Türkiye'nin konuştuğu yarışmacı sessizliğini bozdu: Bir sabah uyandım, annemi ölü buldum!
Yarışma programında, 16 yaşındayken babasının annesini öldürdüğünü söyleyen öğretmen Selin Ünver yaşadıklarını anlattı..
ATV'nin sevilen yarışma programı 'Kim Milyoner Olmak İster'de
Selçuk Yöntem'in 'Baban ne iş yapıyor?' sorusuna 'Cezaevinde,
annemi öldürdü' yanıtı veren Selin Ünver, bazı insanları
duygulandırmış; bazıları tarafından ise 'kendini acındırmakla
suçlanmıştı. Hatta bundan Selçuk Yöntem de payını almıştı.
Selin Ünver, Sabah Pazar'a duygularını anlattı. İnsanların
kendisini yadırgayacağa dair hep bir kaygısı olduğunu anlatan
Ünver, "Ekranda söyledim ve bununla yüzleştim" diye konuştu.
İşte o röportajdan öne çıkanlar...
YAŞADIKLARIMI İÇİMDE AFFETTİM
-Selçuk Bey, hayatta gördüğüm en hoş ve nazik insanlardan biri.
Açıkçası bu soruyu beni sıkıştırmak ya da durumdan faydalanmak
amacıyla sormadığını biliyorum. Zaten 2007'de hakkımda çıkan bir
haber var. Ekranda da adım soyadım yazıyor. Doğruyu söylemeyip de
ne yapsaydım, yalan mı söyleseydim? Ayrıca benim bu durumla
yüzleşmem gerekiyordu. Çünkü okulumda ya da arkadaş çevremde
insanlar benim geçmişimi bilmiyordu. Televizyondan öğrendiler.
-Ekranda bunu söylemek benim için de bir eşik noktasıydı açıkçası.
Çünkü insanlar geçmişimi öğrenip ya beni yargılarsa diye hep bir
kaygım oldu zaman içerisinde. Bu anlamda o soru ve verdiğim cevap
hayatımın akışını değiştirdi.Bu durumla ekran karşısında yüzleştim.
Evet zordu ama yüzleştim. Başım dik. Artık herkes, her şeyi biliyor
ve yargılanma kaygısı gütmüyorum. Ben artık bu durumu aştım ve
yaşadığım her şeyi kendi içimde affettim.
BİR
SABAH UYANDIM, ANNEMİ ÖLÜ BULDUM
- Lise 1'in yaz tatilindeydim. 16 yaşındaydım ve bir sabah uyandım,
annemi ölü buldum. Benim için büyük bir şoktu. Ne yapacağımı
bilemedim. Çok zordu. Ailemin tek çocuğuydum, onların
gözbebeğiydim, babasının bir tanesiydim. Tek başına kalmıştım
hayatta. Çok üzüldüm, sarsıldım. İlk önce anneannemin yanına
yerleştim. Ama o da çok üzgündü. Neticede kızını kaybetmişti.
Birbirimizi olumsuz etkilememek ve benim biraz kendimi toparlamam
için, öğretmenlerimin önayak olmasıyla anadolu lisesinin yurduna
yerleştirildim. Orada altı cıvıl cıvıl kız beni bekliyordu.
KATİLİN KIZISIN DİYENLER OLDU
-İlk başlarda arkadaşlarımdan çok utanmıştım. Acaba beni
yargılayanlar olur mu diye düşünüyordum. Yapanlar da oldu "Sen
zaten bir katilin kızısın" diyenler çıktı. Çok üzgün bir yıl
geçirdim. Lise 2'yi tamamen sınıfın en arka sırasında oturup camdan
dışarıyı izleyerek geçirdim.
- Şunu fark ettim: Eğer böyle devam ederse ben kaybolacağım. Çünkü
lise 1'i takdir ile geçmiştim. Lise 2'yi ise hocaların yardımıyla
ancak geçebilmiştim. 365 günüm boşa geçmişti. Oturdum düşündüm,
Silkinip kendime gelmeye karar verdim.
