Türkiye-Rusya gerginliği İngiliz gazetelerine böyle yansıdı!
Times gazetesinde yer alan bir analizde, Suriye'nin küresel güçleri savaşın içine çekebileceği belirtilerek "Üçüncü dünya savaşının bir ültimatom ritüeli olmadan gelebileceği belirtiliyor.
Roger Boyes imzalı analizde özetle şöyle deniyor:
"Bunun yerine savaş, farklı güçlerin müttefiklerini korumak için
yavaş yavaş gelmeleriyle de başlayabilir. Suriye'nin kuzeyinde bu
ana yaklaşılıyor. Halep savaşı Esad'ın geleceğini belirleyecek. Bu
yüzden Azez koridoruna bu kadar önem atfediliyor. Dört potansiyel
parlama noktası var:
"1- HER FIRSATTA SİLAH ÇEKEN TÜRKİYE: Ankara Orta
Doğu politikasının çöktüğünü görebiliyor. Türkiye, Azez'in Doğu
Halep'i, Batı'nın bombardımanıyla zayıflayan IŞİD'den geri alacak
grupların üssü olmasını umuyor. Ama Azez Kürtlerin eline geçerse,
Türkiye'ye hasım bir devlet kurmak için güçlü bir konumda
olacaklar. Bunun olmasını engellemek Türkler için o kadar önemli ki
kara birliklerini gönderebilir ve NATO'yla Rus güçleri arasında bir
savaş riski yaratabilir. Peki, NATO, Türkiye'nin izinden gider mi?
Hayır. Ama bir Rus savaş uçağı Türk hava sahasına girer ve bir hava
savaşı başlarsa Ankara NATO'yu kolektif savunmaya çağırabilir. Ve
büyük savaş daha yakınlaşır."
"2- PUTİN, ERDOĞAN'A KARŞI: Rusya, Türkiye'yi
engellemeye odaklanmış durumda. 5000 Kürt savaşçısını silahlandırdı
ve uçakları Türkiye'den Suriye'ye isyancılara malzeme götüren
konvoyu vurdu. Eğer Azez koridoru kapanırsa Rusya Türkiye'den diğer
geçişleri kapatması için Esad güçlerine yardım edecek. Eğer bunu
Rusya ve Suriye'nin Türkmenlere karşı etnik temizliğe girişmesi
izlerse Türk kamuoyu, Ruslarla çatışma riskine rağmen harekete
geçilmesini isteyecek."
"3- PUTİN'İN KUMARI: Türkiye'yi Kürtlere karşı
askeri eyleme kışkırtmak Putin'in bir oyunu olabilir. Bu Kürtleri,
Esad, İran ve Hizbullah'la birlikte Rusya ittifakına yönlendirecek.
Bu durumda Batı, IŞİD'e karşı cephedeki tek etkili gücünden mahrum
kalacak, denge Esad'ın lehine değişecek. Bu durum Batı'nın görüşünü
değiştirmesine ve ABD'nin kara birlikleri göndermeye zorlanmasına
neden olabilir. Bu durumda Türk-Kürt savaşı ABD-Rusya savaşına
döner."
"4-SUUDİ ARABİSTAN, İRAN'A KARŞI: Sürpriz unsur,
İncirlik'teki Suudi savaş uçağı gücü. Bu gücün, yaklaşmakta olan
Halep savaşından ziyade Rakka için hazırlandığı anlaşılıyor. Kara
birlikleri göndermekten söz eden Riyad'ın savaşa girişi bir dönüm
noktası olabilir. Bu durumda - Ruslar bir Suudi savaş uçağını
düşürür, İranlılar da pilotu ele geçirir- iki cephenin birleşmesi
zor olmaz. Şiiler Sünnilere, Rusya NATO'ya karşı. Sonrasını
kestirmek imkansız."
'Rusya, NATO'yu sınıyor'
Financial Times gazetesi, Suriye'de savaşın giderek daha da
uluslararası bir boyut kazanmaya başladığını ve bu ülkede askeri
faaliyetlerini yoğunlaştıran Türkiye ve Rusya'nın doğrudan
çatışmaya girme riskinin arttığını yazdı.
Gazete, "Diğerinin desteklediği isyancı gruplara saldıran Türkiye
ve Rusya arasındaki gerilim, Moskova'nın Ankara'yla tansiyonu
yükselterek NATO'ya sekte vurmasından endişe eden Batılı
diplomatları alarma geçirdi" dedi.
