16 Şub 2019 09:54 Son Güncelleme: 16 Şub 2019 10:56

TRT’nin acı kaybı! Kansere yenik düştü! (Medyaradar/Özel)

TRT''de yetişen ilk kuşak televizyonculardan ve aynı zamanda makyaj sanatçısı olan deneyimli isim hayatını kaybetti.

TRT Ankara Televizyonu'nda yıllarca A'dan Z'ye tüm departmanlarda çalışan Gülsen Doğancı, Pankreas kanserinden Cuma günü hayatını kaybetti.

TRT'de çok sevilen Doğancı bir aydır tedavi görüyordu ve iki çocuk annesiydi.

Doğancı, TRT'de çalıştığı yıllarda bir dönemin liderleri Turgut Özal, Tansu Çiller, Süleyman Demirel'e ve Yurttan Sesler Korosu''ndan Zeki Müren''e uzun yıllar makyaj ve imaj danışmanlığı yapmıştı.

TRT’nin acı kaybı! Kansere yenik düştü! (Medyaradar/Özel) - Resim : 1

Gülsen Doğancı, 2014 yılında Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan röportajda kendisini, çalışma hayatını ve makyaj ve imaj danışmanlığı yaptığı liderleri böyle anlatmıştı:

İşte o röportaj:

Özal babacan Çiller titiz Demirel rahat

Gülsen Doğancı, TRT''de yetişen ilk kuşak televizyonculardan. Aynı zamanda makyaj sanatçısı olan Doğancı, TRT''de çalıştığı yıllarda bir dönemin liderleri Turgut Özal, Tansu Çiller, Süleyman Demirel ''e uzun yıllar imaj danışmanlığı yapmış. Siyasilere danışmanlık yapmanın bir ayrıcalık olduğunu söyleyen Doğancı ''Özal babacan, Çiller titiz, Demirel rahattı'' diyor.

Gülsen Doğancı, Yurttan Sesler Korosu''ndan Zeki Müren''e, Fahri Korutürk''ten Turgut Özal''a, Kenan Evren''e makyaj ve imaj danışmanlığı yapmış bir isim. 25 yıl TRT Ankara Televizyonu''nda A''dan Z''ye tüm departmanlarda çalışan bir yandan da makyözlük yapan Doğancı, erken emekli olmuş fakat hala makyözlüğe devam ediyor. On parmağında on marifet olan Gülsen Doğancı, yaptığı mesleğin dışında pek çok dizi, program ve sinema filminin mutfağında görev almış ve hala da devam ediyor. Üniversitelerin tiyatro bölümünde plastik makyaj ve sahne eğitimi veren Doğancı ile 40 yıla dayanan mesleki tecrübesini konuştuk…

25 yıl TRT''de çalıştıktan sonra kendi isteğinizle erken emekli olmuşsunuz. TRT''ye girişiniz nasıl oldu?

Tamamen tesadüf. Resim bölümünü bitirdikten sonra bir süreliğine İngiltere''ye gittim. Oradan döndüğümde bir arkadaşımla yolda karşılaştım. TRT sınavlarına gidiyordu beni de çağırdı. Beraber gittik. İngiltere''de BBC''nin bayan kameramanları çok hoşuma gidiyordu. Sınav açıldığı zaman kameraman olmak istediğimi söyledim. Fakat ''kadından kameraman olmaz'' dediler. O yüzden spikerliği seçtim ve televizyona geçiş yaptım. Almanya''ya gidip ZDF merkezinde bir yıl eğitim aldım. Döndüğümde televizyon makyajı konusunda hayli bilgiliydim. İlerleyen yıllarda BBC''de staja gittim. Sekiz ay orada kaldım. Bir makyaj departmanımız yoktu. Elim yatkın olduğu için ve üniversitede resim eğitimi aldığım için beni bu bölüme kaydırdılar.

Doğuma kadar çalıştım

TRT''de çalıştığınız yıllarda aynı zamanda Tansu Çiller, Turgut Özal, Süleyman Demirel''e imaj danışmanlığı yapmışsınız. Siyasetçilerle çalışmak nasıl bir tecrübeydi?

Hepsi çok samimiydi. Hepsini ailemden biri gibi gördüm, onlar da beni öyle gördüler. Her detaya ben karar veriyordum. Turgut Bey özellikle televizyon çekimlerinde mutlaka yanında olmamı ve kameradan görüntüsünü takip etmemi isterdi. Bana her yayın sonrasında ''nasıl oldu seyrettin mi?'' diye sorardı.

Var mı unutamadığınız bir anı?

