- Donald Trump yönetimi, ulusal çıkarları ön planda tutarak, çok taraflı anlaşmalar ve uluslararası iş birliklerini sorguladı. NATO'yu masraf kapısı olarak gördü.
- Trump yönetiminin göçmenlik ve iç politika uygulamaları, sistematik ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine yol açtığı yönünde geniş çapta eleştirilere neden oldu.
- Amerika içerisinde “biz ve onlar” söylemleri altında ifade edilen gruplar arasında siyahî ırk da yer almaktaydı.
- Trump, medya ve basın organlarını sıkça hedef almış ve “sahte haber” olarak adlandırdığı haberlerle mücadele etmiştir.
Trump’ın Başkanlığı sırasında ortaya çıkan COVID-19 pandemisi ise dünya genelinde ve ABD’de büyük bir kriz yarattı. 2019 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, demokratik devletlerin başarısızlığını ortaya koyarak, sınırların daha belirgin hale gelmesine ve bencil davranışların daha ön plana çıkmasına yol açtı
- Donald Trump’ın Müslümanlara yönelik artan eylemleri, İslamofobinin yükselişi, ayrımcılık ve ırkçılığın yükselişinin bir sonucu olarak görüldü.
TRUMP TÜRKİYE İLİŞKİLERİ NASILDI?
Trump, Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya çalışsa da, 4 yıllık süre içerisinde ülkeye yönelik artan yaptırım eylemleri ve sert söylemleri ile dikkat çekti. Trump döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin zayıfladığına ilişkin yorumlar yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump, birçok kez farklı platformlarda görüştü, iki kez Beyaz Saray’da bir araya geldi.
İlk görüşme, Trump'ın görevi devralmasından yaklaşık 4 ay sonra 16 Mayıs 2017’de gerçekleşti.
Trump, görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye'ye PKK ve DEAŞ gibi terör gruplarıyla mücadelede destek olduklarını ve bu terör gruplarına güvenli alan bırakmama konusunda güvence verdiklerini ifade etti.
Beyaz Saray'daki ikinci zirve de 13 Kasım 2019’da yapıldı. Bu görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında da Trump, Erdoğan’dan övgü dolu sözlerle bahsederek "Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıpkı bizim mücadele ettiğimiz gibi terörle mücadele ediyor." dedi.