03 Haz 2013 18:30
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:12
TÜRKİYE RADYOLARINDAN İTİDALE ÇAĞRI!
Türkiyenin radyoları, ülkemizde son 7 günde yaşanan olaylar karşısında toplumun her kesimini ve siyasi partileri itidale çağıran ortak bir sesli bildiri yayınladı.
Bu akşamdan itibaren 25 Ulusal, 30 Bölgesel ve 200 yerel radyoda yayınlanacak olan mesaj metni ektedir.
Çok üzgünüz...
Sağcı-solcu kavgası vardı bu ülkede 80lerde...
Sonra Alevi-Sünni çatışması çıkartmaya çalıştılar...
Ve sonra Türk-Kürt ayrımcılığı...
Tarih boyunca bu ülkeyi dışardan yıkamayanlar, hep içerden yıkmaya çalıştılar.
40 Senede 35 bin vatandaşımızı kaybettiğimiz, ülkemize 500 milyar dolar, zaman ve moral kaybettiren PKK terörü belasından tam kurtuluyoruz, artık rahatça, kardeşçe yaşarız derken, bunları yaşadığımız için çok üzgünüz...
++++++++++
Çok üzgünüz...
Biber gazıyla komaya girmiş vatandaşımızı gördüğümüzde de, atılan taş ve şişelerle yaralanan emniyet mensuplarımızı gördüğümüzde de aynı şeyi hissediyoruz.
Sokaklarda yanan araçları, demokratik tepkisini gösteren masum vatandaşların arasına girip etrafa zarar veren ve art niyetsiz kitleleri yönlendirmeye çalışan provakatörleri gördüğümüzde canımız yanıyor.
Demokratik tepkisini göstermek için yola çıkan insanımız amacının dışına çıktığında da, vatandaşa copla, suyla ve biber gazıyla müdahale eden bir polisi de gördüğümüz zaman aynı şeyi hissediyoruz...
Üzgünüz, çünkü bu ülkedeki en ufak bir huzursuzluğun düşmanlarımızı sevindirdiğini çok iyi biliyoruz.
+++++++++
Çok üzgünüz...
Çok üzgünüz, çünkü Türkiye Cumhuriyetinin her vatandaşının ayrı ayrı ve çok değerli olduğunu düşünüyoruz.
Çünkü hiç bir vatandaşın, ister siyasi, isterse hayata dair kişisel tercihleri, yaşam şekli ve siyasi tavırları yüzünden baskı ve şiddet görmesini kesinlikle tasvip etmiyoruz.
Çünkü vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak üzere görev yapan emniyet mensuplarının vatandaşın korkulu rüyası haline gelmesini kabullenemiyoruz.
Çünkü Demokratik ülkelerde, her bireyin protesto ve demokratik eylem hakkı vardır, yaşam şekli ve tercihi sadece kendisine aittir, ve her birey de bunu özgürce kullanabilmedir diye düşünüyoruz.
++++++++
Çok üzgünüz...
Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi, tüm bireylerin sandık hesabına göre değil, bireysel hak ve özgürlükleri sebebiyle doğan haklarını sonuna kadar kullanması gerektiğini düşünüyoruz.
İster %50nin, ister %1in içinde olsun, her bireyin aynı hak ve özgürlüklere sahip olduğunu, yaşama dair tercihlerinin asla bir başkası tarafından belirlenemeyeceğini savunuyoruz.
Diğer yandan da, hiç bir siyasi amacı ve mesajı olmayan bir eylemin, siyasal bir platforma çekilmesi, bir hesaplaşma noktasına gelinmesini de doğru bulmuyoruz.
+++++++
Şaşkınız!
Son 7 günde meydana gelen olaylar esnasında, sosyal medyada sanatçısından siyasetçisine, gazetecisinden sporcusuna, toplumun örnek aldığı isimlerin önemli bir bölümünün , yatıştırıcı ve uzlaştırıcı mesajlar yayınlamak yerine deyim yerindeyse yangına körükle gitmelerinden dolayı çok şaşkınız. Şimdi, onlardan beklediğimiz ve göremediğimiz sağduyuyu, sizden bekliyoruz....
+++++++
Siz Saygıdeğer dinleyicilerimizi uyarıyoruz:
Ekonomik ve siyasi anlamda hızla gelişen ve toplumsal barışa hergün biraz daha yaklaşan ülkemizde hepimiz insan ve vatandaş olmaktan doğan evrensel haklarımızı sonuna kadar ve ısrarla kullanalım, koruyalım.
Ama bu gibi masum toplumsal tepkileri suistimal etmeye çalışan, eylemlerimizi demokratik bir çerçeveden çıkarmak için kasıtlı olarak tahrik eden kişi ve grupların etkisinde kalmayalım.
Umutluyuz...
Yüzyıllar içinde her türlü badireleri atlatan bu ülkenin insanları, bu karmaşayı da sevgi, saygı ve beraberlik duyguları içinde, birbirini anlayarak çözecekler ve bu yaşananlardan dolayı oluşan yaralarını elbirliğiyle saracaklardır.
