14 Şub 2013 18:05
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:01
TRT, TNS'YE KATILDI, TAŞLAR YERİNE OTURDU MU?
Bugün yazarı Tarık Toros, TRT'nin de sürpriz bir şekilde dahil olduğu TNS'de taşların yerine oturup oturmadığını sorguladı.
Kitabın ortasından başlayalım
Televizyonculukta, her konuda ahkâm kesecek bir seviyeyi tutmuş değilim.
Hayat boyu da böyle bir hedefim olmadı. Esasen, kimsenin de bu noktayı tutacak ne kapasitesi ne de şansı var. Herkes bir tarafından bakıp yürüyor işte.
TV dünyasında ortaya konan bir işin tutması üç şeye bağlı: İçerik kalitesi, bütçesi ve reytingi.
Lüksü olan bazı kanallar, bu kriterlerden ikisini veya bazen birini tutturan yapımlara tahammül edebiliyor. Ama dedim ya... Ya reyting derdi olmayacak ya bol parası olacak veya içerikten ödün verecek.
Özellikle bu sezon ulusal bazda yayın yapan hiçbir kanalın böyle bir lüksü de kalmadı. Yaptığınız iş, üç kriteri de sağlamak zorunda.
Son bir-bir buçuk yıldır yaşanan bir reyting kaosu var. AGB mahkemelik oldu, SBT boşluğu dolduramadı, 17 Eylül 2012’de organizasyonunu tamamlayamadan yola çıkan TNS’de ise halen taşlar yerine oturmuş değil.
"Seksenler" şoku
5 aydan bu yana 9 kanal dakika dakika ölçülüyor, günlük "Top 100" listesi buna göre yayımlanıyordu. 12 Şubat 2013 itibariyle, yani iki gün önce TRT 1 de bu listeye dahil oldu. Girer girmez de "Seksenler" dizisi ile listeleri alt üst etti.
Dizi, AB hedef kitlede birinci, satın alma gücü yüksek kabul edilen ABC1’de ikinci, Total’de üçüncü oldu. Tüm kategorilerde yüzde 20-21 izlenme payı var. Yani, televizyon izleyen her 5 kişiden biri bu diziyi seyretmiş.
Sadece bu değil... TRT 1, ilk 100 program listesine Total’de 9, AB ve ABC1’de 15’er program soktu. Dengeler tümüyle değişti. Diğer 9 kanalın programları, yerine göre üçer beşer basamak düştü. Mesela, AB sıralamasında TRT’nin ana haber bülteni, Fox’u ve Show TV’yi geçti. Alt sıralarda 10-15 basamak gerileyen ve listeye giremeyen programlar oldu.
Sorular... Sorular...
TRT 1 bu kadar iyiydi de, acaba neden bugüne kadar TNS’e katılmaktan kaçındı?
Bir kanalın katılması dengeleri bu kadar değiştirebiliyorsa bundan önceki 5 ay boyunca yapılan ölçümler eksik kabul edilmeyecek mi?
Peki şimdi "Operasyon tamamlandı, taşlar yerine oturdu" diyebilecek miyiz?
Aslında bu soruların cevabı belli... TRT, deneme ölçümlerinde kendini iyi görmese TNS’e girmezdi. TRT’nin ölçüldüğü halde sıralamaya konmadığı dönem için ise yapacak bir şey yok. Neticede reyting sistemi, abone olan kanalları bağlar ve onlar arasındaki sıralamaya esastır.
Ancak, damdan düşer gibi habersiz bir biçimde TRT’nin ölçülmeye başlanması ve bunun açıklanması şık olmadı. Ayrıca, bu verilere göre tavır alacak reklamverenin ileride vereceği olumlu ya da olumsuz tepki de merak konusu.
Taşlar yerine oturdu mu?
Bu sorunun cevabını bilmiyorum. Açık yüreklilikle ifade edeyim, bunu sorduğum hiçbir profesyonel de bilmiyor. "People meter" dediğimiz "reyting kutusu konulan hane sayısı", 4 Şubat 2013 tarihi itibariyle 3 bin 405’e ulaşmış durumda. Nihai olarak 3 bin 500’de duracak bu rakam.
İki kanalda yöneticilik yapıyorum. Kanallarımın ölçüm yapılan haneler içerisinde kaç tanesinde tanımlı olduğunu bilmiyorum. Önceki sistemlerde biliyorduk, şu anda bir anlamda kör uçuş yapıyoruz.
