20 Mayıs 2010 22:32 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:18

TÜRK MEDYASINDA İNSAN HAKLARINA SAYGI DİYE BİR ŞEY YOKTUR! BİRAND'DAN ŞOK SÖZLER!

Mehmet Ali Birand'ın Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun raporunda yer alan ifadeleri medyayı karıştıracak.

Meclis İnsan Hakları Komisyonu, “Medyadaki bazı haberlerin, masumiyet karinesini ihlal ettiği iddialarının araştırılması” ile ilgili inceleme raporunu tamamlandı. Milletvekillerine dağıtılan raporda, gazeteciler, hukukçular ve akademisyenlerin komisyon ifade tutanaklarına da yer verildi.

Komisyonda bilgi veren Mehmet Ali Birand ‘’Türk medyasında insan haklarına saygı diye bir şey yoktur. AKP’yi destekleyen basın falan, herkes işine geldiği zaman öbür tarafın üstünde tepiniyor’’ dedi. Birand şunları söyledi:

BAŞBAKANIN SOPASI VAR: Medya için önemli olan, bir haberi vermektir. O haber nereden geliyor diye fazla araştırmazlar. “Ben vereyim de sonra onlar düzeltsinler’ yaklaşımı egemendir. Başbakan olursa orada iş biraz değişir. Onun sopası var. Asker de var ama onun da süngüsü bir parça düştüğünden, şimdi abartılı şekilde üstüne gidiliyor. Sanki yıllardır birikmiş bir kin…

ASKERDEN KORKARIZ: Ben şimdi korkuyorum. Çünkü bu öyle bir dengedir ki, asker içi denge, siz bunu bir kere bozdunuz mu ondan sonra yeniden düzeltmek zor değil, imkansızdır. Mesela polise vur gitsin yapılır. Çünkü onların açıkları fazla. Askerin öyle değil, ondan korkarız. Yargıyla işi olanlar da korkar.

MAĞDURLAR DÖVÜYOR: Biz bir hesaplaşma yaşıyoruz. Şimdi masadaki yerler değişti. Kendini eskiden mağdur hisseden diğerini dövüyor. Eskiden de biz yaptık. Öbür medyayı da biz dövdük. Patronlar genelde siz şu insan hakkını çiğnediniz, diye büyük gürültü çıkarmaz. Eğer tanıdığı bir kişi mağdursa o zaman daha duyarlı olabilirler.

KAVRUK VE ZAYIFTIRLAR: Dışarıda bizim muhabirlerimiz var. Bir ikisi hariç, diğerleri ya oldukları ülkelerde kavruk, ezik yaşarlar, ya gereksiz şekilde “Bu adamlara neden benzemiyoruz” derler. İçeride ne olup bittiğini bilmezler. Dış muhabirlerin çok küçük bölümü kaliteli ve etkindir. Diğer bölümü acı muhaliflerdir. Kürt yanlısı, şu yanlısı, bu yanlısı, müthiş ideolojiktirler.

HÜKÜMET DEVİRİRDİ: Eskiden medya hobiydi, Biraz para kazandırır, çok zengin etmezdi. Erol Simavi, Ercüment Karacan, Malik Yolaç 1980’e kadar falan dayanabildiler. Ondan sonra yavaş yavaş çekildiler. Medyada medya gücünü kullanarak zenginleşmeyi en fazla Uzan Grubunda gördüm. Medya, para kazandırıcı unsur olmaktan çok, daha tanınan, size rütbe ve prestij veren, tabii o arada işinize de mutlaka dolaylı etkisi olan bir kurum oldu. Eskiden medya hükümet kurdurur, hükümeti devirirdi. Medyanın bu gücü tamamen gitti. Bugün sadece kafa karışıklığı kaldı.

Gazeteport