Tuba Büyüküstün, oyuncu ve yönetmen arasındaki ilişkiyi bir dansa benzeterek şöyle konuştu:
“Bir senaryoyu okuduğunuz zaman iki kişi farklı şeyler görür ve farklı fikri olur. Senaryoyu okuduktan sonra yönetmenle konuştuğun zaman bazen çok ayrı yerlerde oluyorsun bazen de çok yakın durabiliyorsun.
Oyuncu demek ona verilen duruma, tekse, duyguya inanmak demek. Dolayısıyla yönetmenle ayrıştığın yerler varsa karşınızdakini ikna etmeniz gerekiyor.
Oyuncu ikna olmaz zorunda, yönetmende ikna olmaz zorunda. Bu bir süre sonra dansa doğru dönüşüyor. Çok iyi giderse bir tango, doğru yönlendirilmezse güzel bir meydan savaşına dönüşüyor.”