20 Eyl 2010 14:40
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:38
TÜRK MEDYASINDA ''EHLİLEŞTİRME OPERASYONU'' İÇİN DÜĞMEYE BASILDI! ASIL DEPREM NE ZAMAN YAŞANACAK?
Referandumdan önce "Medyada büyük depremler yaşanacak" dedi ve senaryosu bir bir gerçekleşmeye başladı.Medyaradar'ın usta kalemi Varol Ersoy iddia ediyor: Medya; daha şiddetli depremlere gebe!
Bab-ı Âli’de uçuş
başladı: Bazı
yazarlar gün sayıyor!
Bundan önceki yazımın başlığı, “Kemerleri bağlayın… Bab-ı Âli’de uçuş zamanı”ydı…
Referandumdan sadece bir hafta önce kaleme aldığım o yazıda, “Medyada kağıtlar sandıktan çıkacak sonuca göre yeniden karılacak ve görünen o ki sandıktan ‘Evet’ de çıksa ‘Hayır’ da; her durumda bazı televizyon ve gazete binalarında büyük depremler yaşanacak” demiştim…
Keşke yanılsaydım…
Senaryo; birebir hayata geçmeye başladı…
Önce VATAN, daha referandum sonucu beklemeden Mine Kırıkkanat’la yollarını ayırdı…
Sonra da Haber Türk Gazetesi’nin Bekir Coşkun’un yazılarına son verdiği, referandumdan bir gün önce “zorunlu izin”e çıkardığı söylendi…
Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Müdürü Fatih Altaylı’nın geçen hafta şiddetle yalanladığı bu haber; dün resmen doğrulandı…
İşten çıkarılma kararını da bizzat Fatih Altaylı Bekir Coşkun’a bildirdi... İddiaya göre Fatih Altaylı, Bekir Coşkun’u arayarak, “Çok uğraştım, ancak engelleyemedim. Turgay Ciner dahi seni çok sevmesine rağmen, baskılara karşı duramadı” dedi…
İddia ediyorum:
Bunlar daha başlangıç…
Medya; daha şiddetli depremlere gebe!
İlk deprem; Bekir Coşkun’a sahip çıkamayan Fatih Altaylı’yı da götürecek…
Bekir Coşkun büyük bir olasılıkla Sözcü’de yazılarına başlarken, Fatih Altaylı yazılarına geçen işsizlik döneminde olduğu gibi internette devam etmek zorunda kalacak…
Asıl “deprem fırtınası” ise en geç bir ay içinde Doğan Grubu’nda yaşanacak…
VATAN’ı ve Milliyet’i uluslararası bir yatırım fonuna satmaya çalışan Doğan Grubu; eğer bunu başaramazsa, iktidarın baskısına karşın ısrarla arkasında durduğu bazı yazarlardan ve yöneticilerden vazgeçmek zorunda kalacak…
Yazarlara tebligat sırasında söylenecek mazeret ise şimdiden belirlendi:
“Kusura bakmayın; bu müesseseden yüzlerce insan ekmek yiyor. Ya sizin arkanızda duracağız ve bizi bitirecekler ya da sizden vazgeçeceğiz ve yaşama şansımız olacak!”
Topun ağzındaki isimleri tekrar hatırlatalım:
Hürriyet’ten Tufan Türenç, Yalçın Bayer, Yılmaz Özdil, Yalçın Doğan…
Milliyet’ten Melih Aşık…
Vatan’dan Can Ataklı, Mustafa Mutlu…
Star TV’den Uğur Dündar…
HaberTürk’ten Fatih Altaylı…
Akşam’dan ise Oray Eğin...
Referandumdan “Evet” çıkması, Sabah’ta beklenen operasyonu ise “şimdilik” geciktirmişe benziyor…
Referandum gezilerine Erdoğan’la katılan Genel Yayın Müdürü Erdal Şafak ve yazar Nazlı Ilıcak bir süre için rahat…
Kısacası; Türk medyasının tarihinde görülmemiş bir “ehlileştirme operasyonu” için düğmeye basıldı…
Amaç; önümüzdeki genel seçime kadar olan dokuz aylık süreyi AKP için “dikensiz gül bahçesi”ne dönüştürmek…
İşsiz kalmak uğruna ilkelerinden ödün vermeyen tüm yazarlara sahip çıkmak ise başta gazeteciler olmak üzere bütün Türk halkının “insanlık görevi…”
Umarım bu görevi yerine getirmeyi ihmal etmeyiz!
