22 Nis 2017 16:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:38

Türkiye gazetesi Diyanet'e çıkıştı: "Vaktini düzelt, edebe riayet et"

Diyanet’in Kutlu Doğum Haftası ile ilgili açıklamasına Türkiye gazetesi, “Vaktini düzelt, edebe riayet et” başlıklı haber ile yanıt verdi.

Türkiye gazetesinin “Kutlu Doğum bir FETÖ projesi” manşetinin ardından, Diyanet İşleri Başkanlığı açıklama yaparak “Kutlu Doğum Haftasının bir FETÖ projesi olduğu ve buna rağmen halen Başkanlığımız tarafından savunulduğu yönündeki haber, gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır” demişti.

Diyanet’in bu açıklamasına Türkiye gazetesi, “Vaktini düzelt, edebe riayet et” başlıklı haber ile yanıt verdi.

Türkiye gazetesinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na verdiği yanıt şöyle:

“Kutlu Doğum Haftası’nın FETÖ projesi olduğunu yazdığımız haberimiz ülke gündemine oturdu. Savunmaya geçen Diyanet “İtibarsızlaştırılmaya çalışılıyor” diyerek garabete sahip çıktı.“Peygamberimizi tanıtmayın” mesajı verdiğimizi iddia ederek yazdıklarımızı çarpıtan Diyanet’e diyoruz ki: Kutlamaları Mevlid Kandili zamanında düzenle. Ama işi edebiyle yap!

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında tertiplenen “Kutlu Doğum Haftası”nın bir FETÖ projesi olduğunu yazdığımız manşetimiz büyük yankı uyandırdı. Haberimizde ilk olarak 1989 yılında başlatılan uygulamanın 1994’te FETÖ’cülerin ‘Nisan ayında yapalım’ teklifiyle amacından çıkarıldığına ve zamanla dini yozlaştıran sazlı sözlü bir festivale dönüştürüldüğüne dikkat çekmiştik. Diyanet, haberimiz üzerine bir açıklama gönderdi. Açıklamada kutlamaların FETÖ ile hiçbir ilgisinin olmadığını savunulurken, Müslümanların içini sızlatan garabetler ise görmezden gelindi. İşte o açıklamadan pasajlar ve cevapları:

DİYANET: Bütün Diyanet İşleri Başkanlarına ve teşkilatımızın çalışanlarına yöneltilen çirkin bir yalan ve iftira niteliğindeki bu haber, Kutlu Doğum Haftalarında yurdumuzda ve yurt dışında Peygamber sevgisiyle salonları dolduran gönüllüleri rencide etmiştir.

CEVAP: Haberimizde iftira yok. Hakikatler belgeleriyle ortaya konuldu. Asıl rencide olanlar, yozlaşma sebebiyle içi yananlardır. Ayrıca eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş de bunun uydurma olduğunu söylemişti.

DİYANET: Kutlu Doğum Haftası, Diyanet İşleri Başkanlığının kendi inisiyatifiyle ve kanunların verdiği yetkiyle ortaya çıkmış; 28 yıl boyunca tefekkür dünyamıza hayat vermiş; “Hz. Peygamber’i anmaktan anlamaya” düsturuyla gelişmiş ve milletimizin yakın tarihinde yer etmiş bir haftadır. Bu uygulamanın, Sevgili Peygamberimizin rahmet mesajlarını toplumumuzun her kesimine ve gönül coğrafyamıza ulaştırmaktan başka hiçbir gayesi olmamıştır. Kutlu Doğum’un karanlık bir terör ve din istismarı hareketi olan FETÖ ile hiçbir ilgisi ve alakası yoktur.

