Türkiye'de bir ilk: Haksız dinleme tazminatı!
Dava avukatı, haksız telefon dinlenmesine maruz kalan kişilerin tazminat alabileceklerini söyledi.
İzmir’de terör örgütü üyeliği iddiasıyla 66 kez evrak üzerinde
uzatma kararı alınarak, 29 ay 24 gün boyunca hem telefonları
dinlenen hem de teknik araçlarla izlenen ve hakkında takipsizlik
kararı verilen kişiye 1500 lira manevi tazminat ödenmesine
hükmedildi. Kararda mahkeme, uzun süre haksız yere dinlenen ve
takip edilen davacının üzüntü ve acı çektiğini vurguladı.
Hürriyet’ten Oya Armutçu’nun haberine göre Yargıtay 18. Ceza
Dairesi, geçen yaz aldığı kararlarla, evrak üzerinden dinlemeye
uzatma kararı verilemeyeceğine, telefonu dinlenen kişi
hakkında aynı anda teknik araçla takip ve gözetleme kararı
alınmayacağına hükmetmişti. Bu kararlar haksız dinleme ve teknik
takibe tazminat yolunu açmıştı. Kesinleşen ilk tazminat kararı
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıktı.
66 kez uzatıldı
Davacı Hüseyin Tugay Şen’in telefonları ‘terör örgütü üyeliği’
iddiasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ve İzmir 1
No’lu Hâkimlik kararıyla 13 Aralık 2012’den itibaren 15 ay 24 gün
dinlendi. Bu süre içinde 12 kez uzatma kararı alındı. Şen, 54 kez
uzatma kararı alınarak 14 ay da teknik araçlarla izlendi. 66 kez
uzatma kararı alınarak toplam 29 ay 24 gün dinlenip takip edilen
Şen hakkında soruşturma sonunda ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı
verildi.
Haksız yere dinlendi
Hüseyin Tugay Şen, devlete manevi tazminat davası açtı. İzmir 10.
Ağır Ceza Mahkemesi, Şen’e tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkeme
tazminatın ‘zenginleşmeye sebebiyet vermemesi’ gerekçesiyle 15
aylık haksız dinleme üzerinden ayda 100 liradan 15 ay karşılığı
1500 lira olmasına karar verdi. 5 Kasım tarihli karar özetle şöyle:
“Davacının ‘terör örgütüne üye olmak’ suç isnadıyla hakkında
yürütülen soruşturma kapsamında CMK’nın 135 ve 140. maddelerinde
düzenlenen ‘iletişimin dinlenmesi’ ve ‘teknik araçlarla izleme’
tedbirleri ile 13/12/2012 tarihinden 06/03/2014 tarihine kadar
iletişimin dinlendiği ve teknik araçlarla izlendiği, soruşturma
neticesi 20/02/2015 tarih ve 2014/24550 soruşturma sayısı ile
‘kovuşturmaya yer olmadığına’ ilişkin karar verildiği, böylece
sanığın uzun süre ve haksız yere dinlenip takip edildiği, bu halin
davacıda manevi yönden üzüntü ve acı çekmeye yol açtığı ve davacıda
zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek bir miktar manevi tazminatın
kabulü gerektiği anlaşıldığından, talebin kısmen kabulü ile 1500
liranın manevi tazminat kabilinden davalı Hazine’den alınarak
davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tazminata
tedbirin sona erdiği 06/03/2014 tarihinden itibaren yasal faiz
işletilmesine...”
Miktar artırılmalı
Bir üye hâkim ise tazminat miktarının artırılması gerektiğini
belirterek, karşı oy kullandı. Karşı oy yazısında şu ifadeler yer
aldı: “Hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla birlikte,
kayıtların imhası kararı da verildiği sabit olmakla, atılı suçun
niteliği, iletişimin dinlenmesi ve teknik araçlarla takip
sürelerinin uzunluğu, davacının sosyal ve ekonomik durumu, olayın
cereyan tarzı değerlendirildiğinde 5 bin TL manevi tazminata
hükmedilmesi gerektiği...”Mahkemenin bu kararı, ‘paralel yapının
‘terör örgütü üyesi’ iddiasıyla dinlediği aralarında işadamları,
bürokrat ve siyasetçilerin bulunduğu 7 bin kişiyle birlikte haksız
yere dinlenip teknik araçlarla takip edilen binlerce vatandaşın
açacakları olası tazminat davaları için örnek niteliği taşıyor.
Ödeme hazineden
Avukat Senger, tazminatı Hazine’nin ödeyeceğini, ardından kararları
veren hâkim ve savcılara rücu edileceğini söyledi. 2014’te CMK141.
maddesine eklenen madde şöyle : “...hâkimler ve savcıların
verdikleri karar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat
davaları sadece Devlet aleyhine açılabilir. Devlet, ödediği
tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek
suretiyle görevini kötüye kullanan hâkimler ve Cumhuriyet
savcılarına bir yıl içinde rücu eder.”
İlk karar
Hüseyin Tugay Şen’in avukatı Özgür Senger, İzmir, Denizli, Uşak ve
Antalya’da usulsüz dinleme kararlarına ilişkin 15 dava açtıklarını,
9’unun reddedildiğini, Yargıtay’ın son kararından sonra 3’ünün
kabul edildiğini, 3 davalarının da devam ettiğini söyledi.
İzmir’deki kararı devletin temyiz etmediğini ve kesinleşen ilk
hüküm olduğunu belirten Senger, “Yargıtay’ın son kararları ışığında
verilen ilk örnek tazminattır. Haksız telefon dinlemesi yapılıp
üzerine teknik takibe maruz bırakılan kişilerin tazminata
alabilmeleri mümkün hale geldi” dedi.