Onun için... Taşlar yerine oturdu, oturacak demek için çok ama çok erken.
Tarık Toros/Bugün
Televizyonculukta, her konuda ahkâm kesecek bir seviyeyi tutmuş değilim.
Hayat boyu da böyle bir hedefim olmadı. Esasen, kimsenin de bu noktayı tutacak ne kapasitesi ne de şansı var. Herkes bir tarafından bakıp yürüyor işte.
TV dünyasında ortaya konan bir işin tutması üç şeye bağlı: İçerik kalitesi, bütçesi ve reytingi.
Lüksü olan bazı kanallar, bu kriterlerden ikisini veya bazen birini tutturan yapımlara tahammül edebiliyor. Ama dedim ya... Ya reyting derdi olmayacak ya bol parası olacak veya içerikten ödün verecek.
Özellikle bu sezon ulusal bazda yayın yapan hiçbir kanalın böyle bir lüksü de kalmadı. Yaptığınız iş, üç kriteri de sağlamak zorunda.
Son bir-bir buçuk yıldır yaşanan bir reyting kaosu var. AGB mahkemelik oldu, SBT boşluğu dolduramadı, 17 Eylül 2012’de organizasyonunu tamamlayamadan yola çıkan TNS’de ise halen taşlar yerine oturmuş değil.
"Seksenler" şoku
5 aydan bu yana 9 kanal dakika dakika ölçülüyor, günlük "Top 100" listesi buna göre yayımlanıyordu. 12 Şubat 2013 itibariyle, yani iki gün önce TRT 1 de bu listeye dahil oldu. Girer girmez de "Seksenler" dizisi ile listeleri alt üst etti.
Dizi, AB hedef kitlede birinci, satın alma gücü yüksek kabul edilen ABC1’de ikinci, Total’de üçüncü oldu. Tüm kategorilerde yüzde 20-21 izlenme payı var. Yani, televizyon izleyen her 5 kişiden biri bu diziyi seyretmiş.
Sadece bu değil... TRT 1, ilk 100 program listesine Total’de 9, AB ve ABC1’de 15’er program soktu. Dengeler tümüyle değişti. Diğer 9 kanalın programları, yerine göre üçer beşer basamak düştü. Mesela, AB sıralamasında TRT’nin ana haber bülteni, Fox’u ve Show TV’yi geçti. Alt sıralarda 10-15 basamak gerileyen ve listeye giremeyen programlar oldu.
Sorular... Sorular...
TRT 1 bu kadar iyiydi de, acaba neden bugüne kadar TNS’e katılmaktan kaçındı?
Bir kanalın katılması dengeleri bu kadar değiştirebiliyorsa bundan önceki 5 ay boyunca yapılan ölçümler eksik kabul edilmeyecek mi?
Peki şimdi "Operasyon tamamlandı, taşlar yerine oturdu" diyebilecek miyiz?
Aslında bu soruların cevabı belli... TRT, deneme ölçümlerinde kendini iyi görmese TNS’e girmezdi. TRT’nin ölçüldüğü halde sıralamaya konmadığı dönem için ise yapacak bir şey yok. Neticede reyting sistemi, abone olan kanalları bağlar ve onlar arasındaki sıralamaya esastır.
Ancak, damdan düşer gibi habersiz bir biçimde TRT’nin ölçülmeye başlanması ve bunun açıklanması şık olmadı. Ayrıca, bu verilere göre tavır alacak reklamverenin ileride vereceği olumlu ya da olumsuz tepki de merak konusu.
Taşlar yerine oturdu mu?
Bu sorunun cevabını bilmiyorum. Açık yüreklilikle ifade edeyim, bunu sorduğum hiçbir profesyonel de bilmiyor. "People meter" dediğimiz "reyting kutusu konulan hane sayısı", 4 Şubat 2013 tarihi itibariyle 3 bin 405’e ulaşmış durumda. Nihai olarak 3 bin 500’de duracak bu rakam.
İki kanalda yöneticilik yapıyorum. Kanallarımın ölçüm yapılan haneler içerisinde kaç tanesinde tanımlı olduğunu bilmiyorum. Önceki sistemlerde biliyorduk, şu anda bir anlamda kör uçuş yapıyoruz.
Onun için... Taşlar yerine oturdu, oturacak demek için çok ama çok erken.
Tarık Toros/Bugün