08 Nis 2013 12:12 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:07

TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ'NDE SEÇİME DOĞRU! BU YIL HANGİ LİSTELER YARIŞACAK?

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 25-26 Nisan'da Olağan Genel Kurulu'nu yapacak. Bu sene seçimlere ilk kez Emeğe Saygı Grubu da katılacak

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 25-26 Nisan’da Olağan Genel Kurul için hazırlıklara başladı. Geçtiğimiz seçimlerde şu an yönetimde olan Orhan Erinç’in listesi ile hükümete yakın gazetecilerden oluşan ve Ekrem Dumanlı, Mustafa Karaalioğlu gibi isimlerin desteklediği iki liste yarışmıştı.

Halen Cemiyet Başkanı olan ve geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Vakfı’nın yönetimini devralan Orhan Erinç, bu yıl seçimlere katılmayacak. Yönetimde olan diğer isimler ise bu seçimlerde Turgay Olcayto’nun hazırladığı bir listeyle yarışa katılacak.

Bu seneki seçimlerde Emeğe Saygı Grubu da ilk kez yer alacak. Sedat Bakıcı’nın hazırladığı bir listeyle seçime girecek olan Emeğe Saygı Grubu programını açıkladı. İşte, Emeğe Saygı Grubu’nun ’manifestosu’:

"NE İSTİYORUZ?
* Tutuklu gazetecilerinin sayısı itibariyle dünyanın birincisi, basın özgürlüğü alanındaysa dünyanın en son sıralarında yer alan bir ülke istemiyoruz. Her iki utanç listesinden de bir an önce çıkmak istiyoruz.
* Bu noktada Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu başta olmak üzere özgür gazetecilik için büyük tehdit oluşturan geri kalmış, baskıcı yasaların derhal kaldırılmasını istiyoruz.
* Medya patronu olarak sektörümüzde yer alan işadamlarının mesleğimizin etik kurallarına saygılı olmasını, gazetecilerin çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeleri ve ücretleri noktasında şu ana kadar takındıkları olumsuz tutumu değiştirmelerini istiyoruz.
* Anayasa ve iş kanunuyla uluslararası sözleşmelerde belirlenen insanca çalışma koşullarına sahip olmak istiyoruz.

ALINTERİMİZİN KARŞILIĞINI TALEP EDİYORUZ

* Emeğimizin karşılığında hak ettiğimiz ücreti almak istiyoruz.
* İş güvencesine sahip olmak istiyoruz.
* Basın çalışanları olarak haklarımızın ve iş güvencemizin ancak toplu sözleşmeyle teminat altına alınabileceğini biliyoruz. Bu yüzden sendikalara üyeliğimizin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
* Sektörümüzde basın emekçisi olarak görev yapan herkesin 5953 sayılı Basın İş Kanunu’na (Eski haliyle 212 sayılı Yasa) bağlı olarak çalıştırılmasını istiyoruz. Gazeteci tanımına uygun görev yapmalarına rağmen 4857 sayılı İş Kanunu’na bağlı çalıştırılan tüm meslektaşlarımızın derhal Basın İş Kanunu’na göre çalıştırılmalarını istiyoruz.
* Basın kuruluşlarında 5953 sayılı yasa yerine 4857 sayılı İş Kanunu’na bağlı olarak çalıştırılan meslektaşlarımızın da tıpkı bizler gibi cemiyetimizin asil üyeleri olabilmesini istiyoruz.
* TGC’nin, adına yakışır şekilde Türkiye’nin tamamında görev yapan gazetecilerin çatı örgütü olmasını, basın özgürlüğü ve gazetecilerin insanca yaşama mücadelesinin bayraktarlığını yapmasını istiyoruz.
* Aynı işi yaptığımız mesai arkadaşlarımızla aynı ücreti almak istiyoruz.
* 5953 sayılı Kanun’da yer alan "Meslekte çalışma süresi 5 yıldan az olanlara kıdem tazminatı ödenmeyeceğine ilişkin" ibarenin, yapılacak yasal düzenlemeyle tıpkı İş Kanunu’nda olduğu gibi "1 yıl" olarak düzenlenmesini istiyoruz.
* 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nda belirlenen günlük 8 saat çalışma saatlerinin aşılmamasını istiyoruz. Gerekli durumlarda aşıldığı taktirde, fazla mesai ücretinin yasalarda belirtildiği oranlarda basın emekçilerine ödenmesini istiyoruz.

