajı gönderdi.
Ahmet Şık'a gönderilen mektupların ulaştırılmaması sebebiyle,
Şık'ın arkadaşları mesajlarını iletebilmek için gazetelere ilan
verdiler. Gazetelere verilen ilanlar, "Gazetecilere özgürlük" ve
"İyi ki varsın Ahmet" yazılı pankartların bulunduğu fotoğrafla ve
"İyi ki doğdun Ahmet Şık", "Özgür günlerde buluşacağız"
başlıklarıyla yer aldı.
Şık'ın arkadaşları tarafından çekilen bu fotoğrafın hikayesini ise
Cumhuriyet'ten Timur Soykan "İçeriye mektuplar.. Bir fotoğrafın
öyküsü" başlıklı bugünkü yazısında anlattı. Şık'ın doğum gününü
kutlayan ve "Biz de özgür değiliz" diyen Soykan, "Dediğin gibi
‘Kötülüğün organize hali kaçınılmazı yaşayacak’ ve biz özgür
günlerde bulaşacağız." ifadelerini kullandı.
İşte Timur Soykan'ın yazısı:
"İyi ki doğdun Ahmet. İyi ki varsın, ne mutlu ki dostumsun. Ben
mektubumda sana kötülüğün organize hali iktidara duyduğum öfkeyi
anlatmayacağım. Suç ortaklıklarıyla büyüdükleri canavarı mazeret
edip üzerimize çullanmalarından bahsetmeyeceğim. Zaten herkesin
bildiği adaletsizlikten dem vurmayacağım. Ben sana doğum gününü
kutladığımız fotoğraf karesinde olmaktan hayatı boyunca onur
duyacak dostlarından bahsedeceğim. Çünkü o fotoğrafın bir yanında;
tecride, mektuplarımızın ulaştırılmadığı yasağa karşı direniş,
diğer yanında dostlarının sana sevgisi, hasreti var. Hapisteki
adama söylenmez ama çok güzel bir bahar günüydü Maçka Parkı’nda.
Erguvanlar açmıştı. Parkın Nişantaşı tarafındaki girişinde
buluştuk. Hep birlikte aşağıya, fotoğrafın çektirileceği Şişli
Evlendirme Dairesi’nin olduğu tarafa yürüdük. Senin için eylemlerde
yürümeye alıştığımız için garip geldi. Yonca’nın halini tahmin
edersin; her zamanki gibi heyecanlı, cıvıl cıvıl ve her şeyin
mükemmel olması için telaşlı. Mina desen sevimli, içten bir
genç.
Her muhabbet ettiğimizde bu kadar büyüdüğüne şaşırıyorum. Elif’in
Ege ile Deniz’inide fotoğrafta görmüşsündür. İkizler koca adam
olmuş. Gökhan ile Başak’ın ufaklığın gözlerini göreceksin masmavi.
Ablası kadar güzel. Gökhan’a “yerinde olsam DNA testi
yaptırırdım”dedim. “Tam Ahmet tarzı espri” dediler. Hilmi ile
Selen’in Mira’sı çok tatlı. Eren’in oğlu Mahir’le “Ahmet çıkacak
yine yazacak” sloganı için mikrofonu paylaşamadılar. Umay’ın kızı
Güneş ile hanımefendilikte yarışırlar. Efkan ile Ezgi’nin oğlu Emek
6 aylık oldu. Hüseyin ile Derya’nın Mahir’inin saçları da bir
havalı ki sorma. Erdem’in oğlu Ali Deniz, Emine ve Emre’nin kızı
Güneş, Deniz ve Arat’ın oğlu Arden, Faruk’un kızı Işık, Bülent’in
kızı Buse, Funda’nın kızı Tarçın, Banu ve Mehmet’in Melis’i, Tuğrul
abinin torunu ve Hüseyin’in kızı Asya, Barış ve Özge’nin Ali
Derya’sı, Saynur’un oğlu Deniz ve Mina’nın arkadaşları Melis ve
Zulal. Hangi birinin hangi güzelliklerini anlatayım. Rengin’in
görüşmediğimiz kısa sürede karnı öyle büyümüştü ki kızı Maya’nın
“Alien” olmasından şüpheleniyorum. Ertuğrul Abi son zamanlarda
ciddi yükseliş ivmesindeki kendi göbeğini tutup “Biz gururlu
hamileleriz” diyerek takılıyor ona. Ama en gururlu olanlar Barış
ile Sevil’di. Kuzey bebek birkaç gün içinde geliyor. Mete Abi tek
koltuk değneğiyle gelmişti. Can’ın babası Mustafa Amca sağlık
sorunlarına rağmen oradaydı. Yıllar önce, üniversite öğrencisiyken
gözaltına alındığımızda bize destek olmak için koşuşturduğu
zamanları hatırlıyorum. Narphotos’tan Kerem ile Gülşin fotoğraf
için hazırlıkları yaparken herkes sohbete dalmıştı. Barış Pehlivan
ile uzun uzun iddianameyi konuştuk. Gazetecilik heyecanı sana
benziyor.
