TRT RADYOLARINA SAPIK MI DADANDI?
TRT radyolarını, küçük kasaba radyolarına benzeten bu duruma yetkililerin bir müdahale etmesi gerekiyor.
Radyo sapıkları
İleride derlerdi eskiler, radyoyu göstererek, bu aletin içinde konuşan insanları da göreceğiz. Dedikleri gibi de oldu.
Şaşardık, şaştığımızla kaldık. (Allah şaşırtmasın.)
Şimdi o aletin içinde konuşanların hepsi, evimizin en itibarlı misafirleri.
Sadece adının 'televizyon' olacağını bilememişlerdi.
Bir de hayatımızın bu kadar ortasında yer alacağını ve orada arz-ı endam edenlerin daha dik yürüyeceğini.
* * *
Televizyon bu kadar etkili iken, bendeniz yine fırsat buldukça radyo dinlemeye devam edenlerdenim.
Dinlemeye devam ederken de sık sık sinirlenmek zorunda kalanlardan.
Programcılar, sunucular, yayının bazen yeterince çekmemesi falan değil, şikâyetim radyo dinleyicilerinden.
* * *
Her programa istekte bulunan tiplerin, ciddi boyutta arızalı olduklarına karar verdim sonunda.
Belli başlı birkaç isim var, sabahtan akşama hangi saat, hangi program olursa olsun, hemen arayıp, mesaj gönderip bir şekilde istekte bulunuyorlar.
O birkaç kişinin ismi, TRT radyolarında Başbakan Erdoğan'dan, Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu'ndan daha çok anılıyor.
Programı hazırlayıp sunanlardan da, memlekete gerçekten hizmet eden başka kişilerden de...
* * *
Tek sebep, yayın sırasında arayıp istekte bulunmaları.
"Sıradaki şarkıyı Mersin'deki amcamla yengeme, Beytüşşebap'ta bulunan dayıma, Konya'daki asker arkadaşıma..."
Bu muhteremler her şarkıyı seviyor, her türküye bayılıyor sanırsınız.
Sırada ne varsa fark etmiyor zaten.
Yeter ki isimleri zikredilsin.
Artık o isimleri ezberledik ve duydukça ezberimiz artıyor.
* * *
Bıraksalar, saat başı sunulan haber bültenleri arasına da girer ve "Sıradaki haberi Ankara'daki yeğeni ile İzmir'deki kuzeni için" isterler.
Hatta reklâmları bile. (İnanmayan denesin de görsün, imkânı varsa.)
İyi de bunun bir ölçüsünün olması gerekmez mi?
Her gün ve her programda, her şarkıya her türküye istek gönderenlerin, her defasında zikredilmesi abes değil mi?
"Bakın biz nasıl da dinleniyoruz" edasıyla aynı isimleri gözü kapalı tekrarlayıp duran sunucular, kendileri hoşnut mu bu durumdan?
Yapımcılar rahatsızlık duymuyor mu?
Bir kontrol mekanizması yok mu?
* * *
Artık ezberlediğimiz o isimleri burada anmak istemiyorum ama çok ısrar ederseniz bildirebilirim.
Fakat o zaman da bu "Sevgili dinleyiciler", kendilerine hakaret ettiğimi düşüneceklerdir.
Esasen hiç öyle bir niyetim yok.
Eminim benim gibi rahatsız olan pek çok dinleyici vardır.
Ayrıca anlamadığım bir husus da şudur: Birçok dinleyici telefonu düşürmek için günlerdir uğraştığını bildirirken, bu arızalı tipler nasıl her gün her saat bu işi başarabiliyor?
TRT radyolarını, küçük kasaba radyolarına benzeten ve komikleştiren bu duruma yetkililerin bir müdahale etmesi gerekiyor.
Yoksa ben bilirim yapacağımı...
Mehmet ŞEKER / YENİ ŞAFAK