Türk Metal Sendikası'nın 17. Olağan Genel Kurulu yapıldı
TÜRK-İŞ'e bağlı Türk Metal Sendikası'nın 17. Olağan Genel Kurulu Ankara'da gerçekleştirildi.
Ankara'da bir otelde düzenlenen ve yarın sona erecek programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ve Küresel Sanayi İşçiler Sendikası (IndustriAll) Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan katıldı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, programda yaptığı konuşmada, kıdem tazminatının kaldırılmaması konusunda verilen sendikal mücadeleyi hatırlatarak o mücadele sayesinde bugün hala kıdem tazminatı hakkının olduğunu söyledi.
Taşeron sorununun 4 sene önce çözüldüğünü ancak Kamu İktisadi Teşebbüslerinde (KİT) çalışan yaklaşık 50 bin kişinin kapsam dışı kaldığını hatırlatan Atalay, "Şimdi KİT'lerin dışında bir taşeron sorunu daha oluştu Türkiye'de. Sayın Bakanım taşeronu çözmemiz lazım. Taşeron meselesi çözülmeden ne bana rahat var ne ben size rahat veririm ne de işçiler bana rahat verir. Bu meseleyi çözüme ulaştırmak durumundayız." dedi.
Çalışma hayatının çözüme kavuşturulan sorunları için teşekkür ettiğini ancak çözüm bekleyenleri de dile getirmeye devam edeceğini kaydeden Atalay, "Kamuda 700 bin işçi. Ailesiyle beraber 3 milyon insan. Onu da çözmek durumundayız. Kamu sözleşmesini sendikalarımız takip ediyor. Önümüzdeki hafta arkadaşlarımız bir toplantı daha yapacaklar. Bayram bitene kadar bu meseleyi çözeceğimizi umut ediyorum. Çünkü milletin beklentisi var." diye konuştu.
Türkiye'deki işçilerin sendikalaşma oranının yüzde 14 olduğunu ifade eden Atalay, spor ve basın sektörlerinde sendikalaşma oranının çok düşük olduğunu belirterek "Bu iki iş kolunda örgütlenmeyi sağlayamazsak bu ülkeye demokrasiyi, örgütlenmeyi tam getirdik diyemeyiz." ifadelerini kullandı.
Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu Meclis, dünkü Meclis, ondan evvelki Meclis, oluşacak Meclis sermayenin kontrolünde. İşçi, emekli ve işsiz, biz bu ülkenin yüzde 65'iyiz. Benim 5-6 parti kadar üyem var. Bana gelip kimse sormadı, 'TÜRK-İŞ Başkanı milletvekili falan verecek misin?' diye. Ne iktidarından ne muhalefetinden... Bunun sorumlusu kim? Başta ben olmak üzere burada oturan sendikacı arkadaşlarım. Biz iktidarın ve muhalefetin oy makinesi miyiz? Vergide adalet istiyoruz, taşeron kadroya geçsin diyoruz, Meclis'te 100 tane işçi kökenli, tulum giymiş vekil olsa biz bu sorunların tamamını çözeriz. Biz bu sistemi ne zaman değiştirirsek o zaman emeğin sorunlarını hallederiz."
Kendisinin iş adamı veya siyasetçi olmak gibi bir hedefinin bulunmadığını ifade eden Atalay, sendika üyesi genç işçilerin siyasete girmeleri gerektiğini söyledi.
'Çalışanlara yansıtılan verginin azaltılması gerektiğini düşünüyoruz'
TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ise deprem bölgesinde yürüttükleri faaliyetleri anlattı, bölgenin sürekli, istikrarlı ve uzun vadeli desteğe ihtiyacı olduğunu belirtti.
Asgari ücret kadar olan gelirlerin vergi dışı bırakılması düzenlemesinin önemine değinen Akkol, "Vergi indirimi konusu. Hem Türk Metal'de hem TÜRK-İŞ'te çalışanlara yansıtılan verginin azaltılması için işverenler olarak yazdığınız metinlere en başta imza koyduk, koymaya da devam edeceğiz. Çünkü çalışanlara yansıtılan verginin azaltılması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
Akkol, sendikal örgütlenmenin önemine işaret ederek şunları kaydetti:
"İşçi sendikaları büyüdüğü vakit biz de büyüyoruz. İşverenler olarak, MESS ve TİSK olarak, örgütlenmenin yanındayız. Doğru örgütlenmenin, doğru sendikal ve işveren ilişkisinin uzun vadede hem çalışan hem işçi sendikaları hem işveren hem de devlet için doğru olduğunu düşünüyoruz. İşverenlerimize doğru sendikacılığın, işletmeye sahip çıkan ama aynı zamanda işçi haklarını da sonuna kadar savunan sendikacılığın hem ülke için hem de işverenler doğru olduğunu her ortamda anlatmaya gayret ediyoruz. Bu, bundan sonra da böyle olacak."
'Çalışanların büyümeden aldığı pay 26,3'e düştü'
TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise konuşmasının başında, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından bölgeye 10 milyon lira yardım gönderdiklerini, bunu 25 milyon liraya çıkarmak için karar aldıklarını söyledi.
Yaşanan her türlü krizden işçilerin zararlı çıktığına ifade eden Kavlak, Türkiye ekonomisinin 2022'de yüzde 5,6 büyüdüğünü, bu büyümeden sermayenin aldığı payın yüzde 52,4'ten 54,5'e yükseldiğini ancak çalışanların aldığı payın yüzde 31'den yüzde 26,3'e düştüğünü kaydetti.
Türkiye'de bugüne kadar kurulan hükümetlerin çeşitli vaatlerde bulunduğunu ancak bunların birçoğunun yerine getirilmediğini belirten Kavlak, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının, verilen sözlerin tutulması için bir fırsat olmasını temenni etti.
Ağustos ayının ikinci yarısı itibarıyla örgütlü oldukları iş yerlerinde 2023-2025 toplu sözleşme sürecine girileceğini kaydeden Kavlak, bugüne kadar en iyi sözleşmelere imza attıklarını anlattı.
Üye sayılarının 265 bine ulaştığını belirten Kavlak, yıl sonuna kadar bu sayıyı 300 bine ulaştırmayı hedeflediklerini bildirdi.
Kavlak, şunları kaydetti:
"Şimdi sırada Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının ilk sözleşmesi var. Son iki yıldır yaşadıklarımızı kimse aklından çıkarmasın, küçülen ekmeğimizi, eriyen ücretlerimizi, sırtımıza yüklenen vergileri... Buradan ilan ediyorum, öyle bir sözleşme imzalayacağız ki kaybettiklerimizin hepsini yerine koyacağız, biz kazanacağız, kayıplarımızı son kuruşuna kadar alacağız."