Uzmanlar, televizyon programlarının başarısının, yeni pazarlara doğru genişlemeye devam eden milyar dolarlık bir endüstriyi körüklediğini söylüyor. Bu programların popülaritesi de Türkiye'nin küresel ölçekte yumuşak gücünü büyük ölçüde artırıyor.
Araştırma şirketi Parrot Analytics'e göre, 2020-2023 yılları arasında Türk dizilerine olan küresel talep %184 oranında arttı ve Türkiye, dünya çapında en büyük TV şovu ihracatçılarından biri haline geldi.
Türk dizilerini dünya pazarlarına ihraç eden Global Agency'nin CEO'su İzzet Pinto, "Dünya çapında her gece 400 milyondan fazla izleyiciye ulaşıyoruz. Türk dizileriyle yarattığımız yumuşak güç siyasette yapılabileceklerle karşılaştırılamaz bile" diyor.
Her ne kadar 2001 yılında Kazakistan'a ihraç edilen ilk Türk dizisi “Deli Yürek” olsa da, Türk dizilerini küresel üne kavuşturan da 2005'teki romantik dizi “Gümüş” oldu. Geleneksel bir kadının kent yaşamına uyum sağlamasını konu alan dizi, Orta Doğu'da oldukça popüler oldu.
Orta Doğu masallarından oluşan bir derlemeye dayanan ve günümüz İstanbul'unda geçen 2006 yapımı romantik drama “Binbir Gece”, Balkanlar'daki izleyicileri büyüledi.
16. yüzyılda Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ı konu alan "Muhteşem Yüzyıl", tarihi kurguya öncülük etti.
Bir zamanlar Latin Amerika telenovelalarının ithalatçısı olan Türkiye, artık dizilerini bölgeye ihraç ediyor. Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, 2018 yılında tarihi drama dizisi Diriliş: Ertuğrul'un setini ziyaret ederek dizinin ülkesindeki çekiciliğine dikkat çekmişti.
Platformu, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yunanistan, Hindistan ve Pakistan'dan hayranlarla ayda yaklaşık 1,5 milyon izleyici alıyor.
Pinto, Türk dizilerinin aile odaklı doğasına dikkat çekiyor:
“Çıplaklık yok, küfür yok, kötü söz yok, çok fazla nefret yok. Böylece bu aile tarafından izlenebilir hale geliyor” diye açıklıyor.