TUNCAY GÜNEY'İN ERGENEKON OPERASYONUNU BAŞLATAN SORGUSU BASINA SIZDI!...PEKİ GAZETECİLER OLAY VİDEO İÇİN NE DEDİ?..
Tuncay Güney'in 2001 yılındaki ifadelerinin videosu basına sızdı. Peki bu görüntünün böyle yayınlanması etik mi? Bu durum tartışılıyor...
Tuncay Güney'in 2001'de Adil Serdar Saçan tarafından emniyette alınmış ifadesinin görüntüleri gündeme bomba gibi düştü. Peki bu görüntülerin medyaya servis edilmesinin anlamı ne? Ergenekon davasının seyrini nasıl etkileler? Gazeteciler bu durumu değerlendirdi...
SAYGI ÖZTÜRK - HÜRRİYET
"Tabii Tuncay Güney'in bu ifadeleri her ne kadar şu anda TV'de yayınlanıyorsa da bunlar aylar önceden gazetecilerin önümlü bir bölümünün bu bilgileri aldığı, hatta kitap haline getirildiğini unutmamak gerekir. Güney'in söylediği bütün söylediği ilk cümle her zaman şu olmuştur 'Emniyetteki ifadelerimin hiç birini kabul etmiyorum, 9 gün işkence gördüm... doğru bile olsa ben o doğruyu kabul etmiyorum diyor.'
Ama görüntülere bakıldığında böyle bir işkence görmüş havası yok, çok rahat görünüyor, hiç bir korkusu yok gibi bir hali var. Bu kadar bilgilere bu kişinin sahip olması şüphelidir. Biz yıllardan beridir uğraşırız, Veli Paşa'ya nasıl ulaşırız diye, ben bir kez ulaşabildim.
Güney'in bu haline baktığım zaman bir gazeteciden ötesi olduğunu düşünüyorum. Bu kadar bilgiyi kısacık gazetecilik yaşamına sığdırması mümkün değildir. Bu tarz bir sorgulamaya emniyetteki ifadeyle 'mülakat' denir. Mülakatların özelliği sorguda alınan her şey savcılığa gönderilmez, iki suret halinde yapılır. Belli bölümleri emniyete bilgi olarak gönderilir, daha ayrıntılı bir bölümü ise emniyette belge olarak kalır.
Tuncay Güney'in açıklamaları şu aşamada neden gündeme getirildi, savcılık neden buna ihtiyaç duydu ayrı bir soru. Bu kişi konuşuyor, söylediklerinin kaçı doğru, çok kişi şu anda zan altında bırakılıyor, bahsi geçen kişilerin çoğu yargılanmakta zaten."
AHMET HAKAN - HÜRRİYET
"Bence bu durum çok tuhaf ve vahim. Bu ifadelerin servis edilmesi neye yöneliktir hangi amaçla yapılmaktadır anlamıyorum? Gazetecilik ve hukuk açısından değerlendirilmesi gerekir.
Bu iş, ciddiyetinden çok şey kaybediyor. Özellikle bu tür kasetler, iki de bir Tuncay Güney'in isminin geçmesi, Tuncay Güney bağlantıları... Bunlar beni üzüyor. Ortaya çıkan bombalar var, bunlar üzerinde durmamız gerekir.
Gözaltına alınan isimlerde de buna rastladık, çok ciddi bir danıştay cinayeti varken, Kemal Gürüz, Sabih Kanadoğlu işin içine giriyor, ciddiyet bozuluyor.
Bombalar ortaya çıkıyor, işin ciddi boyutu budur diyoruz, bir Tuncay Güney bandı sürülüyor ortaya. Bu soruşturmayı yürütenlerin amacı nedir inanın merak ediyorum... Ergenekon'u sulandırmak isteyenlere kozlar veriliyor.
Bu olay nedir? Devletin içinde bir takım örgütlenmeler var, bu örgütlenmeler sağa sola bomba atıyor, adam öldürüyor toplumda kaos yaratmak istiyor ve bu kaostan yararlanarak bir hükümet darbesi gerçekleştirmek istiyor. Biz bu örgütten korkmalıyız. Bu örgütün ortadan kaldırılmasına kim itiraz edebilir.
Bu Tuncay Güney'in kasetinin yayınlamasının da bu hedeften sapıldığını gösteriyor bana..."
MEHMET ALTAN - STAR
"Anladığım kadarıyla Ergenekon'la uğraşmaya devam edeceğiz. Bu Ergenekon sürecinin arkasındaki iradenin sandığımızdan daha güçlü olduğunu düşünüyorum.
Bu sanıldığı gibi bir yel, rüzgar gibi gelip geçmeyecek. Bu gelişmeleri bu süreci temizleyecek bir olay diye algılıyorum
NATO'nun, Sovyetler'in muhtemel işgaline karşı kurduğu daha sonra NATO'yu da hedef alan bu yapı çözülme sürecinde. 'Ölüm makinası'nın ortaya çıkarılması için gerekli olan bir süreç bu. Bu çalkantıları da olağan karşılıyorum.
CAN ATAKLI - VATAN
"Tuncay Güney'in işi getirdiği nokta Veli Küçük'te düğümlendi. Bugün gözaltına alınan isimlerle ilgili konuşması mümkün değil.
Bu olay iki dalgadır, birincisi Veli Küçük'e kadar olandır Veli Küçük'ün üstüne çıkmak kimsenin işine gelmedi, ikinciside kamuoyunca önemli yerlerde olan kişilerin içine katıldığı durum. Bu iş Veli Küçük'le sınırlı tutulup, uç noktası orasıdır gibi alınacak.
Bu iş çok sırıttı, sırıtınca hemen İbrahim Şahin devreye sokuldu. Bulunan silahlar... Sonra da Tuncay Güney videosu ortaya çıkarıldı. Örgütün lideri Veli Küçük gibi söylendi. Bence burada duracak bu iş.
Bir efsane yaratıldı, bu efsane duvara çarptı. O duvara çarpan enkazı bugünkü iktidarı zarar sokmadan nasıl temizler diye düşünülüyor. Burada bir bilek güreşi yapıldı.
Bugün gelinen noktada bu görüntülerin yayınlamasında bence hiç bir mahsur yok. Hatta faydalıdır da... Kanada'da oturan, yüzünü bile tam görmediğimiz bir adamın söylediği herşey doğru kabul ediliyor, sadece bu beni şaşırtıyor"