22 Mar 2012 03:26
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:28
TÜRK'ÜN DİZİLERLE İMTİHANI!
Medyaradar sinema-TV yazarı Murat Tolga Şen Show TV'nin bilim kurgu komedi dizisi "Türk'ün Uzayla İmtihanı"nı izledi ve düşüncelerini sıcağı sıcağına paylaştı.
Bunca yaygara bunun için miydi yani? Bu akşam ilk bölümü gösterilen, eski adıyla "Ha Babam Uzay" yeni adıyla ise "Türk’ün Uzayla İmtihanı" olan diziden bahsediyorum. Ben Rıfat Ilgaz’ın oğlunun yerinde olsam, "Hababam" kurnazlığına kızıp dizinin yapımcılarını mahkemeye vermek için ilk bölümü izlemeden karar vermezdim. Gereksiz mahkeme masrafı olacak çünkü bu dizi kesinlikle t-u-t-m-a-z!
Bir Tayfun Güneyer işi olduğunu bilmeme rağmen kendimi gülmek ve beğenmek adına çok zorladım ama ilk bölümden devamını izletecek bir bahane çıkaramadım. Bayat espriler, zorlama durumlar, özel efektlere muhtaç bir yapım için aşırıya kaçan ucuzluk... Yıldız Savaşları’nın "çok uzak bir geçmişte yaşanan gelecek" olması misali, 70’ler (80’ler belki de) konseptine sokulmuş bir bilim kurgu fantezisi kağıt üzerinde ya da çizilmiş bir karikatürde, göbek çatlatacak kadar komik olabilirdi belki ama böyle ete kemiğe bürünmüş haldeyken ortada iyi yazılmış bir senaryo da olmayınca yaratılan durumların komedi adına sömürülmesinden ve iyice sıkıcılaşmasından başka bir sonuca gidemiyor dizi...
Show TV bu haliyle belki bir kaç bölüm daha bu dizinin peşinden gider ama "büyükler için selena" atmosferinde devam ederse bütün ömrü de bu bir kaç bölümden ibaret olacaktır. Zaten dizide Selena’dan bir oyuncu bile var... Geniş Aile’nin ağır topları Ufuk Özkan ve Bülent Çolak’ın ve komedi dizilerinin gediklisi Peker Açıkalın’ın varlığı da iyi yazılmış bir hikaye olmadan işe yaramıyor doğrusu... Hikaye o kadar sündürülmüş ki komediden çok bir sıkıcılık resitali izliyorum adeta. Kaptanın ekibiyle tanışma faslının 20 dakika sürmesini örneklesem yeter... Komedi uçucu kaçıcı bir iştir, müthiş bir zamanlama gerektirir ve sündürmeye gelmez. Akıl vermek istemem ama madem böyle bir kadroyu, iddialı bir dizi için toplamışsın, işin temel matematiğine de uysana!
Bu kadar acımasız olmaya gerek var mı bilmem ama diziden hoşlanmadım. Bu ucuz esprilerle, gereksiz durum komedisi ve sadece Ufuk Özkan’ın, Peker Açıkalın’ın doğaçlama performansına güvenerek 2-3 bölüm daha belki gider, belki gitmez. Çarşamba gecesi, Muhteşem Yüzyıl’ın, Kuzey & Güney’in karşısında hiç şansı yok. Bunun yerine Uzaylı Zekiye’nin herhangi bir bölümünü izlemeye razıyım. Sonuç olarak, Tayfun Güneyer’in azalan kredisinin kalanını da tüketecek kadar kötü. Bedava bile olsa çekilmiyor!
Bir Tayfun Güneyer işi olduğunu bilmeme rağmen kendimi gülmek ve beğenmek adına çok zorladım ama ilk bölümden devamını izletecek bir bahane çıkaramadım. Bayat espriler, zorlama durumlar, özel efektlere muhtaç bir yapım için aşırıya kaçan ucuzluk... Yıldız Savaşları’nın "çok uzak bir geçmişte yaşanan gelecek" olması misali, 70’ler (80’ler belki de) konseptine sokulmuş bir bilim kurgu fantezisi kağıt üzerinde ya da çizilmiş bir karikatürde, göbek çatlatacak kadar komik olabilirdi belki ama böyle ete kemiğe bürünmüş haldeyken ortada iyi yazılmış bir senaryo da olmayınca yaratılan durumların komedi adına sömürülmesinden ve iyice sıkıcılaşmasından başka bir sonuca gidemiyor dizi...
Show TV bu haliyle belki bir kaç bölüm daha bu dizinin peşinden gider ama "büyükler için selena" atmosferinde devam ederse bütün ömrü de bu bir kaç bölümden ibaret olacaktır. Zaten dizide Selena’dan bir oyuncu bile var... Geniş Aile’nin ağır topları Ufuk Özkan ve Bülent Çolak’ın ve komedi dizilerinin gediklisi Peker Açıkalın’ın varlığı da iyi yazılmış bir hikaye olmadan işe yaramıyor doğrusu... Hikaye o kadar sündürülmüş ki komediden çok bir sıkıcılık resitali izliyorum adeta. Kaptanın ekibiyle tanışma faslının 20 dakika sürmesini örneklesem yeter... Komedi uçucu kaçıcı bir iştir, müthiş bir zamanlama gerektirir ve sündürmeye gelmez. Akıl vermek istemem ama madem böyle bir kadroyu, iddialı bir dizi için toplamışsın, işin temel matematiğine de uysana!
Bu kadar acımasız olmaya gerek var mı bilmem ama diziden hoşlanmadım. Bu ucuz esprilerle, gereksiz durum komedisi ve sadece Ufuk Özkan’ın, Peker Açıkalın’ın doğaçlama performansına güvenerek 2-3 bölüm daha belki gider, belki gitmez. Çarşamba gecesi, Muhteşem Yüzyıl’ın, Kuzey & Güney’in karşısında hiç şansı yok. Bunun yerine Uzaylı Zekiye’nin herhangi bir bölümünü izlemeye razıyım. Sonuç olarak, Tayfun Güneyer’in azalan kredisinin kalanını da tüketecek kadar kötü. Bedava bile olsa çekilmiyor!