10 Ağu 2009 12:07 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:49

TRT RAMAZAN İÇİN ÇOK SIKI ÇALIŞIYOR!.. PEKİ YENİ PROJELER NE?

TRT yönetimi Ramazan için hazırlıklarını tamamladı! İşte TRT'nin Ramazan projeleri.



Ramazanın yaklaştığını geçen akşam televizyon seyrederken fark ettim. Mutat olduğu üzere belli başlı kanallarımızın haber merkezleri çarşı pazar gezmeye başlamışlar. Etiketleri kontrol edip fiyatları çaktırmadan artırarak vatandaşın iftar sofrasına elini uzatan esnafı teşhir etmekteler. İşte medyanın kamusal sorumluluğu da bunu gerektirir zaten.


Televizyonlarımızın yıllardır aynı haberleri ve eğlence programlarını yapagelmeleri tabii ki akıllarına daha iyi bir fikir gelmemesinden değil, bütün olan bitenin kuşaklar boyu, ustadan çırağa aktarılan bir gelenek olmasından.


İşte bu noktada adı gelenekçiye çıkmış bir kurumun, TRT Televizyonu'nun Ramazan ayına son derece yenilikçi bir yaklaşım ve yaratıcı fikirlerle hazırlandığını söylemem lazım. Her şeyi ayrıntılarıyla anlatamayacağım, çünkü ben de bilmiyorum. Ama sinema çevrelerinden işittiğim iki proje var ki, vakit yakınken diğer kanalların da işi ciddiye alıp rekabete hazır olmalarında fayda var.


Efendim, son yıllarda dört koldan atağa kalkan TRT Kurumu ülkemizin tüm sanatsal birikimini harekete geçirip gelenekselle çağdaş arasında bir işbirliği oluşturmaya kararlı. Mesela bu yıl ilahiler öyle bildiğiniz gibi olmayacak. Yani, müezzinler korosunun okuduğu bildik ilahiler cami ve tabiat görüntüleri eşliğinde ekranda akıp gitmeyecek. Memleketin başarılı, genç sinemacı kuşağı kurumdan aldıkları davet üzerine işe koyulmuş, ilahi klipleri çekmekle meşgul. Az bilinen ilahiler seçilmiş, saz heyetleri oluşturulmuş, oyuncular bulunmuş, klipler çekilmeye başlanmış.
TRT'nin sinema-Ramazan atağı bundan ibaret de değil. Yine bir grup ödüllü sinemacıya 'oruç filmleri' sipariş edilmiş. Aralarında Hüseyin Karabey, Semih Kaplanoğlu, Onur Ünlü, Sırrı Süreyya Önder gibi isimler var. Herkes 'oruç, Ramazan' konulu 10 dakikalık bir kısa film senaryosu yazmış. Bu siparişler için çekim çalışmaları da başlamış. Ama duyduğuma göre, içlerinde artık Sırrı Süreyya yokmuş. Neden mi, çünkü Sırrı Süreyya, İslam'ı iyi bilen kişiliğini solcu duruşuyla birleştirip şu minvalde bir senaryo hazırlamış: 'Nefs mücadelesi ve ölüm oruçları'!


Eh, oruç filmi denilince birisinin de ölüm oruçlarından söz açmasından doğal bir şey olamaz, hatta açmasında fayda var. Ne var ki Sırrı Süreyya'nın senaryosu TRT'de biraz yadırganmış. Kurumun o meşhur kibarlığı içinde bir yetkili Sırrı Süreyya'yı arayıp sanatçının yaratıcılığına karışmak filan gibi bir niyetleri asla olmadığını, ama bu filmin de Ramazan'a pek uygun düşmeyeceğini söyleyip ne olursa olsun kabulümüzdür diyerek bir başka senaryo yazmasını rica etmiş. Sırrı Süreyya Önder de kendine özgü o derviş haliyle karşı tarafa anlayış göstermiş ama 'söz konusu ölüm oruçları olunca' bir başka mevzuya geçmenin kendisi için doğru olmayacağını söyleyip konuyu kapatmış. Kim bilir, belki bir gün bir babayiğit bu filmi çeker biz de izleriz...


Bu projeler TRT'nin hangi kanalında yayımlanacak bilmem ama bütün sinema çevrelerinin ve entelijansının iftar saatinde, olmadı tekrarların yayımlandığı sahurda takip ettikleri sanatçıların işlerini görmek için pür dikkat ekran başında olacakları kesin. Bize de Ramazan eğlencesi çıktı.

Kemal Yılmaz/Radikal