22 Kas 2015 12:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:11

Türkiye'nin görsel hafızasına Doğuş Holding el koydu

Türkiye'nin, özellikle de İstanbul'un son 70 yılının görsel hafızasını barındıran fotoğraf sanatçısı Ara Güler'in arşivi artık Ferit Şahenk’in sahibi olduğu Doğuş Holding'de.

Türkiye'nin, özellikle de İstanbul'un son 70 yılının görsel hafızasını barındıran fotoğraf sanatçısı Ara Güler'in arşivi artık Ferit Şahenk’in sahibi olduğu Doğuş Holding'de. Doğuşla Ara Güler arasında işbirliği ve ortaklık sözleşmesi 18 Kasım'da imzalandı.

Aydınlık’tan Hikmet Çiçek’in haberine göre; Türkiye'nin görsel hafızasına Doğuş Holding el koydu. Türkiye'nin, özellikle de İstanbul'un son 70 yılının görsel hafızasını barındıran Ara Güler'in arşivi artık Doğuş Holding'de. Doğuşla Ara Güler arasında işbirliği ve ortaklık sözleşmesi 18 Kasım günü imzalandı. Sözleşme için Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'in bizzat çaba harcadığı ifade ediliyor. Ara Güler'i anlaşmayı imzalamaya ikna edenin ise Doğuş'un "solcu" avukatı Fikret İlkiz olduğu belirtiliyor. İlkiz aynı zamanda Cumhuriyet gazetesinin de avukatlığını yapıyor.

TÜM HAKLARI ŞİRKETE

Ara Güler'in kişisel fotoğraf arşivinin yanı sıra Ara Kafe'nin bulunduğu bina da kurulacak şirkete devrediliyor. Güler, kurulacak şirkette sadece yüzde 40 pay sahibi olacak. Bu, şirkette Güler'in yüzde 40 söz sahibi olması anlamına geliyor. 3 milyon avro değer belirlenen ve kendisinin fotoğrafçılıkla ilgili malzemeleri ve arşivi ile 7 adet bağımsız bölüme sahip binadaki taşınmazının aynı sermaye olarak konulması karşılığında, Ara Güler'e aylık 50.000 TL huzur hakkı ödenecek. Kısaca Güler, kendisi ve mirasçıları açısından sonuçta aylık 50.000 TL huzur hakkı karşılığında tüm edinimini şirkete ve dolayısıyla Doğuş'a devretmiş oldu.

NEDEN VAKIF DEĞİL?

Sözleşmeye göre, Ara Güler'in ölümü halinde Güler'in taşınmazları hakkında tasarruf hakkının kullanılmasında Doğuş serbestçe karar verebilecek. Sözleşmede belirtilen amaçların gerçekleşmesi için neden bir vakıf değil de şirket kurulmasına karar verildiği sorusuna ise yanıt verilemiyor. Türkiye için çok önemli bir görsel bellekle bir holding neden ilgileniyor, bir milyon diayı barındıran bu görsel bellek ranta mı kurban edilecek sorusu da yanıtsız kalıyor. Tarihi Emek Sinemasının bulunduğu yere şimdi iş ve alışveriş merkezi yapılıyor. Bir dönemin ünlü sanatçıların atölyelerinin bulunduğu Narmanlı Han restorana dönüşüyor. AKM kullanılamaz hale getirildi ve öyle bırakıldı. Demirören'in AVM'si İstiklal Caddesi'ni çirkinleştirdi. İnci Pastanesi, Robinson Crusce 389 Kitabevi kapatıldı. Topçu Kışlası'nın yeniden inşa edilerek otel ve alışveriş merkezi yapılmasını Gezi direnişi durdurdu. AKP, Beyoğlu'nu böyle kurban etti. Şimdi sıra Galatasaray'daki Güler Apartmanı'na mı geldi?