Tutuklanması istenen Baransu'nun ifadesinde neler söyledi?
Gazeteci Mehmet Baransu, emniyette 17 sayfa ifade verdi...
Balyoz belgelerini yayımladığı için gözaltına alınan Taraf Gazetesi
yazarı Mehmet Baransu’ya örgüt suçlaması yapıldı. Baransu,
daha önce beraat kararıyla kesinleşen “devletin gizli belgelerini
ifşa etmek” maddesinden yeniden suçlandı. İfadesinde haber
kaynakları sorgulanan Baransu, “CD’leri benim hazırlamam hayatın
doğal akışına aykırı. Biz İstanbul’un üstüne çökmek isteyenleri
yazdık” dedi.
Taraf'ın haberine göre; Balyoz belgeleri nedeniyle evinde yaklaşık
10 saat arama yapılan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu, emniyet
ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Soruşturmayı yürüten
savcı Gökalp Kökçü Baransu’nun ifadesini almadan, Baransu’ya
“örgüt” suçlaması yaparak, tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk
etti.
BARANSU TEK BAŞINA “ÖRGÜT”
Baransu Emniyette 17 sayfa ifade verdi. İfadenin başlangıcında
örgüt açıklaması yapıldı. Örgüt kurmakla suçlanan Baransu adeta,
“tek başına örgüt kurmakla” suçlandı. İfadede, Baransu’ya örgüt
yönünde soru sorulmazken, sorgulamanın başlangıcında, “Şüpheli
Mehmet Baransu ie eylem birliği içinde suç örgütü faaliyeti
kapsamında hareket eden şahıslar bu aşamada tespit edilememiştir”
dendi.
ÇOLAKKADI’YA TESLİM ETTİM
Baransu’nun savcılığa teslim ettiği 19 adet CD, 4 adet DVD
içerisinde devletin güvenliği ve askeri yararları açısından “çok
gizli” belgeleri ifşa etmekle suçlandı. Daha önce soruşturma konusu
yapılan ve takipsizlik kararıyla kesinleşen bu suçlamayla yeniden
karşı karşıya kalan Baransu ifadesinde, Balyoz belgeleriyle ilgili
Başsavcısı Turan Çolakkadı’yla görüşerek, Taraf’ın manşetiyle
ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Baransu, “Suç
duyurusunda bulunan kişilerden dilekçeyi alan Turan Çolakkadı, daha
sorna benden Balyoz ile ilgili belgeleri istedi. Aynı gün kendisine
bana yolda tanımadığım bir kişi tarafından verilen DVD’leri teslim
ettim” dedi. Baransu, belgeler sonrası Çolakkadı’nın “tutanak
tutalım” dediğini söyledi.
YASEMİN ÇONGAR, YILDIRAY OĞUR,KURTULUŞ TAYİZ VE BEN
İNCELEDİK
Baransu ifadesinde, belgelerin kendisine nasıl geldiğini detaylı
bir şekilde savcıya anlattığını belirterek, “Turan Çolakkadı’ya
belgelerin bana nasıl geldiğini anlattım, o da tutanağa kısaca bunu
yazdı. Bu tutanakta yanlış anlaşılmalarına konu olabilecek bir
detayı da açıklayayım. ‘Bir kısmını orijinal CD’lerden aktarma
yaptım, tarayarak aldım’ bölümü sanki ‘Belgeleri aldığım anda’ gibi
bir anlam çıkartıyor. Ben Taraf Gazetesi’ne gelirken, yolda
gördüğüm bir kişinin benimle bir haber için konuşacağını söylemesi
üzerine, kendisiyle g örüştüm. Bana, çeşitli CD’ler, çeşitli
belgeler, fotoğraflar, yazışmalar gösterdi. Bunların bir kısmı
askeri yazışmalar bir kısmı el yazıları bir askerin tuttuğu
notlardı. Kendisi 3 DVD bir CD halinde, bunları toparlamıştı. Bazı
orijinal belgeler de bunların yanında idi. Onların bazılarına da
bakma fırsatım oldu. Orijinal resmi yazışmalardı. Bunları da
taradım. DVD ve CD içerisindeki belgelerle karşılaştırdım. Bazı
belgelerin fotoğraflarını ve görüntülerini aldım. Gazeteye bu
CD’leri götürdüğümüzde CD’nin içerisinde binlerce belge olduğu
için, 6 kişi bu belgeleri taramaya başladık. Bilgi işlem sorumlumuz
CD’lerle ilgili kopyalar çıkarttı. Her kişi bu belgeleri incelemeye
başladı. Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur, Kurtuluş Tayiz
ve ben diğerlerini hatırlamıyorum. Bu belgeleri inceledik. Ses
kayıtlarına baktık, el yazılı notlara baktık. Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül dahil
olmak üzere, AK Partinin üst düzey yetkilileri, belediye başkanları
dahil, bir çok insanın tutuklanmasına yönelik bir darbe planı
hazırlandığını gördük. Ardından da bunu haberleştirdik. Turan
Çolakkadı bu CD’leri bizden talep edince gazetedeki CD’lerden
aktarma yapıp bize geldiği şekliyle 3 DVD ve 1 CD’yi kendilerine
teslim ettim” ifadelerini kullandı.
