"AYLIK ORTALAMA ARTIŞ, EN SON AKILDA KALAN EN YÜKSEK ARTIŞI YANSITMAZ"
"Ürün fiyatları aylık ortalama fiyatları içerdiğinden dolayı, bir sonraki ayın 3.'deki (haber bülteni günündeki) cari durumu yansıtamayabilir. Özellikle mevsimsel geçişkenliği olan taze meyve-sebze ve giyim gibi ürün veya madde denen bileşenler aslında toplulaştırılmış ve yanlış algılamaya sebep olan şeylerdi (örneğin domates 3-4 çeşidin ortalaması, benzinli otomobil: 10 aracın ortalamasıydı) Bu yüzden hiçbir ülke açıklamıyor. Fiyatlar artarken aylık ortalama artış en son akılda kalan en yüksek artışı yansıtmaz. Bir sonraki ayın 3. gününde enflasyon açıklayan başka bir ülke yok. Az sayıda ülke ayın 7'sinde birçoğu ise 10-15'i gibi açıklıyor. 2022 öncesi açıklayabiliyordunuz şimdi niye olmuyor? Çünkü 2022 öncesi İTO gibi sadece saha verisi ile (bakkal, manav, pazar, market, hastane, özel okul vb....) 2020 yılında başlayan çalışmalarla artık toplam verinin yüzde 50'si dijital olarak toplanıyor ve veri miktarı kat kat arttı (en büyük marketlerin tüm kasa verisi, web scraping vb.)"
DOKTOR MUAYENESİ VE YUMURTA FİYATI: "DAYAK YEDİK HALA DA YİYORUZ"
Çetinkaya, tüketim sepetindeki doktor muayene parası, yumurta, domates ve kira fiyatlarına ilişkin verilerdeki farklılıktan kaynaklanan tartışmalara da değindi.
Hesaplamadaki "ağırlık" ve "toplulaştırma" sistematiğine dikkat çeken Çetinkaya, Yumurta örneğini vererek Türkiye'de genel toplu tüketimin tanesi 2.57 TL olan 30'lu yumurta kolisi olduğunu, gezen, organik tavuk yumurtalarının tüketiminin ise sadece ağırlık ve toplulaştırma hesabıyla yumurta fiyatı ortalamasını 2 TL'den 2.57 TL'ye yükseltecek etkisinin olduğunu söyledi. Doktor muayene fiyatının belirlenmesinde devlet ve özel hastane ayrımı ücret ve kullanım yoğunluğuna bakıldığına dikkat çeken Çetinkaya, 600 bin fiyat bütününden bir kaçını seçip karşılaştırma yapmanın bir anlamının olmadığını dile getirdi. Çetinkaya "Önemli olan aradaki düzeylerle ilgili fiyat açıklamak değil endeks açıklamaktır. Mayıs 2022'de endeksi dörtlü seviyede açıklıyorduk 5'li seviyeye çıkardık. Ama hiçbir mana ifade etmeyen fiyatları kaldırdığımız için o zaman dayak yedik hala da yiyoruz. Ama hala bu işin tekniğini bilenler nasıl yapıldığını bilenler dayat atmaktan vazgeçtiler" ifadelerini kullandı.
KİRA ARTIŞI: "ÖYLE BİR ZAMAN GELECEK Kİ BİZ HÜKÜMET TARAFINDAN DAYAK YİYECEĞİZ"
Kira artış fiyatları ve ENAG'ın bu konudaki yanlış tutumuna ayrı vurgu yapan Çetinkaya, ENAG'ın her ay sahibinden.com'a girip bir önceki ay kira fiyatıyla son kira fiyatını alıp, "kira şu noktadan şu noktaya çıktı" diye hesap yaptığını savundu. Çetinkaya, "oysa her ay Türkiye'deki kiracıların yüzde 5'i veya 10'u ev değiştiriyor. Ayrıca kiradaki fiyat artışları enflasyona geç yansır matematik bir gerçekliktir bu. Öyle bir zaman gelecek ki biz hükümet tarafından dayak yiyeceğiz 'bu kadar kira artışı yok siz nerede görüyorsunuz bu artışı' diyecekler. Kirada fiyata yansımış enflasyonun etkisini görmek biraz sabır gerektiriyor. İki yıl beklemek gerekebilir. Şu an yavaş yavaş başlıyor olabilir. Neden iki yıl çünkü bütün kiracılar ev değiştirmiyor" dedi.
"BEŞ BİN KONUTA TAKİP"
Çetinkaya Türkiye genelinde 5 bin konutun kira fiyatını takip ettiklerini açıklarken, fiyat hesaplamasında hükümetin getirdiği yüzde 25'lik sınırı esas alamadıklarını ifade etti. Çetinkaya yüzde 25 sınırını değil, fiyat artışlarını dikkate aldıklarını kaydetti.