18 Eyl 2018 10:20 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:51

Türk sinema tarihini değiştirecek karar! Ya devrim ya evrim olacak...

Bodrum Türk filmleri haftası kapsamında düzenlenen CineBodrum etkinliğinde buluşan sinema salonu sahipleri ve yapımcılar Türk sinema tarihini değiştirecek bir karara imza attılar.

Yapımcılar ve sinema salonu sahipleri yapılacak olan filmleri için ortak olma kararı aldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Bodrum Belediyesi katkıları ile Bodrum Sinema ve Kültür Derneği ve Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği (SİSAY) tarafından düzenlenen '8. Bodrum Türk Filmleri Haftası' kapsamında, SİSAY’nin ev sahipliğinde “Türk Sinemasında Dönemsellik, Kısa ve Orta Vadeli Çözümler” paneli düzenlendi. Düzenlenen panele çok sayıda sinema salon işletmecisi, yapımcı ve yönetmen katıldı.

Sinema Salonu Yatırımcıları Dernek (SİSAY) Başkanı Cenk Sezgin, Yönetmen Murat Şeker, CGV Mars Cinema Group Genel Müdürü Ferhat Aslan ve Orient Pictures Şirket Sahibi Ozan Güler’in konuşmacı olarak katıldığı panelde Türk sineması ve sorunları ele alınırken, sinema salonu sahipleri ve yapımcılarında sorunları konuşuldu. Panelin sonunda Yönetmen Murat Şeker’in sunduğu yapımcılar ve sinema salonu sahiplerinin ortak çalışmaları sinema işletmecilerinin ve yapımcıların birlikte yapacakları yatırımlara sinema sektörünün Türkiye’de daha hızlı büyüyeceğini bunun için beraber sinemaya yatırım yapılması gerektiğini anlattı. Konuşmanın ardından yapımcılar ve sinema salonu sahipleri böyle bir karar alınması yönünde Türkiye sinema sektörünün daha da büyüyeceği kanısına vardı. Birçok yapımcı ve sinema salonu sahipleri ortak olma konusunu bir süre tartıştıktan sonra aynı yolda beraber yürüme kararı alındı. Sinema salonu sahipleri yatırımcılarla ortak olma kararı her iki taraf da sevindi.

Konu ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sinema Salonu Yatırımcıları Dernek (SİSAY) Başkanı Cenk Sezgin, Türkiye için sinema salonu sahiplerinin en büyük sıkıntılarından bir tanesinin mevsimsellik olduğunu dile getirdi. Sezgin, sözlerine şöyle devam etti: “Kışın daha çok film ve yazın daha az film çekiliyor olması en büyük sorunlarımızdan bir tanesi. Bu panelde sorunlarımızı konuştuk. Yapımcı, yönetmen arkadaşlarımız ve sinema salonu sahipleri bir araya gelerek sorunlarımıza çözüm aradık. Vardığımız sonuç ise film adedini ve film içeriğini zenginleştirirsek, daha kaliteli ve daha senaryosu güçlü, yapımı ve prodüksiyonu daha kuvvetli filmler üretirsek sadece Türkiye’de bizim sektörümüze değil aynı zamanda Türkiye’nin çevre ülkelerindeki sinema sektörüne de etkisi olacağını konuştuk. Bunun sadece bizim cirolarımıza ve performansımızı artırımın ötesinde Türk kültürünü çevre ülkelere ve bölgelerimize daha etkin olarak anlatılabileceğinin kararını verdik. Bu anlamda da özellikle biz sinema salonu işletmecileri önümüze gelen filmi pazarlamak yerine sadece daha aktif olarak yapılacak filmlere finansal anlamda katkı vermek birlikte çalışmak arzusundayız. Bugün bunun altı çizildi. Bugüne kadar sinema salonu sahipleri bu işe ortak olmadılar. Pişirilip önüne getirilen filmi sunmakla yetindiler. Ama bugün itibariyle özellikle seyircinin nabzını tutan biz sinema salonu sahipleri, toplumla filmi buluşturma noktasında en önemli görevi üstlenmiş yatırım yapan bizler, filmlerin mutfağında da bulunarak hem destek olmak hem de ortaya çıkan filmin ihtiyaçları karşılar boyutta zengin ve geliştirimli daha çok seçenekle ortaya çıkmasını sağlamaktır” diye konuştu.

“Ayla”, yeni çıkacak “Müslüm Baba” ve “Çiçero” filmlerinin yapımcısı Mustafa Uslu ise, böyle bir kararın alınmasına çok sevindiğini kaydederek, “Yıllardır sinema salonu sahipleri ve yapımcılar aynı kaptan yemek yiyen beslenen ve etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bir meslek grubuyuz. Yapımcı filmi yapar bu film sinemada yayınlanır. Ben şu andan ülkemizin bir film yapımcısı ve 18 salonu olan bir sinema salonu sahibi olarak buradayım. Eğer sinemaya sinema seyircisi çekmek istiyorsanız tek yapmamız gereken bir şey var o da iyi film yapmaktır. İyi film yapıldığı zaman bu millet bu kadar sanattan anlamayan ve sanatı bilmeyen bir millet değil. Geçen sene ben 'Ayla' diye bir film yaptım 6 milyon 560 kişi fiilen gitti bu filmi izlendi. Dünyanın her yerinde izlenildi bu film. Günün sonunda sinema salonu sahipleri de kazandı, yapımcı da kazandı ve seyirci de mutlu oldu. Bizim yapmamız gereken bu ülkeye layık, milli ve kültürel değerlerini göz önünde bulunduran gerçek hikayeler iyi sinema filmleri yapmamız gerekiyor. Bugün bir sinema filmi yapmak çok zor, 15 ile 20 milyon lira para harcamanız lazım. Onun için genç başarılı ve potansiyel yeteneği olan arkadaşlara, sinema salonu sahiplerinin destek olmalıyız. Eğer destek olursak iyi film üretirsek sinema sektörü gelişir ve layık olduğu yere gelir” şeklinde konuştu.

"Sinema sektöründe ya devrim ya evrim olacak"

Yönetmen, oyuncu ve senarist olan Müfit Can Saçıntı da bu kararın sinemada ya devrim ya evrim olacağını ifade etti. Saçıntı, şöyle konuştu: “Bugün bu karar alındığında kulaklarıma inanamadım. Kendimi yalancı çıkarmamak için de sosyal medyadan paylaşamadım. Bence bu güzel Türkiye’mizin sinemasında ya bir evrim ya da bir devrim olacak göreceksiniz. Bence çok önemli bir gelişme bu karar. İlk defa yapımcılar ve sinema salonu işletmecileri aynı taşın altına ellerini koyacaklar. Ben o kadar sevindim ki çok güzel bir haber. Bu gerçek olamaz diye düşünmüştüm. Daha da güzel işler ortaya çıkacak. Bütçeler artacak, böylelikle sinemayı yapanlarla sinemayı halk ile buluşturan işletmeciler aynı film ve projede buluşunca çok güzel işler ortaya çıkacak. Bu Türk filmlerinin dönüm noktası.”