CEVAP: Kutlu Doğum Haftası, FETÖ’cülerin uydurmasıdır ve bu durum, bu haftanın isim babalarının açıklamalarıyla sabittir. Sevgili Peygamberimizin mesajlarının toplumun her kesimine ulaştırılmasına “Ben Müslüman’ım” diyen hangi vatan evladı karşı çıkabilir ki? Biz de karşı çıkmıyoruz. Ancak kutlamalar, mecrasından uzaklaştırıldı. Programlar ilk zamanlar Mevlid Kandili’ni içine alan haftada yapılırken, Diyanet eliyle nisan ayına sabitlendi. Peygamberimizin doğum günü hicri rebiül-evvel ayının on ikinci gecesidir. Mesela, bu kutlu gece, bu sene 30 Kasım’a denk geliyor. Hâl böyle iken neden nisan ayında kutlama yapılıyor? Hangi Hristiyan’a Noel’i bu sene haziran ayında kutlayın teklifi yapabilirsiniz ki? Bu da aynı durum. “Peygamberimizi anlatmanın zamanı mı olur” diyebilirsiniz. O hâlde neden “doğum” diyorsunuz?

DİYANET: Başkanlığımız Kutlu Doğum Haftası’nı Mevlit Kandili’ne alternatif olarak ihdas etmiş değildir. Bu hafta, Mevlit Kandili’nin ancak mütemmimidir (tamamlayıcısıdır).

CEVAP: Asırlar boyu Sevgili Peygamberimizin doğum günleri Mevlid gecesi kutlanırken, neden böyle bir garabete ihtiyaç duyuldu? Kutlamalar eksik miydi ki, tamamlayıcı şeyler arıyorsunuz? Rebiül-evvel ayında yapılmasının ne mahzuru vardı?

DİYANET: Kutlu Doğum Haftası, Sevgili Peygamberimizi doğru anlamak, onun sünnetini bugüne taşımak, onun hayat tarzını çocuklarımıza ve gençlerimize tanıtmak, günümüz problemlerine nebevi referanslarla çözüm aramak amacıyla ortaya çıkmış ilmî bir haftadır.

CEVAP: İlmî olduğu söylenen bu hafta ile buz hokeyi, halı saha müsabakaları tertiplemenin, sazlı sözlü eğlenceler düzenlemenin, Kur’ân-ı kerim şeklinde pasta kesmenin ne ilgisi var? “Bizim bunlarla ilgimiz yok” diyorsanız, siz ne için varsınız? Milletimizin mukaddes değerleri komik, sulu ve amacından saptırılmış programlarla erozyona uğratılırken niçin seyirci kalıyorsunuz? Biz diyoruz ki: Kutlamaları zamanında yani, Rebiül-evvel ayında yap. Edepsizliklere izin verme! Kur’ân-ı kerim okut, ilmî yarışmalar tertiple, sohbetler, paneller düzenle. İki cihan güneşi Sevgili Peygamberimizi anlat... Ama işi dinimizin yasakladığı, şarkılı türkülü, sazlı sözlü şekilde yapma.

DİYANET: İçinden geçmekte olduğumuz hassas dönemde Hz. Muhammed’e sevdalı olan bu ülke insanına onu anmaktan ve tanımaktan vazgeçmesini önermek, tam manasıyla bir idrak tutulmasıdır.

CEVAP: Haşa! Muhammed aleyhisselamı anlatmaktan vazgeçilmesini öneren kim? Hangi aklıevvel böyle bir şuursuzluğa kapı açar? Bir tek kutlu doğum vardır o da Mevlid Kandili’dir. Programlarınızı o günlerde yapın. Asıl idrak tutulması programların amacından saptırılması, FETÖ’nün değirmenine su taşınması değil midir?

DİYANET: Bu proje 8 Diyanet İşleri Başkanı’ndan bu yana devam ediyor. Şimdi neden kampanya başlattınız?

CEVAP: Bu hususta gazetemizde şimdiye kadar onlarca yazı yayınlandı. Ancak bir türlü sesimizi duyuramadık. FETÖ’nün gerçek yüzü ortaya çıkınca Diyanet, bunların zararlı ve tahrifat dolu kitaplarını topladı. Ancak, FETÖ uydurması ucubeye sıkı sıkı sarıldı.”