13 Haz 2011 17:11
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:27
TÜRKİYE'DE İKTİDAR DA DEĞİŞMEDİ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENDİŞESİ DE...
Times gazetesi, Türkiye'deki seçim sonuçlarını "Türkiye'de iktidar değişmedi, basın özgürlüğü endişeleri de" başlığı ile duyurdu.
Yazıda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oyların yarısını kazanarak çarpıcı bir başarı elde ettiğini aktaran Times, buna rağmen, anayasayı tek başına değiştirmesine yetecek 330 milletvekili sayısına erişemediğini belirtiyor.
Times seçimlerin, "karizmatik" diye nitelediği Başbakan Erdoğan’ın "hem umut hem de korku aşıladığı, ihtilaflı bir kampanya sürecini" takip ettiğine dikkat çekiyor.
Gazeteye göre Türkiye, Orta Doğu için demokrasi örneği olarak gösterilse de, son dönemde gazetecilerin gözaltına alınması ve Erdoğan’ın giderek daha da otoriterleşen tarzı, kimilerini ülkenin otoriter bir rejime doğru kaydığı yolunda kaygılara sürükledi.
Başbakan Erdoğan’ın kısa hayat hikayesinin ve AKP’nin son üç seçimde değişen önceliklerinin özetlendiği haberin son kısmında, Türkiye’nin tıkanmış durumda olan Avrupa Birliği üyelik sürecine, tutuklu olan gazeteci sayısındaki artışa ve Ağustos ayında uygulamaya girecek internet filtresine dikkat çekiliyor.
Times, Türkiye’de hapiste olan gazeteci sayısının diğer ülkelerden çok daha fazla sayıda olduğunu da vurguluyor.
’Tarihin çöplüğü’ uyarısı
Erdoğan’ın Fransız başkanlık sistemine benzer bir model hayal ettiğinin belirtildiği yazı, gazeteci Soli Özel’in "dünkü zaferden sonra basın ve ifade özgürlüğü sınırlamaları artacaktır" yorumuyla sona eriyor.
Times bu haberin ardından Suna Erdem imzalı bir yorum yazısına da yer vermiş.
Yazıda Erdoğan’ın seçim zaferi, partisinin 2002 yılından bu yana elde ettiği ekonomik başarılara, aynı zamanda da muhalefetin karşısına kimseyi çıkaramamış olmasına bağlanıyor.
Ayrıca Erdoğan’ın bir zamanlar Suriye - İsrail görüşmelerine arabuluculuk etmekten memnuniyet duyarken, şimdi Suriye ordusunu barbarlıkla suçladığına dikkat çekiliyor.
Yazıda, Erdoğan’ın giderek büyüyen öfkesinin kendisini yanlışlara sürüklediği, ayrıca ilk dönemlerdeki reformcu çizgisinden, kendisine yönelik eleştirilere karşı savaştığı bir tutuma savrulduğu anlatılmış. Yazı şöyle sona eriyor:
"Ülkedeki liberaller Erdoğan’ın miliyetçi duruşunun seçimlerde oy toplamayı amaçladığını, ama seçimlerden sonra reformcu çizgisine geri döneceğini düşünüyorlar.
"Eğer böyle olmazsa, Türkiye tarihinde sıkça yer bulmuş sayısız, vizyon sahibi olmayan, diktatör lider gibi, o da tarihin çöplüğündeki yerini alacaktır."
BBC Türkçe
Times seçimlerin, "karizmatik" diye nitelediği Başbakan Erdoğan’ın "hem umut hem de korku aşıladığı, ihtilaflı bir kampanya sürecini" takip ettiğine dikkat çekiyor.
Gazeteye göre Türkiye, Orta Doğu için demokrasi örneği olarak gösterilse de, son dönemde gazetecilerin gözaltına alınması ve Erdoğan’ın giderek daha da otoriterleşen tarzı, kimilerini ülkenin otoriter bir rejime doğru kaydığı yolunda kaygılara sürükledi.
Başbakan Erdoğan’ın kısa hayat hikayesinin ve AKP’nin son üç seçimde değişen önceliklerinin özetlendiği haberin son kısmında, Türkiye’nin tıkanmış durumda olan Avrupa Birliği üyelik sürecine, tutuklu olan gazeteci sayısındaki artışa ve Ağustos ayında uygulamaya girecek internet filtresine dikkat çekiliyor.
Times, Türkiye’de hapiste olan gazeteci sayısının diğer ülkelerden çok daha fazla sayıda olduğunu da vurguluyor.
’Tarihin çöplüğü’ uyarısı
Erdoğan’ın Fransız başkanlık sistemine benzer bir model hayal ettiğinin belirtildiği yazı, gazeteci Soli Özel’in "dünkü zaferden sonra basın ve ifade özgürlüğü sınırlamaları artacaktır" yorumuyla sona eriyor.
Times bu haberin ardından Suna Erdem imzalı bir yorum yazısına da yer vermiş.
Yazıda Erdoğan’ın seçim zaferi, partisinin 2002 yılından bu yana elde ettiği ekonomik başarılara, aynı zamanda da muhalefetin karşısına kimseyi çıkaramamış olmasına bağlanıyor.
Ayrıca Erdoğan’ın bir zamanlar Suriye - İsrail görüşmelerine arabuluculuk etmekten memnuniyet duyarken, şimdi Suriye ordusunu barbarlıkla suçladığına dikkat çekiliyor.
Yazıda, Erdoğan’ın giderek büyüyen öfkesinin kendisini yanlışlara sürüklediği, ayrıca ilk dönemlerdeki reformcu çizgisinden, kendisine yönelik eleştirilere karşı savaştığı bir tutuma savrulduğu anlatılmış. Yazı şöyle sona eriyor:
"Ülkedeki liberaller Erdoğan’ın miliyetçi duruşunun seçimlerde oy toplamayı amaçladığını, ama seçimlerden sonra reformcu çizgisine geri döneceğini düşünüyorlar.
"Eğer böyle olmazsa, Türkiye tarihinde sıkça yer bulmuş sayısız, vizyon sahibi olmayan, diktatör lider gibi, o da tarihin çöplüğündeki yerini alacaktır."
BBC Türkçe