ORJİNALLERİ SAVCIYA TESLİM ETTİM
Bransu’ya “Fatih Cami Bombalanacaktı” manşetiyle iligli, “Belgeleri
siz mi elde ettiniz” diye soruldu. Baransu, “ Ben dijital verileri
elde etmedim” dedi. Baransu, Balyoz haberinden sorna savclılığın
talimatıyla orijinal belgeleri teslim ettiğini söyledi.
CD’LERİ BENİM HAZIRLAMAM HAYATIN DOĞASINA
AYKIRI
Emniyette Barasu’ya, “Tutanağa konu 4 adet DVD sizin tarafınızdan
mı hazırlandı” sorusu da yöneltildi. Baransu, “Bu çelişkiye neden
olan olay sayın Turan Çolakkadı’nın tuttuğu kısa tutanaktan
kaynaklıdır. Ben hatırladığım kadarıyla haberden 8-9 gün sonra
orijinal belgeleri aynı şahıstan aldım. Orijinal belgeleri devlete,
savcılığa teslim ettim. Belgeler binlerceydi, onbinlerce sicil
numarası vardı, onbinlerce isim ve rütbe vardı. Bunları bir
gazetecinin bilmesi imkansız. CD’leri benim hazırlamış olma
ihtimalim hayatın doğasına aykırıdır…. İddia edildiği gibi, sahte
dijital verileri ben ürettiysem orijinal hallerini, kopyalarını
neden hem cumhuriyet savcılığına hem askeri savcılığa vereyim”
dedi.
HABER KAYNAKLARI SORGULANDI
İfade de, Baransu’nun haber kaynaklarını da sorgulandı. Baransu’ya,
“Kaynak kişi olarak belirttiğiniz şahıs ile toplamda kaç defa hangi
tarihlerde ve nerelerde görüştünüz”, “Hangi tarihlerde, hangi
dijital verileri teslim aldınız”, “Kaynak olarak belirttiğiniz,
şahıs ile nasıl irtibat kurarak buluşma gerçekleştirdiniz” diye
soruldu. Baransu, da kaynağıyla iki kez görüştüğünü söyledi.
Baransu, “İlk görüşmemiz de 3 DVD aldım, ikinci görüşmemizde Bavul
içerisinde Balyoz davasına konu olan bavul içerisindeki belgeleri
aldım” dedi.
