03 Mayıs 2024 10:56 Son Güncelleme: 03 Mayıs 2024 11:02

Türkiye Basın Özgürlüğü'nde 158.sıraya geriledi

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü'nün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi, Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından bulunduğu noktayı gözler önüne serdi.

RSF örgütünün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi açıklandı. Buna göre Türkiye, 180 ülke içerisinde 158’inci sırada yer bulabildi. Geçen yıl 165’inci sırada olan Türkiye’nin yedi sıralık ilerleyişi, medya özgürlüğü açısından bir iyiye gidiş olarak yorumlanmadı, medya özgürlüğü durumu itibarıyla Türkiye "çok vahim" kategorisinde kaldı. Endekse göre, Norveç ilk sıradaki konumunu korurken son sırada Eritre yer aldı.

Türkiye'nin sırılamadaki yükselişinin, geçen yılki endekste Türkiye’nin önünde yer alan Hindistan, Azerbaycan, Rusya, Belarus ve Bangladeş gibi ülkelerin son bir yılda özellikle "politik" ve "güvenlik"göstergeleri bakımından daha büyük kayıp vermesinden kaynaklandığına vurgu yapıldı.

Ayrıca, seçim sürecinde kamu yayıncılığının tarafgirliğinin, onlarca gazetecinin tutuklanmasının ve cezasızlık gibi gelişmelerin Türkiye’yi, medyaya yönelik "politik" faktörler bakımından en çok gerileyen ülkelerden biri haline getirdiğine işaret edildi. Gazeteciler hakkında 6 Şubat merkezli Kahramanmaraş depremlerinin ardından "dezenformasyon" iddiasıyla yürütülen soruşturmaların ve kovuşturmaların da işlerin "yasal" alanda da iyi gitmediğinin gözler önüne serildiğine de hatırlatma yapıldı.

TÜRKİYE, 2002’DE 99’UNCU SIRADAYDI
Raporda, "Türkiye, Doğu Avrupa ve Orta Asya (EECA) bölgesinde siyasi gösterge olarak en ciddi gerileme yaşayan ülkelerden oldu. Genel skor olarak 2023’te 100 üzerinden 33,97 puan toplayan Türkiye, 2024’te 31,6 ile (2,37 puanlık kayıp) yetinmek zorunda kaldı" bilgisine yer verildi. Türkiye, 2002 yılında 99’uncu sırada kendine yer bulduğu sıralamada 2016’da 151, 2017’de 155, 2018 ile 2019’da 157’nciliğe kadar gerilemiş, 2020’de 154, 2021’de 153, 2022’de 149, geçen yıl da 165’inci sırada gösterilmişti."

Örgütün Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, gazetecilerin hukuksal açıdan yaşadığı zorlukları da dile getirerek, şunları anlattı:

"Türkiye’de her üç ayda bir 200’den fazla medya temsilcisi mahkemelere çıkıyor. Her üç ayda bir 10-15’i mahkûm oluyor; 10-15’i beraat ediyor fakat bu yargılamaların sonunun gelmediğini görüyoruz. Dolayısıyla oldukça kutuplaşmış bir medya sektörü de gözlemliyoruz. İktidarın, medya sahiplerinin yüzde 85’ten fazlasını denetlediği, diğer eleştirel ya da bağımsız medya çevrelerinin, yüzde 10-15’le sıkıştırıldığı ama online sansür ve keyfi kovuşturmalarla boğuştuğu bir zehirli bir ortam diyebiliriz. Dolayısıyla buna dair kayda değer bir dayanışma var. Medyanın ne kadar Türkiye toplumu için önemli olduğunu bilen çevreler de var. Onların dayanışması da oluyor. Toplumun gazetecilere, gazetecilerin de kendi sektörlerine, yapay zekanın ve sosyal medya platformlarının müdahalesini iyi görmeleri için belirli hazırlıklara da girişmeleri zorunlu diye düşünüyorum."

Raporda yer alan diğer ülkelerdeki durumlara da değinen Önderoğlu, "Medya özgürlüğünü güvencesiz bırakan aktörlerin başında siyasi aktörler geliyor ve birçok ülkede asıl dezenformasyonu üreten faktörlerin başında da yine siyasi aktörlerin geldiğini görüyoruz." diye konuştu.