Bir keresinde masasındaki su dolu bardak üzerine döküldü. Kıyafeti sırılsıklam olmuştu. Ben programı stüdyodan takip ediyordum. O an hemen kafasını kaldırıp direk bana baktı. Çünkü çözümü hep benden buluyordu. Ben de hemen dışarı fırladım, bir saç kurutma makinesi buldum ve üzerini kuruttum.

Bu isimlerin arasından en yakın hangisiyle çalıştınız?

Turgut Bey bir baba gibiydi. Her zaman bir sıkıntımın olup olmadığını sorardı. Ben ondan hiçbir zaman bir şey istemedim. Doğuma kadar durmadan çalıştım. O bana hep ''biraz dinlen'' derdi. Doğum yaptığım zaman beni sık sık aramıştır. Turgut Özal oğlumun adını Turgut vermemi istediği için adını Turgut Can verdim. Bana çok güveniyordu.

Devlet meseleleri bende sır

Yoğun çalışma temposu, korumalar, protokol nedeniyle siyasilerle çalışmanın zor olduğunu söylenir…

Hayır, hiç değildi. Gecenin geç saatlerinde, karda, yağmurda danışmanları telefon açarlardı. Hiçbir şekilde sorun yaşamadım. Gece saat birde çağırdıklarında araç gönderirlerdi giderdim. Yurt dışında canlı yayın olduğunda bile bana telefon açar bilgi alırlardı. Mesela Tansu Hanım çok titiz biriydi. Yanımda devlet meseleleri de çok konuşulurdu ama bu bende hep bir sır olarak kalmıştır.

Siyasetçilere baktığınızda bugün doğru bir imaj çalışması yapılıyor mu sizce?

Şu anda piyasada çok fazla imaj danışmanlığı yapan kimse var. Çoğalması çok daha iyi oldu. Bazen yapılan imaj çalışmalarını eleştiriyorum. Kravat seçimini beğenmediğim siyasetçiler var. Mesela ben hiçbir zaman Süleyman Demirel''e ekoseli ceket giydirmedim, çünkü her zaman kilolu gösterir. Canlı renk kravat ve mendil tercih edilmeli. Siyasetçinin konumuna, beden diline göre tercihler yapmak gerekiyor. Bir siyasetçinin yurt dışına giyeceği kıyafet bile farklıdır. Siyah tercih edilmeli, her zaman daha resmi görünüm verir.

Özal makyaja çok önem verirdi

Ödüllü bir makyaj sanatçısısınız. Plastik makyaj üzerine uzmansınız. Bugünün televizyon makyajını nasıl buluyorsunuz?

Çantasını kapan ''makyözüm'' diyor ama ne kameradan ne de lensten alıyor. Hangi kamera kullanılıyorsa o kamerada ona göre malzeme kullanıyoruz. Bu konuda Paris''te iki ayrı okuldan eğitim aldım. Kryolan akademide de çalışıyorum. Makyaj sanatçısı dünyada büyük bir ayrıcalıktır. Çünkü siz bir sanatçıyı elinizde hamur gibi yoğurup şekil veriyorsunuz. Devamlı yurt dışı ile ilişki içindeyim. Makyaj sanatçısı George Broys, Amerikalı Dominic ile çalıştım, hala onlarla iletişim halindeyim. Her zaman televizyon makyajı da olsa doğal makyajdan yanayım. Bilhassa ekranda erkekler çok kalın makyaj yapmamalı. Terleyince yüzlerinde maske varmış gibi duruyor.

Hala makyözlük yapmaya devam ediyorsunuz. Neden bırakmayı düşünmediniz?

Çok seviyorum. Aslında nerede ihtiyaç varsa ben oradayım. Mesela, şu anda bir sinema filminin genel koordinatörlüğünü ve uygulayıcı yapımcılığını yapıyorum. Elemana ihtiyaçları olduğu zaman benim boş günüm oluyorsa program başı gidiyorum.

Kimlere makyaj yaptınız bugüne kadar?

Fahri Korutürk, Tansu Çiller, Süleyman Demirel, Muazzez Abacı, Zeki Müren, Kenan Evren, Mesut Yılmaz. Turgut Bey giyimine çok düşkündü, titiz biriydi. Makyajına da en az giyimi kadar önem verirdi.

Siyasilerle çalışmak ayrıcalık

Siz Tansu Çilleri de giyindirdiniz. Bir erkeği mi yoksa kadını giyindirmek mi daha zor?

Tansu Hanım''a sadece fikir verdim. Bir başbakanın da kumaş pantolonlu ceket bir takım giyebileceğini söyledim. Aslında bayan kıyafetleri daha kolay. Çeşit bol.

Kıyafet seçiminde itirazlar oluyor muydu?

Hayır. Ben bugüne kadar hiç kimseden itiraz almadım. Konuyu ikna ederek anlattığınızda zaten itiraz olmuyor.