Haberde, bir NATO yetkilisinin 'Bize öyle geliyor ki, Rusya tıpkı
Baltıklar'da olduğu gibi NATO'nun Üyelerinin arkasında durma
kabiliyetini sınıyor' dediği aktarılıyor.
Gazetenin haberine göre adı açıklanmayan bir Avrupalı yetkili de
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ı sarsmaya çalıştığını belirterek "Putin Türkiye'ye öfkeli.
Durum gerçekten inanılmaz derecede ciddi" dedi.
Financial Times Türkiye'nin YPG'yi hedef alan top ateşine
Moskova'nın tepki gösterdiğine dikkat çekiyor:
"Rusya Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin 'kısa bir süre önce Suriye
ordusu ve Kürt savaşçıların teröristlerden kurtardığı' kasabalarda
sivillerin ölmesine ve yaralanmasına neden olduğunu, binalara ve
altyapıya zarar verdiğini açıkladı. Kuzey Suriye'de dün üç
hastaneyi vurmakla suçlanan Rusya, dikkatleri Ankara ve Türkiye ile
NATO'daki müttefikleri arasındaki görüş ayrılıklarına çekmek
istiyor. Rusya'nın Eylül'de Suriye'deki savaşa dâhil olması Ankara
ve Moskova arasında stratejik çekişmeye neden oldu."
'Türkiye-Rusya geriliminde belirleyici aşama'
Guardian'da yer alan Martin Chulov imzalı bir analizde de Türkiye
ve Rusya arasındaki gerilimde "belirleyici bir aşamaya" doğru
gelindiği belirtiliyor.
Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Suriye'nin kuzeyindeki kargaşanın birkaç ana teması var. Birincisi
IŞİD, Rusya'nın hava saldırıları ve rejim yanlısı güçlerinin
harekâtında hedef alınmadı. İkincisi ve potansiyel olarak daha da
önemlisi savaşın en az görünür aktörlerinden Kürtlerin yeni bir
gerçeklik yaratmada herkesten daha fazla aşama kaydetmesi.
Lübnan'dan gelen Hizbullah, Iraklı milisler ve Suriye ordusu -
hepsi İran'ın öncülüğünde - adım adım Halep'e ilerlerken Rus
uçaklarının desteğindeki YPG, savaş boyunca uzak kaldıkları
bölgelere yönelik güçlü hamleler yaptı."
"Savaş boyunca YPG'ye muhalifler tarafından hep temkinli
yaklaşıldı. Ve rejim tarafından büyük manevra alanı verildi.
YPG'nin şimdi kuzeyde varlığını genişletmesi hem muhalifleri hem de
Suriye'yle sınırında Kürtlerin hâkimiyet kurmasına asla izin
vermeyeceğini söyleyen Türkiye'yi alarma geçirdi. Ankara, PKK'yla
bağlantılı YPG'nin daha önce hiç denetimlerinde olmayan alanları
ele geçirmeye çalıştığını düşünüyor. Sürekli olarak Türkiye'nin
desteklediği isyancı grupları hedef alan Rusya, bunun için YPG'ye
yardım ediyor. Ankara Kürtlerin emellerini IŞİD'den daha büyük bir
tehdit olarak görüyor."
'Sıcak savaş riski'
"Suriye'nin kuzeyindeki hiçbir mini savaş, Türkiye'nin Suriyeli
Kürtlere ve Rus destekçilerine karşı tavrı kadar, bir dizi vekil
savaşını, sıcak bir savaşa dönüştürme potansiyeline sahip değildir.
Moskova, Kürtlerin Türkiye'nin yumuşak karnı olduğunu biliyor. Ama
Suriye sınırında, Kürtlerin denetiminde olmayan küçük cepte yanlış
adım atma tehlikesi çok büyük. Aynı koridor, zor durumdaki
muhaliflere ve mültecilere son ikmal hattı. Türkiye'nin savaşı
burada belirlenecek."
"Türkiye şimdiye kadar muhaliflere yaptığı yardımın, savaşı
durduramayan küresel diplomasinin yankı odasının yükseklerinde uçan
Rus savaş uçaklarınca silinmesini öfkeyle izledi. YPG'nin
ilerleyişine devam etmesi halinde, Türkiye'nin üç gündür sürdürdüğü
topçu ateşini, daha kötüsü izleyecek. Şimdi tüm taraflar, savaşın
belirleyici bir aşamaya - muhtemelen birçok girdisi olan krizde bir
yanlış hesaba doğru gittiğini seziyor. Rakibin elini zorlama güdüsü
hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Riskler de öyle." (BBCTürkçe)