- Üniversiteye gitmem gerekiyordu. Kendime hedef koydum. Tekrar
ders çalışmaya başladım. Hem de deli gibi. Ama üniversiteye
hazırlanırken dersaneye de gitmek istiyordum. Denizli'de bir deneme
sınavında beşinci oldum. Bu başarımdan dolayı ücretsiz dersaneye
gittim. Anne tarafım, öğretmenlerim, arkadaşlarım ve birkaç aile
hem maddi hem de manevi olarak çok yardımcı oldu bana.
NEDEN ANAOKULU ÖĞRETMENİ OLDU?
- Çünkü o dönem büyükleri ve onların dünyasını, çok kötü
görüyordum. Sevgiye ihtiyacım vardı. Hayatta yalnız başına kalmış
bir çocuktum. Ve çocuklarla ilgili bir şey yaparsam bu bana sevgi
terapisi gibi gelir diye düşündüm. Öyle de oldu zaten. Üniversiteye
başlayınca, çocukların dünyasıyla ilgili dersler aldıkça ne kadar
çok doğru bir tercih yaptığımı anladım.
YERİ GELDİ GARSONLUK YAPTIM
-Birkaç aile manevi olduğu kadar maddi destek de sağladı. Ama ben
de çalıştım. Yeri geldi garsonluk yaptım, yeri geldi broşür
dağıttım. Sonunda da okulumu bitirip işimi elime aldım.
PROGRAMDAN SONRA ÖĞRENCİLERİMLE KONUŞTUM
-Sınıftan içeri girdiğim zaman bir öğrencim "Öğretmenim babanız
hapiste mi?" diye sordu. Bunu sorunca, onlarla konuşmam gerektiğini
anladım. Bir de beni televizyonda görmeleri onların dünyasında
büyük bir olay. Mesela bir öğrencim televizyonu öpmüş. Çocukları
sınıfın ortasında topladım. "Çocuklar hiçbir şey değişmedi, ben
aynı öğretmenim, siz de aynı çocuklarsınız. Ben sizi aynı seviyorum
hatta düne göre daha çok seviyorum. Ama bazen özel durumlar
olabilir. Bunu da büyüyünce konuşuruz" dedim.
-Bazı insanlar hiçbir şey bilmeden "Bir adam niye eşini öldürür ki
demek ki kadın şöyle böyle" diye kimi yargılamalara girişmişler.
Şunu söylemek istiyorum: ben yaşadıklarımı anlattıktan sonra ne
anneme ne de babama haksızlık edilmesini istiyorum. Babam cezasını
aldı. Zaten hiçbir şey de annemi geri getirmez. İnsanların ne
babamı incitmeye ne de annem hakkında ileri geri konuşmaya hakkı
var. Bu acı olayı ben yaşadım. Ben kendim bile yaşadıklarımla
barışmışken, affetmeyi öğrenmişken, annem hakkında yapılan kötü
yorumları esefle kınıyorum.
AVM ORTASINDA EVLENME TEKLİFİ ALDIM
- Alışveriş yaptığım marketi değiştirdim. Malum ailem nedeniyle
gündeme gelince herkes soru sormak istiyor doğal olarak. Ve herkese
açıklama yapmak zor oluyor. Ben de bir süre marketimi
değiştirdim.
-Mesela iki gün önce bir AVM'nin ortasında hiç tanımadığım bir
çocuk geldi, diz çöktü ve evlenme teklifi etti. Geçen gün kahve
içerken bir grup lise öğrencisi gelip tanışmak istedi. Kimi
teyzeler durdurup "Kızım Allah yolunu açık etsin" diyor, dua
ediyor. Bu durum bir yandan hoşuma gidiyor, bir yandan da ilginç
geliyor. Bir köy okulunda çalışırken bir anda herkes seni tanımaya
başlıyor. Tabii yarışmaya başvururken böyle bir amacım yoktu. Yani
yaşadığımı tam adlandıramıyorum. Ama mutluluk veriyor. Bunun da
sebebi insanlardan gördüğüm sevgi. Çünkü ben sevmeyi de sevilmeyi
de çok seviyorum.