Zaman için de giyim kriterleri değişti mi peki?

Çok farklılık olduğunu düşünmüyorum. Bence hemen hemen aynı. Eğer dış mekânda bir toplantı yapılacaksa gömlekle de artık rahatlıkla çıkılabiliyor. Mesela Turgut Bey de çok rahat kıyafetleri severdi. Özellikle araba kullanırken ve tatile çıktığında. Aslında çok da fazla tutucu olmamak gerekiyor.

Siyasilerle de sanatçılarla da çalıştınız. Arasında ne fark var?

Siyaset apayrı. Sanatçılarla çalışmak daha rahat. Siyasilerle çalışırken daima resmi olmak durumundasınız, bir protokol trafiği vardır. İkisi de keyifli ancak bürokratlarla çalışmak bir ayrıcalık. Sanatçılar bana çok rahatlattığımı söylerlerdi. Bazı şeyler çok hızlı gelişiyor, çözüm üretmek benim görevim.

Türkiye çok yol katetti

Televizyonculuk anlamında önemli bir tecrübeniz var. Günümüz televizyonculuğuna nasıl bakıyorsunuz?

Londra''da üç ay kadar kaldım. Oradayken güncel gelişmeleri takip etme şansım oldu. Kullanılan kameraları inceledim, yapılan makyajları seyrettim. Hangi ürünleri kullandıklarını ve sahne dekorunu gördüm. Bunlara baktığımda Türkiye''nin epey yol kat ettiğini görüyorum. Yurt dışında kullanılan kameralar, makyaj malzemeleri artık burada da var.

Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü''nde, Olgunlaşma Enstitüsü''nde ve Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü''nde hocalık yapmışsınız. Şimdiye kadar kimlere eğitim verdiniz?

Bilkent Üniversitesi''nden pek çok şöhret olan öğrencim var. Şahan Gökbakar, Onur Saylak, Sinem İslamoğlu. Onlara plastik makyaj ve sahne duruşu eğitimi verdim.

Donanımlı yetiştik

Eskiden TRT''ye girmek zor ve bir ayrıcalıktı. Hala öyle olduğunu düşünüyor musunuz?

Türkiye''de ilk defa siyah beyaz televizyon hayatı TRT ile başladı. Devletin televizyonu olduğu için en doğru haberi TRT''den almak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü TRT''nin çok geniş bir ağı var. Zaten bugünün özel kanallarını da eski TRT çalışanları kurdu. Sıkı bir TRT''ciyim çünkü yuvam gibi.

Program yapımcılığı, sanat yönetmenliği, imaj danışmanlığı, makyözlük. On parmağınızda on marifet. Her TRT''den çıkan bu kadar başarılı olabiliyor mu?

TRT bizi çok donanımlı yetiştirdi. Zor durumda kaldığımda çözüm üretebiliyorum. Mesela dönem sinema filmine de kostüm danışmanlığı yaptım. Ülkelerin tarihini araştırıyorum. Her türlü ülkenin kostümü hakkında bilgim vardır.

Siz bu kadar yetenekle daha isim yapmış biri olabilirdiniz. TRT''nin sizi gölgede bıraktığını düşünüyor musunuz?

Tabi TRT''nin koyduğu yasaklar vardı. Mesela röportaj vermek yasaktı. Benim çok fazla kaybedecek bir şeyim yok. Senelerce jenerikte ismim geçti. Siyasetçilerle çalışma şansım oldu. Birçok sanatçı dostum ve arkadaşım oldu. Hepsiyle de görüşüyorum. İşin doğrusu beni çok da fazla etkilemedi. TRT beni çok doyurdu. Zihin olarak çok doydum.

Erdoğan''ın filmini çekmek istiyorum

Siyasilerle çalışmak hem çok güvenli, hem de çok tehlikeli. Korktuğunuz zamanlar oldu mu?

Korumaların tamamı beni tanırdı. Kontrolden geçirmeye gerek duymuyorlardı. Fakat ben bilhassa kendi güvenliğim için aramalarını söylerdim. Sonuçta haberim olmadan çantama bir şey yerleştirebilirdi.

Liderlerle uzun bir dönem çalıştınız. Hangisi için ''lider budur'' dediniz?

En büyük hayalim Recep Tayyip Erdoğan''ı anlatan sinema filmi yapmak. Başbakanlığa başvurdum, cevap bekliyorum. Erdoğan''la tanışma fırsatım oldu. Bu zamana kadar çok lidere danışmanlık yaptım. Ama Tayyip Erdoğan gibi birine rastlamadım. Bir laf ağzından bir kere çıkıyor. Tayyip Bey''in imaj danışmanı olmak isterdim.