Pankarttaki mesaj
Gazetecilikten arkadaşın Barış Yarkadaş’ın seslenmesiyle pankartı
açtık, fotoğraf için toplandık. Pankartı Berke tasarladı. Hiçbir
hukuki dayanağı olmamasına karşın sana verilmeyen mektuplarımızı,
tecridi ve senin hayatımızda olmandan mutluluğumuzu çizmiş
pankarta. Gülşah her zamanki gibi organizasyona girişmişti.
‘Amfitiyatro’ basamaklarında objektifin karşısında dizilirken
Erdal’a ve bana ‘Gazetecilere Özgürlük’ pankartı tutmak düştü.
Doğum gününe kadar fotoğrafın sosyal medyada paylaşılmaması
gerektiğini Elif zarifçe söyledi. Zeynep’in agresif hallerini
bilirsin fotoğrafa ambargoyu fena vurguladı. Pablo parkta çok
mutluydu, aşk hayatı için oldukça renkli bir gündü. Ayşenur abla ve
Nazım abi sıcaktan biraz bunaldılar ama hep birlikte gülümsedik, el
salladık sana.
Biz de özgür değiliz
Özetle pek çoğunun adını anamadığım ama ortak noktaları sen olan
güzel insanların buluştuğu güzel bir gündü. Ama devasa adaletsizlik
ve korkunç kötülükle dostun hapsedilmişken ne kadar güzel
olabilirse o kadardı işte. Çünkü sen içerideyken hiçbirimiz özgür
değiliz. Geçenlerde 2011’de yaşadıklarımızı konuşurken Yonca’nın
söyledikleri düştü aklıma. “Ben devletten, tutuklanmaktan
korkmadım. En fazla korktuğum için yapmam gerekenleri yapamamaktan
korktum” demişti. 6 yıl öncesine göre korkuların büyümesine,
yaygınlaşmasına üzüldüm. Seni tanıdığım ilk günden beri tanık
olduğum mücadele azminle umuda tutundum. Biliyorum; aynı 6 yıl önce
olduğu gibi hakikat dizginlenemeyecek. Devletin sırma köşklerindeki
makamlarında saltanat sürenler bugünlerin utancıyla hatırlanacak,
suçlarından yargılanacaklar. Dediğin gibi ‘Kötülüğün organize hali
kaçınılmazı yaşayacak’ ve biz özgür günlerde bulaşacağız. Sana
hasretle sarılıyorum dostum. Doğum günün kutlu olsun."
Doğum günü kutlamasına CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş
ile Sezgin Tanrıkulu da katıldı. (Gerçek Gündem)
32. Gün, bir video paylaştı!
"Özgür günlerde buluşacağız" Ahmet Şık'ın arkadaşlarından doğum günü mesajı #İyiKiVarsınAhmetŞık #32guntv
32. Gün (@32guntv)'in paylaştığı bir gönderi (
)