Türk sinema tarihini değiştirecek karar! Ya devrim ya evrim olacak...
Bodrum Türk filmleri haftası kapsamında düzenlenen CineBodrum etkinliğinde buluşan sinema salonu sahipleri ve yapımcılar Türk sinema tarihini değiştirecek bir karara imza attılar.
Yapımcılar ve sinema salonu sahipleri yapılacak olan filmleri için
ortak olma kararı aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Bodrum
Belediyesi katkıları ile Bodrum Sinema ve Kültür Derneği ve Sinema
Salonu Yatırımcıları Derneği (SİSAY) tarafından düzenlenen '8.
Bodrum Türk Filmleri Haftası' kapsamında, SİSAY’nin ev sahipliğinde
“Türk Sinemasında Dönemsellik, Kısa ve Orta Vadeli Çözümler” paneli
düzenlendi. Düzenlenen panele çok sayıda sinema salon işletmecisi,
yapımcı ve yönetmen katıldı.
Sinema Salonu Yatırımcıları Dernek (SİSAY) Başkanı Cenk Sezgin,
Yönetmen Murat Şeker, CGV Mars Cinema Group Genel Müdürü Ferhat
Aslan ve Orient Pictures Şirket Sahibi Ozan Güler’in konuşmacı
olarak katıldığı panelde Türk sineması ve sorunları ele alınırken,
sinema salonu sahipleri ve yapımcılarında sorunları konuşuldu.
Panelin sonunda Yönetmen Murat Şeker’in sunduğu yapımcılar ve
sinema salonu sahiplerinin ortak çalışmaları sinema
işletmecilerinin ve yapımcıların birlikte yapacakları yatırımlara
sinema sektörünün Türkiye’de daha hızlı büyüyeceğini bunun için
beraber sinemaya yatırım yapılması gerektiğini anlattı. Konuşmanın
ardından yapımcılar ve sinema salonu sahipleri böyle bir karar
alınması yönünde Türkiye sinema sektörünün daha da büyüyeceği
kanısına vardı. Birçok yapımcı ve sinema salonu sahipleri ortak
olma konusunu bir süre tartıştıktan sonra aynı yolda beraber yürüme
kararı alındı. Sinema salonu sahipleri yatırımcılarla ortak olma
kararı her iki taraf da sevindi.
Konu ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sinema Salonu
Yatırımcıları Dernek (SİSAY) Başkanı Cenk Sezgin, Türkiye için
sinema salonu sahiplerinin en büyük sıkıntılarından bir tanesinin
mevsimsellik olduğunu dile getirdi. Sezgin, sözlerine şöyle devam
etti: “Kışın daha çok film ve yazın daha az film çekiliyor olması
en büyük sorunlarımızdan bir tanesi. Bu panelde sorunlarımızı
konuştuk. Yapımcı, yönetmen arkadaşlarımız ve sinema salonu
sahipleri bir araya gelerek sorunlarımıza çözüm aradık. Vardığımız
sonuç ise film adedini ve film içeriğini zenginleştirirsek, daha
kaliteli ve daha senaryosu güçlü, yapımı ve prodüksiyonu daha
kuvvetli filmler üretirsek sadece Türkiye’de bizim sektörümüze
değil aynı zamanda Türkiye’nin çevre ülkelerindeki sinema sektörüne
de etkisi olacağını konuştuk. Bunun sadece bizim cirolarımıza ve
performansımızı artırımın ötesinde Türk kültürünü çevre ülkelere ve
bölgelerimize daha etkin olarak anlatılabileceğinin kararını
verdik. Bu anlamda da özellikle biz sinema salonu işletmecileri
önümüze gelen filmi pazarlamak yerine sadece daha aktif olarak
yapılacak filmlere finansal anlamda katkı vermek birlikte çalışmak
arzusundayız. Bugün bunun altı çizildi. Bugüne kadar sinema salonu
sahipleri bu işe ortak olmadılar. Pişirilip önüne getirilen filmi
sunmakla yetindiler. Ama bugün itibariyle özellikle seyircinin
nabzını tutan biz sinema salonu sahipleri, toplumla filmi
buluşturma noktasında en önemli görevi üstlenmiş yatırım yapan
bizler, filmlerin mutfağında da bulunarak hem destek olmak hem de
ortaya çıkan filmin ihtiyaçları karşılar boyutta zengin ve
geliştirimli daha çok seçenekle ortaya çıkmasını sağlamaktır” diye
konuştu.
“Ayla”, yeni çıkacak “Müslüm Baba” ve “Çiçero” filmlerinin
yapımcısı Mustafa Uslu ise, böyle bir kararın alınmasına çok
sevindiğini kaydederek, “Yıllardır sinema salonu sahipleri ve
yapımcılar aynı kaptan yemek yiyen beslenen ve etle tırnak gibi
birbirinden ayrılmayan bir meslek grubuyuz. Yapımcı filmi yapar bu
film sinemada yayınlanır. Ben şu andan ülkemizin bir film yapımcısı
ve 18 salonu olan bir sinema salonu sahibi olarak buradayım. Eğer
sinemaya sinema seyircisi çekmek istiyorsanız tek yapmamız gereken
bir şey var o da iyi film yapmaktır. İyi film yapıldığı zaman bu
millet bu kadar sanattan anlamayan ve sanatı bilmeyen bir millet
değil. Geçen sene ben 'Ayla' diye bir film yaptım 6 milyon 560 kişi
fiilen gitti bu filmi izlendi. Dünyanın her yerinde izlenildi bu
film. Günün sonunda sinema salonu sahipleri de kazandı, yapımcı da
kazandı ve seyirci de mutlu oldu. Bizim yapmamız gereken bu ülkeye
layık, milli ve kültürel değerlerini göz önünde bulunduran gerçek
hikayeler iyi sinema filmleri yapmamız gerekiyor. Bugün bir sinema
filmi yapmak çok zor, 15 ile 20 milyon lira para harcamanız lazım.
Onun için genç başarılı ve potansiyel yeteneği olan arkadaşlara,
sinema salonu sahiplerinin destek olmalıyız. Eğer destek olursak
iyi film üretirsek sinema sektörü gelişir ve layık olduğu yere
gelir” şeklinde konuştu.
"Sinema sektöründe ya devrim ya evrim olacak"
Yönetmen, oyuncu ve senarist olan Müfit Can Saçıntı da bu kararın
sinemada ya devrim ya evrim olacağını ifade etti. Saçıntı, şöyle
konuştu: “Bugün bu karar alındığında kulaklarıma inanamadım.
Kendimi yalancı çıkarmamak için de sosyal medyadan paylaşamadım.
Bence bu güzel Türkiye’mizin sinemasında ya bir evrim ya da bir
devrim olacak göreceksiniz. Bence çok önemli bir gelişme bu karar.
İlk defa yapımcılar ve sinema salonu işletmecileri aynı taşın
altına ellerini koyacaklar. Ben o kadar sevindim ki çok güzel bir
haber. Bu gerçek olamaz diye düşünmüştüm. Daha da güzel işler
ortaya çıkacak. Bütçeler artacak, böylelikle sinemayı yapanlarla
sinemayı halk ile buluşturan işletmeciler aynı film ve projede
buluşunca çok güzel işler ortaya çıkacak. Bu Türk filmlerinin dönüm
noktası.”