Türkiye'nin First Lady'leri...
Türkiye`nin haklarında çok konuşulan, ancak pek bir şey bilinmeyen Cumhurbaşkanı eşleri. İşte Türkiye`nin Cumhurbaşkanı eşleri ve hayatları...
Türkiye`nin haklarında çok konuşulan, ancak pek bir şey bilinmeyen Cumhurbaşkanı eşleri. İşte Türkiye`nin Cumhurbaşkanı eşleri ve hayatları...
D.17 Haziran 1898, İzmir - Ö. 12 Temmuz 1975, İstanbul Latife Uşaki: Türkiye Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk`ün 1923-1925 yılları arasında iki yıl evli olduğu eşi Latife Uşaki, Türkiye`nin ilk Cumhurbaşkanı eşidir. Atatürk, eşinden ayrılmasının ardından bir süre daha eski köşkte kaldıktan sonra 1932 yılında yeni yapılan Çankaya Köşkü`ne taşınırken, Latife Hanım 5 Ağustos 1925`te ailesiyle İzmir`de yaşamaya başladı. Ailesinin vefatından sonra İstanbul Harbiye`ye yerleşen Latife Hanım 1975`te 77 yaşında öldü.
D. 22 Eylül 1897, İstanbul - Ö. 7 Şubat 1992, Ankara Mevhibe İnönü: 11 Kasım 1938 tarihinde İsmet İnönü`nün Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Türkiye`nin ikinci Cumhurbaşkanı eşi olarak 22 Mayıs 1950 yılına dek köşke ev sahibeliği yapmıştır. Bir sonbahar günü Deniz Gezmiş`in annesi, kız kardeşi ve bir diğer mahkumun annesiyle birlikte Pembe Köşk`e gelir. Çocuklarının idam edilmemesi için bayan İnönü'ye yalvarırlar. Mevhibe Hanım gözyaşlarını tutamaz... Koruma polisleri az sonra bahçede birlikte dolaşan İnönülerin seslerinin yükseldiğini ilk kez duyarlar. Mevhibe Hanım adeta yalvarır: `Paşacığım ne olur ilgilenin de çocukları asmasınlar...` İsmet Paşa, `Yeter hanım, o kadar üstüme gelme!` diye bağırmaktan kendini alamaz...
D. 1886 Bursa - Ö. 24 Aralık 1962 Ankara Reşide Bayar: Türkiye`nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar`ın eşi olarak 1950 yılından 27 Mayıs 1960 darbesinde köşkten zorla çıkarılana dek kadar Cumhurbaşkanlığı Köşkü`ne ev sahibeliği yapmıştır. İnönülerin evinde bir davette Atatürk sıkma başı ile oturan bir hanımefendiye, `Başınızı açmayacak mısınız hanımefendi?` diye sorar. Reşide Hanım yanıtlamaz, Celal Bayar atılır ve `Müsaade edin paşam, açacaktır.` der. O geceden sonra bir daha başını örtmeyen kadın, Celal Bayar`ın eşi Reşide Hanım`dır. Reşide Hanım, Yunan kral ve kraliçesini, `Daha düne kadar düşman olduklarımla bugün dost olamam.` diyerek ağırlamak istemez ve eşi Bayar`ı protokolde yalnız bırakır. Bayar`ın Yunanistan ziyaretine de eşlik etmez. Bu tavrının arkasında bazı akrabalarının Yunanlılar tarafından öldürülmesi yatıyor. Reşide Bayar`ın ayrıca iktidarla arasına mesafe koyan ve 27 Mayıs İhtilali sonrası verdiği cesur demeçleri de oldukça dikkat çekici. Bir demecinde, `28 Mayıs sonrası Türkiye`si dışarı karşı utanılacak ve hicap edilecek bir durumdadır.` derken, bir başka konuşmasında, `Neden genel seçimi beklemediler. Eski zamanlardaki gibi `isterük` veya `istemezük` ile devlet idaresi salaha gitmez.` der. Reşide Bayar`ın demeçleri hakkında tutuklama kararı çıkmasına neden olmuşsa da sonra bundan vazgeçilmiş.