'TÜM KEPAZELİKLERİNİ YAZACAĞIZ!..' VAKİT'TEN AHMET HAKAN'A ÇOK AĞIR SÖZLER!..

Vakit Gazetesi'nin haber sitesinde yer alan bir yazı Hürrriyet yazarı Ahmet Hakan'ı hedef aldı. Yazıda Ahmet Hakan'ın askerlikten kaçmak için midesini kestirdiği iddia edilirken, ağır hakaretlerle birlikte şok iddialar yer aldı.

İşte Süleyman Kaya imzasıyla yer alan o yazı:

Mideyi kestirdin mi kestirmedin mi?


Bu nasıl bir insan, bu nasıl bir mahluk, bu nasıl bir varlık! Tarihte bir benzeri daha var mı? Hangi kategoriye koyacağız onu?
Hilkat garibesi yaratığı!

Hiçbir seviyesi olmayan çukuru!

Geçmişte bir takım ibretlik hikâyelere şahit olduk. Ancak bu kadar çirkefine bu kadar îrabda mahalli bulunmayan aşağılık yaratığa, bu topraklar hiçbir zaman şahitlik etmedi.
Bu gidişle etmeyecek de!

Yılın büyük bir bölümünde mütedeyyin kesimler, Vakit gazetesi ve yazarlarına saldırıyor. Çamur atıyor, höykürdükçe höykürüyor?
Zaten bunun için transfer edildi.

İntikam alacaksın, ihanet edeceksin, iftira atacaksın, küfredeceksin! Anlaşma yapıldı.

O kesime savaş açacağız bu topyekün savaş olacak! Burada haince saldırılarını karşı tarafın en etkili kuvvetine karşı sen yapacaksın!

***

Onun için camiada bulaşmadık adam bırakmadın.

Öyle şirretlikler yaptın ki, saygın, değerli bir çok mütedeyyin utancından senin seviyene inip cevap veremedi. Birisi bir şey diyecek oldu mu, ar damarın çatladığı için, etmedik kötü söz başvurmadık yol bırakmadın!

Ben gerçekleri yazarım diyorsun?

Peki:
İddia için, Millî Piyango için, dijital yayın için, Petrol Ofisi için, altın hisseler için, Hilton arazisinde gökdelen için, rezidanslar için, İlksan dâhil tüm imarlar için, dahası menfaat için, rant için olmadık pislikleri yapan patronunu da yazabilir misin?

Ya da bu güne kadar tek satır yazabildin mi?

Efendinin menfaatlerine ters düşecek tek kelime edebildin mi?

Neredeyse efendin paraya sen de efendine tapacaksın...

Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun kutsadığın efendine, yazıklar olsun efendinin kutsadığı o metaya!

Gözünü hırs bürümüş aç mahluklar gibi fırsat kolluyorsun.

Hani efendimizle alay eden mütedeyyinlerin kutsallarını aşağılayan Önder Sav´ı Vakit dinlettirmişti.

Hani Danıştay´a Vakit saldırı düzenlettirmişti.

Tuttuğun tüm dallar bir bir kurudu!

Bunu sen de biliyorsun...

Bir gün işin bitince, o efendin seni kapının önüne koyduğunda, buruşturulup çöp sepetine atılan paçavradan daha beter olacaksın!

Düşünce ve karakter bozukluğunu gözler önüne seren `psikotik epizod' durumun git gide daha da ağırlaşıyor farkında mısın?

Sana yine merhamet eden vicdan sahibi o mütedeyyinler olacak?

Bunu unutma!

Birde sana bir kaç sorum var:

Sen onu bunu boş ver mideyi kestirdin mi kestirmedin mi? Buna cevap ver.

Askerlikten kaçmak için olmadık yollara başvurdun mu vurmadın mı?

Kayseri Sarızlı başhekimin söyledikleri doğru mu değil mi?

Şimdi ismini vermeyeceğim mesai arkadaşın sana İstanbul´dan Ankara´ya her gelişinde yer ayırttığı otelde kaldın mı kalmadın mı?

Otel sahibinin iddialarına ne diyeceksin?

O otelde kalmadıysan otel yerine kimin evinde kaldın?

O dudak uçuklatan hangi kepazelikleri yaptın?

"Oruç" senin için ne ifade ediyor?

Tüm bunlara cevap bekliyorum?

Kendin yazdın yazdın, yazmadın tüm bu kepazeliklerini yazacağım.

Benden söylemesi...