Haydi Türkiye, Sağduyulu olalım, bir olalım...
Haydi Türkiye, Kardeş olduğumuzu UNUTMAYALIM...
Çok üzgünüz...
Sağcı-solcu kavgası vardı bu ülkede 80lerde...
Sonra Alevi-Sünni çatışması çıkartmaya çalıştılar...
Ve sonra Türk-Kürt ayrımcılığı...
Tarih boyunca bu ülkeyi dışardan yıkamayanlar, hep içerden yıkmaya çalıştılar.
40 Senede 35 bin vatandaşımızı kaybettiğimiz, ülkemize 500 milyar dolar, zaman ve moral kaybettiren PKK terörü belasından tam kurtuluyoruz, artık rahatça, kardeşçe yaşarız derken, bunları yaşadığımız için çok üzgünüz...
++++++++++
Çok üzgünüz...
Biber gazıyla komaya girmiş vatandaşımızı gördüğümüzde de, atılan taş ve şişelerle yaralanan emniyet mensuplarımızı gördüğümüzde de aynı şeyi hissediyoruz.
Sokaklarda yanan araçları, demokratik tepkisini gösteren masum vatandaşların arasına girip etrafa zarar veren ve art niyetsiz kitleleri yönlendirmeye çalışan provakatörleri gördüğümüzde canımız yanıyor.
Demokratik tepkisini göstermek için yola çıkan insanımız amacının dışına çıktığında da, vatandaşa copla, suyla ve biber gazıyla müdahale eden bir polisi de gördüğümüz zaman aynı şeyi hissediyoruz...
Üzgünüz, çünkü bu ülkedeki en ufak bir huzursuzluğun düşmanlarımızı sevindirdiğini çok iyi biliyoruz.
+++++++++
Çok üzgünüz...
Çok üzgünüz, çünkü Türkiye Cumhuriyetinin her vatandaşının ayrı ayrı ve çok değerli olduğunu düşünüyoruz.
Çünkü hiç bir vatandaşın, ister siyasi, isterse hayata dair kişisel tercihleri, yaşam şekli ve siyasi tavırları yüzünden baskı ve şiddet görmesini kesinlikle tasvip etmiyoruz.
Çünkü vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak üzere görev yapan emniyet mensuplarının vatandaşın korkulu rüyası haline gelmesini kabullenemiyoruz.
Çünkü Demokratik ülkelerde, her bireyin protesto ve demokratik eylem hakkı vardır, yaşam şekli ve tercihi sadece kendisine aittir, ve her birey de bunu özgürce kullanabilmedir diye düşünüyoruz.
++++++++
Çok üzgünüz...
Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi, tüm bireylerin sandık hesabına göre değil, bireysel hak ve özgürlükleri sebebiyle doğan haklarını sonuna kadar kullanması gerektiğini düşünüyoruz.
İster %50nin, ister %1in içinde olsun, her bireyin aynı hak ve özgürlüklere sahip olduğunu, yaşama dair tercihlerinin asla bir başkası tarafından belirlenemeyeceğini savunuyoruz.
Diğer yandan da, hiç bir siyasi amacı ve mesajı olmayan bir eylemin, siyasal bir platforma çekilmesi, bir hesaplaşma noktasına gelinmesini de doğru bulmuyoruz.
+++++++
Şaşkınız!
Son 7 günde meydana gelen olaylar esnasında, sosyal medyada sanatçısından siyasetçisine, gazetecisinden sporcusuna, toplumun örnek aldığı isimlerin önemli bir bölümünün , yatıştırıcı ve uzlaştırıcı mesajlar yayınlamak yerine deyim yerindeyse yangına körükle gitmelerinden dolayı çok şaşkınız. Şimdi, onlardan beklediğimiz ve göremediğimiz sağduyuyu, sizden bekliyoruz....
+++++++
Siz Saygıdeğer dinleyicilerimizi uyarıyoruz:
Ekonomik ve siyasi anlamda hızla gelişen ve toplumsal barışa hergün biraz daha yaklaşan ülkemizde hepimiz insan ve vatandaş olmaktan doğan evrensel haklarımızı sonuna kadar ve ısrarla kullanalım, koruyalım.
Ama bu gibi masum toplumsal tepkileri suistimal etmeye çalışan, eylemlerimizi demokratik bir çerçeveden çıkarmak için kasıtlı olarak tahrik eden kişi ve grupların etkisinde kalmayalım.
Umutluyuz...
Yüzyıllar içinde her türlü badireleri atlatan bu ülkenin insanları, bu karmaşayı da sevgi, saygı ve beraberlik duyguları içinde, birbirini anlayarak çözecekler ve bu yaşananlardan dolayı oluşan yaralarını elbirliğiyle saracaklardır.
Haydi Türkiye, Sağduyulu olalım, bir olalım...
Haydi Türkiye, Kardeş olduğumuzu UNUTMAYALIM...