29 Kas 2010 09:29
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:50
TUNCAY ÖZKAN'IN HANGİ SÖZLERİ YÜREĞİNİ DAĞLADI, BOĞAZINI DÜĞÜMLEDİ?
Mehmet Tezkan Silivri Cezaevi'nde yaptığı parti toplantısını eleştirdiği Tuncay Özkan'dan aldığı yanıtla sarsıldı!
Tuncay’ın cevabı yüreğimi dağladı..
İmkânımız var, elimizde kalem var, köşemiz var diye hep biz eleştirecek değiliz ya..
Bizi de kıyasıya eleştirecekler..
Geçenlerde Tuncay Özkan’ın hapishanede yaptığı parti toplantısına dokundurmuştum..
Sıcağı sıcağına cevap geldi..
Tuncay diyor ki..
* * *
Yasal izinle; 850 günde bir kere ve partinin yasal çalışmalarını yapmak zorunluluğu nedeniyle, 60 dakikalık bir görüşmenin nesi sana ‘Yok artık daha neler’ dedirtti? İnan anlamadım.
Sokakta siyaset yapamıyorlar ne yapayım? Neyi aşırı buldun? Sana ‘bu kadarı da fazla’ dedirten ne gördün bu 60 dakikada?
Seni, önce şaka yapıyorsun sandım. Adam siyaset demiş, parti kurarken içeri alıyorsun, suçunu söylemiyorsunuz “bu kadarı da fazla” diyorsun sandım.
Benim tutukluluğuma yakıştıramadığın başka fazlalıkları da belirt. Geçen, üç kitaptan fazlası bir fotoğrafta görülüyor diye ifade verdim. Mustafa Balbay buradaki aşırılıkları ‘Zulümhane’ kitabında anlattı. İnan eksik çok fazlası yok anlattıklarında. Sen; domatesle, marulun yemekte kullanılmasının “cezaevinin verdiği zerzevatın amaç dışında kullanılması” aşırılığını biliyor musun Mehmet?
‘Tuncay ne der?’ demişsin. Canın sağ olsun..
* * *
Tuncay’ın mektubunda iki önemli nokta daha var..
Birincisi Selam ve sevgilerimle dedikten sonra Silivri Toplama Kampı F/ 12 demiş imzalamış.
Cezaevi değil, toplama kampı.. (Balbay da kitabında böyle diyor)
İkincisi de yazının sonuna düştüğü not..
Yazıya anında yanıt verdi diye bir aşırılık aklına gelmesin, avukat gelmişti. Yoksa 10 güne eline geçerdi mektup.
Burası mezarlık. Mezarlık ziyareti gelenektendir.
Ayıplanmasın.
* * *
Ne cevap vereyim ki; yazdıkları, özellikle mezarlık benzetmesi yüreğimi dağladı..
Boğazımı düğümledi..
Mehmet TEZKAN / MİLLİYET
İmkânımız var, elimizde kalem var, köşemiz var diye hep biz eleştirecek değiliz ya..
Bizi de kıyasıya eleştirecekler..
Geçenlerde Tuncay Özkan’ın hapishanede yaptığı parti toplantısına dokundurmuştum..
Sıcağı sıcağına cevap geldi..
Tuncay diyor ki..
* * *
Yasal izinle; 850 günde bir kere ve partinin yasal çalışmalarını yapmak zorunluluğu nedeniyle, 60 dakikalık bir görüşmenin nesi sana ‘Yok artık daha neler’ dedirtti? İnan anlamadım.
Sokakta siyaset yapamıyorlar ne yapayım? Neyi aşırı buldun? Sana ‘bu kadarı da fazla’ dedirten ne gördün bu 60 dakikada?
Seni, önce şaka yapıyorsun sandım. Adam siyaset demiş, parti kurarken içeri alıyorsun, suçunu söylemiyorsunuz “bu kadarı da fazla” diyorsun sandım.
Benim tutukluluğuma yakıştıramadığın başka fazlalıkları da belirt. Geçen, üç kitaptan fazlası bir fotoğrafta görülüyor diye ifade verdim. Mustafa Balbay buradaki aşırılıkları ‘Zulümhane’ kitabında anlattı. İnan eksik çok fazlası yok anlattıklarında. Sen; domatesle, marulun yemekte kullanılmasının “cezaevinin verdiği zerzevatın amaç dışında kullanılması” aşırılığını biliyor musun Mehmet?
‘Tuncay ne der?’ demişsin. Canın sağ olsun..
* * *
Tuncay’ın mektubunda iki önemli nokta daha var..
Birincisi Selam ve sevgilerimle dedikten sonra Silivri Toplama Kampı F/ 12 demiş imzalamış.
Cezaevi değil, toplama kampı.. (Balbay da kitabında böyle diyor)
İkincisi de yazının sonuna düştüğü not..
Yazıya anında yanıt verdi diye bir aşırılık aklına gelmesin, avukat gelmişti. Yoksa 10 güne eline geçerdi mektup.
Burası mezarlık. Mezarlık ziyareti gelenektendir.
Ayıplanmasın.
* * *
Ne cevap vereyim ki; yazdıkları, özellikle mezarlık benzetmesi yüreğimi dağladı..
Boğazımı düğümledi..
Mehmet TEZKAN / MİLLİYET