İNSANCA MUAMELE GÖRMEK İSTİYORUZ

* Sektörde patronlarla üst düzey yöneticilerin tüm çalışanlarına eşit, adil ve meslek etiğine uygun davranış sergilemelerini istiyoruz.
* Basın sektöründe çalışan herkesin haftalık izin hakkının 2 güne çıkartılmasını istiyoruz.
* Yasalarla belirlenen 10 yıla kadar 1 ay, 10 yıl sonrası için 45 gün olan yıllık izin haklarımızı sonuna kadar kullanmak istiyoruz.
* Basın İş Kanunu’nda yer alan "eğer işveren kar ediyorsa, her yıl sonunda gazeteciye en az bir aylık ücret tutarında ikramiye öder" ifadesine göre, yılda en az bir ikramiye istiyoruz. (Sendikal haklara sahip olmamızın önü açıldığında her birimiz için bu tutarın, yıllık 4 maaşa çıkacağını hatırlatırız.)
* Sürekli basın kartı taşımada 20 yıl olan sürenin 15 yıla indirilmesini istiyoruz.
-

NE YAPACAĞIZ?
* TGC’yi Türkiye’nin tamamında görev yapan gazetecilerin çatı örgütüne dönüştürmek için tüm Türkiye’de yeni bir örgütlenme anlayışıyla hareket edeceğiz. Adıyaman’daki, Samsun’daki gazetecinin sorunlarının İstanbul’daki gazetecinin sorunlarından çok da farklı olmadığı bilinciyle hareket edeceğiz. Bu doğrultuda Anadolu’nun tüm illerindeki gazetecilere çağrıda bulunup aynı çatı altında toplanmaya davet edeceğiz. Türkiye Gazeteciler Federasyonu da dahil tüm gazeteci örgütleriyle işbirliğini geliştirmenin, mesleğimizin sorunlarının çözümünde temel ihtiyaç olduğu öngörüsüyle hareket edeceğiz.
* Basın kuruluşlarında gazeteci olarak çalıştırılmalarına rağmen çok sayıda meslektaşımız 5953 sayılı yasa yerine 4857 sayılı İş Kanunu’na bağlı olarak çalıştırılıyor. Bu meslektaşlarımızın da tıpkı bizler gibi cemiyetimizin üyeleri olabilmeleri için tüzük değişikliğinin gereklerini yerine getireceğiz.
* Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için gerçekleştirilen etkinliklere TGC olarak çok daha etkin destek vereceğiz. Bizzat TGC’nin girişimleriyle bu toplumsal yarayı sürekli olarak gündemde tutacak organizasyonlar düzenleyeceğiz.
* Düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyen yasal düzenlemelerin iptal edilmesi için TGC bünyesinde özel hukuk komisyonları oluşturacağız. Bu komisyonların çalışmalarını düzenli olarak kamuoyuna ve üyelerimize duyuracağız. Bu komisyon, tutuklu gazeteciler sorununun yanı sıra haklarında onlarca dava açılmış arkadaşlarımızın hukuki sorunlarına da çözüm üretecek uygulamaların bizzat takipçisi olacak. TGC, ayrıca mesleğin ifasından ötürü hukuki problemlerle karşı karşıya olan tüm gazetecilere ücretsiz hukuki destek verecek.
* Mesleğimizin etik kurallarına saygılı olmayan, gazetecilerin çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeleri ve ücretleri noktasında olumsuz tavır takınan medya patronlarını ve üst düzey medya yöneticilerini önce uyaracağız. Ardından tüm kamuoyuna teşhir edeceğiz.
* Tüm basın işyerlerinde yasada zorunlu olmasına rağmen açılmayan çocuk kreşlerinin açılması için basın kuruluşlarını uyaracağız, kreş açmayan işyerlerini teşhir ve protesto edeceğiz.

MOBBINGE VE FAZLA ÇALIŞTIRILMAYA SON!

