'TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR' SERDAR TURGUT'UN ALÇI'SINI NEDEN ACITTI?..TSK'YA HAKARET EDEN NAGEHAN ALÇI,KİME HİZMET EDİYOR?..

"Türkiye Türkler´in değildir" diyor

"Türkiye Türkler´in değildir", "Türklük, vatanseverlik bu ülkeye zarar veriyor" deme cüreti gösteren, TSK´ya yönelik yıpratma taraflı yalan yayınlar yapan Taraf gazetesini "Medyaya yeni bir soluk getirdi" diyerek öven ve "Askere kurşun sıkanları anlamaya çalışmalı" diyerek TSK´ya hakaret eden Nagehan Alçı, kime hizmet ediyor?

İşte kendisini yazar sanan bu kadının akılalmaz yazılarından özetler...

Yaşadığı toprakların sahibinin kim olduğunu sorgulayacak kadar ileri giden Nagehan Alçı, 6 Ağustos 2008´deki "Türkiye Türkler´in midir?" başlıklı yazısında, Kürt asıllı bir avukattan alıntı yaptığını belirterek, "Türkiye´nin sahibinin Türkler olmasının insan haklarına aykırı olduğunu" ileri sürüyor ve şöyle diyor: "Hürriyet Gazetesi´nin "İnsan Hakları Treni" Türkiye´yi dolaşmaya başladıktan sonra Paris Barosu´na kayıtlı, Kürt asıllı avukat Frank Cecen´in gözüne gazetenin logosunda yer alan söz takıldı. Slogan avukata göre insan haklarına aykırı, dışlayıcı ve aşırı milliyetçiydi. Fransız yargısı Hürriyet´in "Türkiye Türkler´indir" sözünü tartışacak, insan hakları açısından sakınca teşkil edip etmeyeceğine bakacak. Gelelim "Türkiye Türkler´indir" sözüne... Bu söz tam da bu ülkenin `tek tipleştirici´, baskıcı ve hayalperest ruhunu göstermiyor mu? İçimizde yatan "farklılıkları tolere edelim, aman ne hoş deyip göz yumalım ama tek makbul var oluş şeklini Türklük diye tanımlayalım´ zihniyeti harikulade bir şekilde bu cümle ile vücut bulmuyor mu? Bu ülkenin bir parçası olmak için Türk olmak şart. Öyle olmazsa eğreti duruyorsun, adeta yamanıyorsun. Bu ülke sadece Türkler´in olduğu müddetçe türbanlısı da, Kürt´ü de, Ermeni´si de hoş görülecektir."

Taraf´ın tarafında

Taraflı gazeteci Alçı´nın Türk askerini yıpratma çabasında olan ve bu uğurda her türlü yayını yapmaktan çekinmeyen Taraf Gazetesi´ni övmek için 1 Mart 2008´de yazdığı "Taraf Gazetesi muzır neşriyat mıdır?" başlıklı yazısında kaleme aldıkları:"Taraf, medyaya yeni bir hava getirdi. Prangalı bakış açısını biraz gevşetti. Yakaladığı alternatif söylemi koruması için dikkatli olması gerekiyor. İnce bir ip üzerinde yürüyor adeta. Yüksek testosteron ya da çarpıcı olsun diye abartılmış bir provokasyon yüzünden dengesini kaybetmemeli."

Ne mutlu buralı olmak!

Alçı´nın 3 Ekim 2008´deki "Ne mutlu burada olmak isteyene!" başlıklı yazısında vatanseverleri karalayan yazısı oldukça düşündürücü... "(Vatan, millet, Sakarya) diye avaz avaz bağırdığınız sürece sorun yok. Üzerine bir de `Ne mutlu Türk´üm diyene!´yi eklerseniz eğer, eli kalaşnikoflu katil bile olsanız fark etmez. Bu ülkede vatanseversinizdir. Bu ülkede yaşayan Kürtler´in çoğunluğu bu toprakların parçası olmaktan gurur duyuyor. Devletini, milletini seviyor. Yalnızca kendi kültürü ve farklılığına saygı duyulsun istiyor. Yok farz edilmeyi reddediyor. `Ne mutlu buralıyım diyene´ sloganı üzerinden bir yaşam kurmak ve böyle kabul görmek istiyor. Bizim `vatansever´ tanımını acilen yeniden yapmamız şart. Kadınlar üzerinden tanımlanan muhafazakârlık gibi `Türklük´ üzerinden tanımlanan vatanseverlik de büyük zararlar veriyor bu ülkeye. İçinde şiddeti ve ayrımcılığı barındırıyor. Herkesi zorla tek kalıba sokmaya çalışıyor. Bu vatanı severek vatansever olunuyorsa bırakalım her kim olursa olsun yeter ki bu vatanı sevsin. Ya da sevmesin ama onun parçası olmakta bir fayda görsün. Ve `Ne mutlu burada olmak isteyene´ desin."

DTP´ye övgü

21 Aralık 2007´de PKK´nın Meclis´teki temsilcilerini öven "Prangal