Türkiye siber saldırıya en çok uğrayan beşinci ülke
Türkiye dünyada en çok siber saldırıya uğrayan 5 ülke arasında yer alıyor. Türkiye'den önce Amerika, Rusya, Çin ve Hindistan geliyor.
ABD merkezli siber güvenlik firması Comodo'nun EMEA (Avrupa, Orta
Doğu, Afrika) Bölgesi'nden sorumlu Başkan Yardımcısı Erdem Eriş, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en fazla siber saldırı
yapılan dünyadaki beşinci ülke konumunda olduğunu belirterek,
"Bizden önce Amerika, Rusya, Çin ve Hindistan geliyor. Sıralama
değişebiliyor ancak biz hep ilk 5'teyiz" dedi. Siber saldırıların
iki amacından birisinin "para kazanmak" olduğunudile getiren Eriş,
bunun "cryptolocker saldırıları" ile yapıldığını, saldırganın
kullanıcının bilgisayarına girerek sistemini şifrelediğini ve daha
sonra buşifreyi kaldırmak için açık açık para istediğini
söyledi.
Eriş, bunun büyük bir endüstri olduğunu kaydederek, kişisine ve
kurumagöre bu rakamın bin ila 200 bin dolar arasında
değişebildiğini bildirdi.İkinci amacın "zarar vermek" olduğunu dile
getiren Eriş, elirlikişilerin, kurumların ve devletlerin bu
saldırıya uğrayabildiğini aktardı. Eriş,"Aslında birçok ülkede bir
ordu olarak görülen, bazı yerlerde silahlı kuvvetlerinaltında bazı
devletlerde daha bağımsız olan siber birimlerin kurulduğu bir
dönemdeyiz" dedi.
Eriş, Türkiye'nin son yıllarda siber güvenliğe ve ilgili altyapıya
ciddi önem verildiğini, önemli projeler geliştirildiğini ve
istihdamın artırıldığını belirterek, "Ancak bu kadar fazla saldırı
alan ülkenin savunma gücü yeterince iyi değil. Çok daha iyiye
gitmesi lazım. Ülkenin uçtan uca bir siber güvenlik ajandası ve
stratejisi olmalı. Siber güvenlik milli bir proje olarak
elealınmalı" ifadelerini kullandı. Siber saldırılarda sadece
sistemi şifreleyip kullanıcıdan para talep edilmekle kalınmadığını
aktaran Eriş, elektronik hizmetlerin kullanılamaz hale getirilmesi,
bilgi çalınması gibi daha fazla zarar verebilecek saldırıların
gerçekleştirildiğini aktardı.
"Değerli bilgiyi almaya ve bu sayede para kazanmaya yönelik
daha sofistike ataklar gerçekleştiriliyor"
Intel Security Türkiye ve Azerbaycan Bölge Müdürü İlkem Özar,
sibergüvenliğin son 10 yılın konusu olduğunu belirterek, son
dönemde saldırıların çok ciddi gruplar tarafından organize şekilde
yapıldığını söyledi.
"Önceden virüs atağı şeklinde saldırılar gerçekleşirdi veya bir web
sitesi hacklenip 'falanca buradaydı' yazılırdı" diyen Özar,
bunların halen devam ettiğini ancak bunun yanı sıra direkt değerli
bilgiyi almaya ve bu sayede parakazanmaya yönelik daha sofistike
atakların gerçekleştirildiğini anlattı. Özar, siber güvenliğin bu
yüzden kişinin hayatında daha fazla yeralmaya ve önem kazanmaya
başladığını kaydederek, "Hem bireysel hem kurumsal hemde devletsel
bazda siber saldırılar gerçekleşiyor" dedi.
"Dünyada siber saldırı nedeniyle kayıp 500 milyar dolar
var"
Yaklaşık 2 yıl önce yaptıkları bir araştırmaya göre dünyada siber
saldırıların yol açtığı ekonomik kaybın 500 milyar dolar civarında
olduğunu aktaran Özar, geçen yıl bu rakamın daha da yukarılara
çıktığını ancak henüz dahagüncel bir rakam olmadığını bildirdi.
