Tuncay Özkan'a Eski Dost Kazığı!

Gazetecilere Özgürlük Platformu, cezaevlerindeki 95 gazeteci için hiçbir ayırım yapmadan “Tanıklık Günleri” etkinliği düzenledi…
GÖP’ün Dönem Başkanlığı’nı da üstlenen Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi, Ankara’da yaşamasına karşın, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi binasının ana giriş kapısında yaklaşık yirmi gündür yapılan etkinliklerin tamamına katıldı.
Belli sayıda vatandaş da koşup geldi.
Peki gazeteciler…
Onlar ne kadar destek verdiler bu dayanışmaya?
Ya da şöyle soralım:
Sadece İstanbul’da sayıları on bini geçen gazetecilerden, televizyonculardan, köşe yazarlarından kaçı “bir kez” olsun bu amaçla gitti adliye binasının önüne?
Söylemesi utanç verici ama bu sayı iki elin on parmağını geçmez…
***
Yarın sona erecek bu etkinliğin bugün on yedincisi vardı Çağlayan’da…
Tutuklu gazeteciler Abdullah Çetin (DİHA), Aziz Tekin (Azadiya Welat), Hamit Dilbahar (Azadiya Welat), Oktay Candemir (DİHA), Özlem Ağuş (DİHA), Tuncay Özkan (Kanal Biz) ve Şükrü Sak (Baran Dergisi) için tanıklık yapıldı.
Gelin görün ki; gazeteciler yine ilgisiz katıldı bu tanıklığa…
Açılış konuşmasını hapisten yeni çıkan gazeteci Müyesser Yıldız yaptı. Müyesser Yıldız, serbest kalmasına karşın sevinemediğini, çünkü çok sayıda meslektaşının tutukluluğunun devam ettiğini belirtti.
Günün en duygusal tanıklığı ise Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan’dan geldi. Nazlıcan Özkan, “Ben dört yıla yaklaşan bir süredir bir evlat olarak babama ve meslektaşlarına yönelen baskıya, onların dirençlerine tanıklık ediyorum. Babam bu sürede altı kitap, onlarca mektup ve savunma yazdı. Bilgisayar verilmediği için hepsini eliyle yazdı. Onun bıkmadan, usanmadan yazma kararlılığına tanıklık ediyorum” dedi.
Eski çalışma arkadaşlarının neredeyse tamamına yakınının katılmadığı bugünkü etkinlikte, Tuncay Özkan için Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu “meslektaş tanıklığı” yaptı.
“Bütün faşizan yönetimlerde önce gazeteciler, aydınlar, yurtseverler susturulur” diyerek konuşmasına başlayan Mutlu, “Meslekteki kıdemimiz Tuncay’la aynı. Hiç aynı kurumlarda çalışmadık ama o benim her zaman ‘kıskandığım’ gazetecilerden oldu… Onun meslek ilkelerine bağlı gazeteciliğine, yurtseverliğine ve cesaretine tanıklık ediyorum” dedi.
Dünkü etkinlikte Tuncay Özkan’ın eski çalışma arkadaşlarından sadece Yurt Gazetesi Genel Yayın Müdürü Merdan Yanardağ’ın olması dikkatlerden kaçmadı.
Gözler Özkan’la birlikte eski Kanaltürk’te program yapan ve kanalın üst yönetimini oluşturan Cüneyt Arcayürek, Mine Kırıkkanat, Tuncay Mollavisoğlu, Hulki Cevizoğlu, Kerincan Kamal, Havva Can, Hüseyin Nazlıkul, Emre Buga, Melike İlgün gibi isimleri de aradı ama hiçbiri gelmemişti.
Yurt yazarı Mehmet Faraç, Ulusal Kanal’dan Halil Nebiler, Vatan’dan Can Ataklı ve Cumhuriyet’ten Orhan Bursalı ise Tuncay’ın vefalı arkadaşları olarak Çağlayan’daydı. Önceki etkinliklerin bazılarına ise Orhan Erinç, Ayşenur Arslan, Nedim Şener gibi isimler katılmıştı.
Yani; on binlerce gazeteciden sadece en fazla onu, bilemediniz on beşi duyarlılık gösterdi bu “tanıklıklara…”
Ya gerisi?
Canım, hepsi gelmek istemiştir ama onların “çok önemli toplantıları” vardır!
***
Türk medyası zor bir süreçten geçiyor… Tüm zorluklar gibi elbette bu da atlatılır…
Ve ne kadar ciddiye almazsanız almayın, tarih “vefasızlar”ı da listeler…
Umarım meslektaşlarımız, onlarca yıldır unuttukları dayanışma ruhunu hatırlar da en azından zor günlerde buluşma vefasını göstermekten kaçınmaz…
Cuma günü Taksim’de eylem
Bu arada Tanıklık Günleri yarın sona eriyor. Gazetecilere Özgürlük Platformu Cuma günü saat 19.00’da Tünel’den Taksim Meydanı’na “Zindanlar Boşalsın- Gazetecilere Özgürlük” yürüyüşü düzenleyecek. Saat 20.00’de ise Taksim Meydanı’nda basın açıklaması yapılacak.