* Çalışanlarına mobbing uygulayan, günde 8 saatten fazla çalıştıran, fazla mesai ücreti ödemeyen, servis saatlerini 10 saat çalıştırma prensibine göre düzenleyen basın kuruluşlarının sahiplerini ve yöneticilerini uyaracak, insan onuruna yakışmayan tutumlarına devam edenleri teşhir ve protesto edeceğiz.
* Yıllarca çalışanlarına zam yapmaktan imtina eden, onları insanca yaşam için gerekli olan ücretlerden mahrum kılan, bu da yetmezmiş gibi aylarca ücretlerini ödemeyen medya patronlarının bu tutumunu kamuoyu nezdinde teşhir ve protesto edeceğiz.
* Basın çalışanları olarak haklarımızın ve iş güvencemizin ancak toplu sözleşmeyle teminat altına alınabileceği bilinciyle, sendikalara üye olma girişimlerimizin engellenmesine itiraz edeceğiz. İş kanunlarına göre engelleyenlere hapis cezası gerektiren bu barikatları önümüze koyan her kim olursa, bu insanlarla mücadele edeceğiz. Sendikal örgütlenme çalışmalarının önündeki tüm engelleri elbirliğiyle kaldıracağız. Bu alanda sendikalarla işbirliğine giderek insanca çalışma koşullarının var olduğu bir basın düzeni için TGC olarak aktif rol alacağız.

HAFTADA 2 GÜN İZİN VE İKRAMİYE İSTİYORUZ!

* Sektörümüzde basın emekçisi olarak çalışan herkesin 5953 sayılı Basın İş Kanunu’na (Eski haliyle 212 sayılı Yasa) bağlı çalıştırılması için öncelikle TGC olarak bir komisyon kuracağız. Böyle çalıştırılan meslektaşlarımızın derhal Basın İş Kanunu’na bağlı olarak çalıştırılmaları için organizasyonlar gerçekleştireceğiz.
* 5953 sayılı Kanun’da yer alan "Meslekte çalışma süresi 5 yıldan az olanlara kıdem tazminatı ödenmeyeceğine ilişkin" ibarenin, yapılacak yasal düzenlemeyle tıpkı İş Kanunu’nda olduğu gibi "1 yıl" olarak değiştirilmesi için TBMM nezdinde girişimlerde bulunacağız. Gazetecilerin yıllardır mağdur olmalarına yol açan bu düzenlemenin değiştirilmesini sağlayacağız.
* Basın sektöründe çalışan herkesin haftalık izin hakkının 2 güne çıkartılması ve yıllık izin haklarımızın sonuna kadar kullanılması ve yılda en az bir ikramiye verilmesi için basın patronları ve yöneticilerinin yanı sıra iş müfettişleri nezdinde girişimlerde bulunacağız.

İNANIRSAK YAPARIZ...

* Bizim Gazete’yi, günlük satış hedefi minimum 30 bin olan Türkiye’nin en etkili mevkutelerinden birine dönüştüreceğiz. Gazetenin başına bir Genel Yayın Yönetmeni atanacak. Gazete, gerçek anlamda bağımsız ve demokratik gazetecilik anlayışını hayata geçirecek.
* Yine gazetemizin internet sitesi de iddialı haber ve yorumlarıyla bağımsız ve demokratik haber anlayışının örneklerini verecek. Bizler, iddialı bir gazete ve internet sitesini hayata geçirmenin hayal olmadığına sonuna kadar inanıyoruz.
* TGC’nin tüm faaliyetlerini bütün üyelerimize mail olarak anında aktaracağız. Bu etkinliklere katılım noktasındaki çağrılarımızı da yine aktif bir mailing sistemiyle duyuracağız. Üyelerimiz bu interaktif ortamda anında görüşleriyle çalışmalarımıza katkı ve eleştiride bulunabilecek. TGC üyeleri, her gün çalışmalarımızdan haberdar olacak. Yine işsiz arkadaşlarımızın isimlerinin yer aldığı listeler, diğer üyelerimize mail ortamında iletilecek. Böylece yeni işe alımlarda cemiyet üyelerimiz, cemiyet üyesi işsiz meslektaşlarımızın kimler olduğunu ve iletişim adreslerini bilebilecek.
* "Babıali Etkinlikleri", "Ay sonu Yemekleri", "Ödül Törenleri" gibi mesleki dayanışma etkinlikleri yeni dönemde de devam ettirilecek.

