Tuğçe Kazaz: O imzayı Atatürk atmış olsaydı!
Tuğçe Kazaz, Şah Fırat Operasyonu ile hükümeti eleştiren muhalefet partilerine 'Bu türbe üç kere taşındı. Eğer bugün çok sevdiğimiz Mustafa Kemal Atatürk bu karara imza atmış olsaydı aynı şekilde aynı tepkiyi verir miydiniz?' dedi.
Ünlü manken Tuğçe Kazaz muhalefetin muhalefet olmaktan çıktığını
ifade ederek, 'Hükümete nasıl yüklenirim'in peşinde olduğunu ve
yaptığının vatan sevgisi olmadığını dile getirdi. Kazaz, muhalefete
Süleyman Şah Türbesi’nin üçüncü kez yerinin değiştirildiğini
hatırlatarak, “Oradaki türbe üçüncü kere taşınıyor. Şimdi
soruyorum. İlk türbenin taşınması Mustafa Kemal Atatürk’ün
imzasıyla oluyor. İkinci türbenin taşınması Bülent Ecevit zamanında
oluyor. Bütün bunlara biz ses çıkarmamışken acaba “neden” bu sefer
türbenin taşınması bu kadar ses getirdi? Bunlar hep algı
operasyonudur. Bu bir Ak Parti davası değil. Bu artık Türkiye
Cumhuriyeti’nin davası. Ve bu davaya en doğru şekilde kim hizmet
ediyorsa o, iktidar ve hükümet olmayı hakeder. Bu artık Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmesi yolunda çok
önemli atacağı bir adım olduğu için, dış güçler de bunu istemediği
için ve maalesef bizim muhalefetimiz de dış güçlerce benim fikrimce
kullanıldığı için ortaya çıkan sonuçlar bunlar. Eğer bugün çok
sevdiğimiz Mustafa Kemal Atatürk eğer ki bu karara imza atmış
olsaydı biz aynı şekilde aynı tepkiyi verir miydik? Burada
muhalefetin yaptığı gerçek bir vatan sevdası değil. O zaman
zamanında Cumhuriyet Halk Partisi döneminde bu korumayı
sağlasalardı” diye konuştu.
“TAŞERON GİBİ BİR TÜRKİYE DAHA MI İYİYDİ?”
Operasyonun bir toprak parçası kaybı olarak nitelendirilmemesi
gerektiğini belirten Kazaz şöyle konuştu:“Türkiye Cumhuriyeti
Devleti durduk yerde, hiçbir sorun yokken ‘Hadi biz buraya
operasyon düzenleyelim’ demedi. Orda manevi bir değer vardı,
başarılı bir komutan vardı, bizim tarihimizden gelmiş önemli bir
lider vardı. Dolayısıyla O’nun türbesinin korunması ve bir manevi
değerin korunmasıydı bu. Kaldı ki muhalefet partilerinin en ufak
şeylerde bile, hükümet ne yaparsa yapsın kalkıp bunun tersinde
hareket etmesi ve yaklaşan seçimlerle beraber insanların gözünde
‘nasıl bunu başka türlü gösteririz’ çabaları yine burada da kendini
göstermiştir. Eğer muhalefet ‘Bir manevi değer oradan taşındı bu
bir başarıdır. Ama oradaki toprak parçamız ne olacak?’ diye bir
soru sorsaydı bence doğru ve ahlaki bir muhalefet davranışı
sergileyebilirdi. Kaldı ki biz orda bir toprak kaybetmedik. Niye
iyi niyetle yapılmış bir operasyon olarak bakılmadı? Bu insanlar bu
kadar yıl bu ülkeye hizmet ettiler de şimdi amaçları farklı mı,
kötü bir şey mi yapmaya başlıyorlar? Yani taşeron gibi orada
bulundurulmaya çalışılan bir Türkiye mi daha değerli insanların
gözünde, yoksa ‘Hayır biz manevi değerimize sahip çıkıyoruz,
gerektiği zaman gerektiği yerde sadece haber vererek kimseye
sormadan, bu kadar güçlü bir devlet olarak, masada oturan bir
devlet olarak burada bu operasyonu gerçekleştiriyoruz’ diyen bir
Türkiye mi daha güçlü? Bir kere insanların bunu bir kendilerine
sormaları gerekir.”