TÜRKİYE ÇİĞNEYECEĞİNDEN FAZLASINI ISIRDI! FT'DEN SERT SURİYE ANALİZİ!
Financial Times'ın yazarlarından David Gardner, Türkiye'nin Suriye politikasıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
İngiliz Financial Times yazarı David Gardner, Türkiye’nin Suriye
politikasını irdeleyen makalesinde, Suriye’de Beşşar Esad sonrası
dönemin, Ankara açısından yeni bir ikilem oluşturduğunu
belirtti.
"Uzun süredir Beşşar Esad’a karşı isyanın örgütlenme merkezi haline
gelen Türkiye, çiğneyebileceğinden fazlasını ısırmış olabilir",
diyerek yazısına başlayan Gardner, şöyle devam etti: "Esad sonrası
dönemin muhtemel sonuçlarından biri, Türkler’e aniden, kaygı verici
derecede açıkça gözüktü: Ankara, ülkenin güneydoğusunda yeniden
ateşlenen, rahatsız edici çatışmayı çözmenin yakınından bile
geçmiyorken, hemen güneyinde oluşan bir diğer Kürt varlığı.”
Gardner, Esad rejimine bağlı güçlerin, Suriye’nin Kürt
bölgelerinden çekilmesiyle, Suriyeli Kürtler’in buralardaki boşluğu
doldurduğunu hatırlattı. Boşluğu dolduranların Demokratik Birlik
Partisi PYD ve Kürt Ulusal Konseyi olduğunu belirten yazar,
Konseyin pek çoğu kağıt üzerinde olmaktan öte gitmeyen ondan fazla
gruptan oluştuğunu söyledi. Gardner, PKK’nın müttefiki PYD’nin ise,
kökü daha derinlere dayanan, disiplinli bir hareket olduğunu
savundu.
TÜRKİYE’NİN KAYGISI
Financial Times yazarı Gardner makalesine şöyle devam etti:
"Şimdi Ankara’nın algısı şu: PKK’ya bağlı bir örgüt Suriye’nin
kuzeyinde yer ediniyor ve bu Kürt bölgelerinin konfedarasyonu
ihtimalini akıllara getiriyor. Bu, Türk devletine, çoğunluğunu
Kürtler’in oluşturduğu ülkenin güneydoğusundan parçalar
kopartabilecek bir Kürt devletinin kuruluş aşaması olarak
görünüyor."
’ESAD PKK’LE YAKIN İŞBİRLİĞİNDE’
Beşşar Esad’ın ülkedeki isyanın başlamasından bu yana,
muhaliflerinin isteklerini yerine getirmek adına attığı tek somut
adımın, Suriye’deki vatansız 2.5 milyon Kürt’ün 10’da birine
vatandaşlık vermek olduğunu belirten Financial Times yazarı,
Esad’ın PKK’yla yeniden yakın bir ilişki kurduğunu vurguladı.
Bu adımların, Kürtler’in devrime katılmasını önlemek için
atıldığını vurgulayan David Gardner, bazı Türk yetkililerin Esad’ın
Kürt bölgelerindeki güçlerini, PYD’yle koordineli bir şekilde
çektiğine inandığını söyledi.
ERDOĞAN-BARZANİ İLİŞKİSİ
David Gardner, aynı dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’yle yakın bir
ilişki geliştirdiğini de iddia etti.
Yazar, Ankara’nın Bağdat yönetimini kızdırmak pahasına, Kürt
yönetimiyle Kerkük’ten Ceyhan’a petrol ve doğalgaz taşıma
anlaşmaları yaptığını hatırlattı. Ancak yazar, PYD ve Kürt Ulusal
Konseyi’nin Suriye’deki Kürt bölgelerini devralmasında Barzani’nin
arabuluculuk görevi oynadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Ankara’nın Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’yle ilişkilerini, kurnaz
Barzani’nin büyük Kürdistan arzusu konusundaki algısı ve
Türkiye’nin bundan duyduğu neredeyse patolojik derecedeki korku
belirleyecek. Suriye’ye, İran’a ve Türkiye’ye yayılmış Kürtler
Osmanlı İmparatorluğu sonrası dönemin en büyük kaybedenleri oldu.
Avrupalı sömürgecilerin, Suriye ve Irak’ta ayrıcalıklı azınlıkları
öne çıkarmak için çizdiği keyfi sınırlar değişecekse eğer, Türkiye
net bir şekilde Kürtler’in bu tarihi fırsatı sonunda bir devlete
sahip olmak için kullanacağına emin olacak.’’
’KÜRTLER’İN TALEPLERİ KARŞILANMALI’
Peki, Türkiye’nin bu duruma tepkisi ne olmalı? diye soran yazar, bu
soruya da şöyle yanıt verdi:
"Suriye sınırının ötesine saldırmanın cazibesi büyük olacak. Ama
Erdoğan’ın vereceği yerinde tepki, yeni anayasada Türkiye
Kürtleri’nin kültürel özgürlük ve bir tür otonomi isteklerini
karşılamak olur. Erdoğan’ın yeni İslamcı hükümeti Kürtler’in
şikâyetleri konusunda en ileri adımları atan hükümetti. Ama bu
kadarı artık yeterli değil. Arap Baharı Erdoğan için iyi geçiyordu.
Şimdi bunu hak edip, etmediğini gösterecek sınav zamanı geldi"