İŞTEN ÇIKARTILANA ÜCRETSİZ AVUKATLIK HİZMETİ

* İşten çıkartılan meslektaşlarımıza her türlü hukuki destek verilecek, bu üyelerimizin eski işyerlerine açacakları davalarda TGC avukatları ücretsiz hizmet verecek. Basın İlan Kurumu’ndan verilen paranın önemli bir kısmı, işsiz kalan üyelerimiz için kullandırılacak.
* Basın kuruluşlarının İstanbul’un çok çeşitli bölgelerine dağılmış olması, Cağaloğlu’ndaki o eski yıllarda olduğu gibi, iş çıkışı bir araya gelmemizi engelleyen en önemli unsur. Bu noktada İstanbul’un en merkezi yeri olması dolayısıyla Taksim’de bir lokal tutulacak. Bu lokalde üyelerimiz birbirlerini çok daha sık görebilme olanağına kavuşacak. Taksim’deki lokal en az 2 kattan oluşacak. Bir katı sabahtan itibaren kafe olarak, diğer bölüm ise akşam üstü açılıp üyelerimize içkili lokanta olarak hizmet verecek. Aynı zamanda Cağaloğlu’ndaki lokalimiz de şu an olduğu gibi bir adresimiz olarak faaliyetini sürdürecek.
* Basın kartının her kurum ve kuruluşta kimlik kartı olarak kabul edilmesi için Meclis ve bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulacak. Ayrıca Meclis’te sayıları 20’yi bulan gazeteci milletvekilleriyle meslektaşlarımızın sorunlarının çözümü için birlikte çalışmalar yapılacak.

EMEKLİ ÜYELERİMİZ İÇİN BAKIM EVİ

* TGC yönetimi olarak işbaşı yaptığımızda emekli üyelerimiz için Darıca’daki huzurevinin dışında yeni bir huzurevi daha kurulması noktasında üst düzeyde girişimlerde bulunacağız. Belediyeler, hükümet ve hayırseverler nezdinde gerçekleştireceğimiz girişimlerle İstanbul’un merkez ilçelerinden birinde üyelerimizin ömürlerinin kalan günlerini, huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamalarını sağlayacağız.
* TOKİ, çeşitli meslek örgütleri ve kurumların yaptığı başvurular üzerine sık sık konut kampanyaları gerçekleştiriyor. ’Talep Örgütlenmesi’ adı verilen bu yöntemle yapacağımız başvuruların hayata geçirilmesiyle öncelikle ev sahibi olmayan meslektaşlarımızın konut sahibi olmalarını sağlayacağız.
* Ayrıca yaz tatillerinde tüm üyelerimizin yararlanacağı şekilde; çok daha etkin ve alternatifi bol olacak şekilde, turistik işletmelerle anlaşmalar yaparak ucuz ve kaliteli bir tatil fırsatı yaratmanın yollarını arayacağız. Yine Bayramoğlu’ndaki tesislerde kalmak isteyen üyelerimiz burada tatillerini yapmaya devam edecek.
* İletişim Fakülteleri’nden mezun olan gençlerimizin mesleki pratik noktasında çok yetersiz olduğu malum. İletişim fakültelerinin yönetimleriyle işbirliğine giderek özellikle uygulamalı gazetecilik noktasında katkı sağlayacağız.
* Gazeteci çocuklarının eğitimleri için dağıtılacak bursların, o bursu alan her bir çocuğumuzun bütçesine ciddi katkı sağlayacak miktarda olmasını sağlayacağız.
* Yabancı dil bilgisinin mesleğimiz için günümüzde ne kadar öne çıktığı yine hepimizin malumu. Meslektaşlarımızın bu açığını gidermek için özellikle merkezi yerlerdeki dil kurslarıyla özel anlaşmalar yapıp çok ciddi indirimler sağlayacağız."