VAROL ERSOY
başladı: Bazı
yazarlar gün sayıyor!
Bundan önceki yazımın başlığı, “Kemerleri bağlayın… Bab-ı Âli’de uçuş zamanı”ydı…
Referandumdan sadece bir hafta önce kaleme aldığım o yazıda, “Medyada kağıtlar sandıktan çıkacak sonuca göre yeniden karılacak ve görünen o ki sandıktan ‘Evet’ de çıksa ‘Hayır’ da; her durumda bazı televizyon ve gazete binalarında büyük depremler yaşanacak” demiştim…
Keşke yanılsaydım…
Senaryo; birebir hayata geçmeye başladı…
Önce VATAN, daha referandum sonucu beklemeden Mine Kırıkkanat’la yollarını ayırdı…
Sonra da Haber Türk Gazetesi’nin Bekir Coşkun’un yazılarına son verdiği, referandumdan bir gün önce “zorunlu izin”e çıkardığı söylendi…
Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Müdürü Fatih Altaylı’nın geçen hafta şiddetle yalanladığı bu haber; dün resmen doğrulandı…
İşten çıkarılma kararını da bizzat Fatih Altaylı Bekir Coşkun’a bildirdi... İddiaya göre Fatih Altaylı, Bekir Coşkun’u arayarak, “Çok uğraştım, ancak engelleyemedim. Turgay Ciner dahi seni çok sevmesine rağmen, baskılara karşı duramadı” dedi…
İddia ediyorum:
Bunlar daha başlangıç…
Medya; daha şiddetli depremlere gebe!
İlk deprem; Bekir Coşkun’a sahip çıkamayan Fatih Altaylı’yı da götürecek…
Bekir Coşkun büyük bir olasılıkla Sözcü’de yazılarına başlarken, Fatih Altaylı yazılarına geçen işsizlik döneminde olduğu gibi internette devam etmek zorunda kalacak…
Asıl “deprem fırtınası” ise en geç bir ay içinde Doğan Grubu’nda yaşanacak…
VATAN’ı ve Milliyet’i uluslararası bir yatırım fonuna satmaya çalışan Doğan Grubu; eğer bunu başaramazsa, iktidarın baskısına karşın ısrarla arkasında durduğu bazı yazarlardan ve yöneticilerden vazgeçmek zorunda kalacak…
Yazarlara tebligat sırasında söylenecek mazeret ise şimdiden belirlendi:
“Kusura bakmayın; bu müesseseden yüzlerce insan ekmek yiyor. Ya sizin arkanızda duracağız ve bizi bitirecekler ya da sizden vazgeçeceğiz ve yaşama şansımız olacak!”
Topun ağzındaki isimleri tekrar hatırlatalım:
Hürriyet’ten Tufan Türenç, Yalçın Bayer, Yılmaz Özdil, Yalçın Doğan…
Milliyet’ten Melih Aşık…
Vatan’dan Can Ataklı, Mustafa Mutlu…
Star TV’den Uğur Dündar…
HaberTürk’ten Fatih Altaylı…
Akşam’dan ise Oray Eğin...
Referandumdan “Evet” çıkması, Sabah’ta beklenen operasyonu ise “şimdilik” geciktirmişe benziyor…
Referandum gezilerine Erdoğan’la katılan Genel Yayın Müdürü Erdal Şafak ve yazar Nazlı Ilıcak bir süre için rahat…
Kısacası; Türk medyasının tarihinde görülmemiş bir “ehlileştirme operasyonu” için düğmeye basıldı…
Amaç; önümüzdeki genel seçime kadar olan dokuz aylık süreyi AKP için “dikensiz gül bahçesi”ne dönüştürmek…
İşsiz kalmak uğruna ilkelerinden ödün vermeyen tüm yazarlara sahip çıkmak ise başta gazeteciler olmak üzere bütün Türk halkının “insanlık görevi…”
Umarım bu görevi yerine getirmeyi ihmal etmeyiz!
VAROL ERSOY