Özar, "Bu kaybın bir kısmı direkt siber saldırıyla çalınan para
diğerkısmı ise bu ataklar sonrasında kurumların harcamak zorunda
kaldığı efor, bununiçin ayırdığı bütçe. Bir grup, saldırıya
uğradıktan sonra hem datasını gerikazanmaya çalışıyor hem sistemini
yeniliyor hem de danışmanlık alıyor. Bunlarınhepsi bir maliyet"
dedi.
Türk firmaların gündemine siber güvenliğin oturduğunu ve bu konuda
önlem almaya çalıştıklarını dile getiren Özar, bu siber güvenlik
hizmetinin bazı kişiler tarafından "pahalı" bulunabildiğini ancak
herhangi bir saldırı ile karşıkarşıya kalındığında oluşan kaybın bu
maliyetin çok daha üzerinde olduğunu bildirdi.
Özar, "2 yıl önceki araştırmamızda Türkiye'de siber
saldırılarnedeniyle oluşan kayıp, ülke milli hasılasının binde 8'ne
denk geliyordu. Burakam dünya genelinde daha büyük. Bireysel
saldırılara baktığımızda oran daha da yüksek. Ayrıca pek çok banka
ve kurum uğradığı saldırıları açıklamıyor. Bu rakamlar sadece
açıklananlar. Daha yüksek olduğunu tahmin ediyoruz" ifadelerini
kullandı.
"Türkiye, daha önce hiç görülmeyen bir siber saldırıya
uğradı"
Türkiye'nin en çok siber saldırı alan ülkeler arasında yer aldığına
değinen Özar, sözlerini şöyle sürdürdü. "Türkiye'de en sık
rastladığımız saldırı elektronik posta ile gelen 'cryptolocker'
atakları. Bu virüsün gönderilmesi alanında Türkiye birinci
sırada.
Bir mail gönderiyor. Bunun içinde link var. Bu GSM, kargo ve
benzeri şirketisimleriyle gelebiliyor. Buradan gönderilmiş gibi
gelen maillere giriyorsunuz ve linke tıklıyorsunuz. Böylece virüs
amacına ulaşıyor. Bu çok basit bir atak yöntemi. Bu direkt olarak
kurumsal veya bireysel kullanıcının bilgisayarına girip bütün
dosyalarını şifreliyor. Daha sonra kullanıcıdan şifreyi kaldırmak
için para istiyor. Bu çok basit bir atak. Politik amaçları da çok
görüyoruz Türkiye'de.
Ayrıca bir kaç ay önce kamu kurumlarını hizmet dışı bırakma
ataklarınıda gördük. Sanırım dünyada görülen en yüksek miktarlı
DDoS atağıydı. Orada birinci sırada olduğunu söyleyebiliriz. Burada
hizmetleri devre dışı bırakmanınyanı sıra sistemlere sızma
girişiminde de bulunuldu. Türkiye bu yüksek boyuttakiatağa iyi
dayandı. En azından hiçbir sızma olmadığını biliyoruz. Hizmet
dışıkalmak bu ataklarda alabileceğiniz düşük zarar. Hizmete
sızamadılar."
Özar, Türkiye'de kamu ve finans kurumlarının ciddi siber güvenlik
yatırımları olduğunu belirterek, perakende, belediye gibi
kurumlarda alınacak daha çok yol olduğunu ancak farkındalığın
arttığını bildirdi. Önlem almayan orta ve küçük işletmelerin daha
kolay hedef halinegeldiğini anlatan Özar, "Türkiye'de büyük
kurumlarda güvenlik önlemleri iyi ancak orta ölçeklilerde ve bazı
kamu kurumlarında alınacak yol var" dedi.