TÜRKLER YAZIN NEDEN TÜRK FİLMİ İZLEMEZ?
Milliyet Cadde yazarı Ali Eyüboğlu'nun sorusunu Murat Tolga Şen cevaplıyor: Türkler yazın Türk filmi izleyemez, çünkü...
Milliyet Cadde’ de dün Ali Eyüboğlu’nun bir yazısını okudum.
Başlıkta “Türkler yazın Türk filmi izlemez mi”? diye soruyor ve
seyircinin yazın Türk filmi izlememek gibi bir alışkanlığı olmadığı
ama yerlilerin hepsinin gösterime kışın çıkmak için uğraştığını,
yaz aylarının bu yüzden Türk filmi olmadan geçtiğini yazıyor.
Soruyu sevdim, cevabı genişletmek istedim.
Bana göre yaz aylarında ‘yerli’ film izleyemiyor olmamızın iki
sebebi var. Sıcaklar başlayınca gerçekten de sinemaya giden insan
sayısı azalıyor. Artık “yazlık sinema” diye bir şey de
olmadığından, insanlar haşlanmış süt mısır dişleyerek sahilde
turlamak varken kapalı, karanlık bir salona girmek
istemiyorlar.
Bu gidişatı değiştiren tek şey Transformers, Spiderman ya da daha
geçen hafta gösterime çıkan Kara Şövalye Yükseliyor gibi
megabütçeli Hollywood filmleri oluyor. Yazı-kışı geçtim kıyamet
kopmadan 2 saat önce göstermeye başlasanız yine izleyicisi olur bu
tür filmlerin. Çünkü vaatlerinin altında ezilmiyorlar her şeye
rağmen oyalayıcı bir eğlence sunuyorlar.
Türk sinemasında böyle bir potansiyel var mı? Elbette yok!
Hepsi “hap yap para kap” misali sefil işlerle gözümüz bağlanmaya
devam ediyor. Dün gösterime giren Endonezya filmi Baskın’ı izleyin
gişe sineması nasıl yapılırmış anlarsınız. Bizim sinemamızda
mühendislik yok, yaratıcılık yok, zeka yok. Acı ama gerçek!
Başka bir sebep ise dizilerin varlığı… Eskisi gibi dizi/sinema
oyuncusu ayrımı kalmadı. Sinemada izlediğiniz kim varsa şöhreti
dizilerden geliyor. Bağımsız sinema için bile aynı durum söz
konusu… Zeki Demirkubuz’un Yeraltı filmin hatırlayın. Tüm
oyuncuları dizilerden tanıdığımız isimler.
Oyuncuya “niye dizide oynuyorsun”? diye sorulmaz çünkü bir bölümde
kazandığı parayı almak için 3-4 filmde oynaması gerekir ki dünyada
bu konuda da tekiz! Hala “imkansızlıklar içinde” yapılan bir
sinemamız var çünkü… Her şey hatır-gönül işi, gösterim kopyaları
bile sözle- senetle bastırılıyor.
Bunların üzerine dizilerin yoğun çalışma temposunu da düşününce,
oynatan ve oynayanın buluştuğu en müsait zaman olarak dizilerin
tatile girdiği yaz ayları kalıyor. Gerçi yaz dizileri de
bombardıman yapmaya başladı, o durum da yakında değişir.
Uzun lafın kısası: Bizimkiler ucuzcudur, yaptıkları filmler yaz
sıcağında dondurma gibi erir. Ayrıca yazın çeker, kışın oynatırlar.
Seyirci istese de istemese de böyle…
“Benim Oynayamayacağım Rol Yok ama Senin Oynatamayacağın
Oyuncu Var”
Daha önceki yazılarımdan birinde “acemi yönetmenlere bu kadar
emanet edilmiş başka bir ülke sineması yoktur” diye yazmıştım.
Perşembe günü yayınlanan Star dizisi İşler Güçler’in son bölümünde
Selçuk aydemir harika bir saptama yapmış konuyla ilgili… Film
çekmek değil ‘yönetmen’ olmak isteyen, Nuri Bilge Ceylan taklitçisi
burnu büyük acemilerden birine Ahmet Kural şahane bir yaşam dersi
veriyor. Youtube’a falan düşmüştür bile, kaçırdıysanız mutlaka
seyredin.
Twitter.com/murattolga