DEVLETİN GİZLİ BELGELERİNİ İFŞA ETMEKLE
SUÇLANDI
Baransu’ya ayrıca, “Devletin güvenliği iç ve dış siyasal yararları
bakımından gizli kalması gereken ifşasıo halinde devletin savaş
hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya, askeri hareketlerini
tehlikeye sokabilecek nitelikteki çok gizli belgeleri gazete içinde
kimlerle birlike incelediniz” diye soruldu. Baransu bu soruya, o
dönem oğlunun hayati riski olan bir ameliyat geçirdiğini ve oğluyla
ilgilendiği için belgelerin bir kısmını kendisinin incelediğini
belirterek, “Habere bakıldığında da haberde 3 ismin olduğu
görülecektir. Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ve ben” dedi. Baransu
bir çok belgede gizli belge çıkmasına rağmen, sorumlu yayıncılık
gereği belgeleri yayınlamadıklarını söyleyerek, “ Biz Türkiye
Cumhuriyeti’nin askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek hiçbir
belgenin çıktısını almadık, haber yapmadık, bavul içerisinde bana
teslim edilen belgeler arasında, belge ve savaş planları vardı.
Belgeleri 2010 ocak ayında içerisinde devlete teslim ettiğimiz
günden bu güne kadar askeri harekatımızı tehlikeye sokabilecek
herhangi ir belgenin kamuoyuna yansımaması da, bu işi ne kadar
ciddi ve duyarlı yaptığımızın bir göstergesidir” dedi.
DARBE DIŞINDA BELGE YAYIMLAMADIK
Baransu’ya “Tarama işlemini kimlerle birlikte yaptınız?”sorusunu
yöneltildi. Baransu, gazete olarak belgeleri incelediklerini ancak
tarama yapmadıkları kaydetti. Mehmet Baransu, “Biz belgeleri
inceledik, bahsettiğiniz konuyla ilgili bir tarama yapmadık.
Dönemin siyasi lideri Başbakan Erdoğan yine aynı dönemde
Başbakanlık yapan Abdullah Gül, dahil seçilmiş siyasileri hedef
alan belgeleri yayınladık. İnceledik darbe dışlında hiçbir belgeyi
yayınlamadık” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL’UN ÜSTÜNE ÇÖKMEK İSTEYENLERİ YAZDIK
Baransu, Karargah isimli kitabında da sadece Balyoz Darbe planına
ilişkin bilgileri verdiğini gizli belgelere yer vermediğini
belirerek, “Çünkü biz İstanbul’un üzerine çökmek isteyen dönemin
başbakanını tutuklamak isteyen binlerce insanı Statlarda yargılayıp
askeri hapishaneye koymak isteyen seçilmiş iktidarı devirme
planları yapan bir grubu yazdık” dedi.
DAHA ÖNCE AYNI SUÇLAMADAN BERAAT ETTİK
Mehmet Baransu, kendisinin daha öncede ‘Devletin gizli belgelerini
ifşa etmek’ suçlamasıyla yargılandığını ve beraat ettiğini
vurguladı. Benzer suçlamalardan Ahmet Altan’ın da yargılanarak
beraat ettiğini kaydetti. Mehmet Baransu, “İstanbul Başsavcılığı
tarafından 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 03.12.2014 tarihinde yazı
ile müracaat etmiş, mahkeme tarafından 2010/329 Esas 2011/187 karar
sayılı dosyasında yukarıdaki suçlama ile hakkımda soruşturma
yapıldığı ve beraat kararı verildi. Ayrıca bu kararın savcılık
tarafından veya ilgililer tarafından itiraz edilmeden lehime
kesinleşti. Bu hükmün kesin hüküm olduğu artık bir yargılama
yapılamayacağı 29.07.2011 tarihinde bildirilmiştir. Askeri
olaylarla ilgili çok haber yaptığım için benzer suçlamalar ile
ilgili yine benim hakkımda hem gazetenin o dönemki Genel Yayın
Yönetmeni olan Ahmet Altan hakkında benzer davalar açıldı.
Hepsinden beraat aldık” diye vurguladı.
ORJİNALLER MAHKEME DOSYASINDA
Daha sonra devletin güvenliğine ilişkin bu belgeleri imha etme
suçlaması yöneltildi. Mehmet Baransu, “Ben ve gazetede çalışan
hiçbir arkadaş orijinal belgeleri imha etmedik. Nasıl imha
edebilirim. Bu orijinal belgeleri devlete teslim ettik. Bu
belgelerin orijinalleri mahkemede” diye ifade verdi.