TRT MUHABİRİ KONUŞTU; CLINTON'IN ARACININ ÖNÜNÜ NEDEN KESTİ?
Clinton'ın önünü kesip 'Müslümanları öldürme, milletimi tehdit etme' pankartı açan gazeteci konuştu
Başbakanlık Ofisi’nin çıkışında Clinton’ın önünü kesip
’Müslümanları öldürme, milletimi tehdit etme’ pankartı açan
gazeteci Keskin anlatıyor
TRT muhabiri Abdurrahman Keskin, 22 yıldır muhabirlik yapıyor, 40’a
yakın ülkede görev almış. Irak savaşı, Abdullah Öcalan’ın yargılama
süreci gibi kritik gelişmeleri Türkiye onun haberleriyle takip
etti. Önceki gün ise adını, bir protestoyla duyurdu. Kendisini,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeden çıkmış olan Hillary
Clinton’ın aracının önüne atarak ’Müslümanları öldürme, milletimi
tehdit etme’ pankartı açtı. Keskin, amacının Ortadoğu’da
yaşananları anlatmak olduğunu anlatıyor.
İŞTE O GÖRÜNTÜLER :
Protesto öncesi 18 yıl çalıştığı TRT’den, kurumun zarar görmemesi
adına istifa etmiş. Yıllarca Ortadoğu’da savaş muhabirliği
yaptığını ve zulme şahitlik ettiğini belirten Keskin, son bir ayda
yaşananlar nedeniyle bu noktaya geldiğini söylüyor.
’Şehit haberi tetikledi’
Süreci Keskin’den dinliyoruz: "2003’te Irak savaşını Basra’da TRT
adına takip ettim. Savaş bölgesinde en uzun süre görev alan
muhabirim. Savaş olmadan önce kurumumu ikna ettim ve bölgeye
gittim. Savaştan önce savaşın bütün altyapısı hazırdı. Kuveyt’te
Amerikalılar tarafından yaklaşık 1500 gazeteciyle eğitimden
geçirildik. Bize iliştirilmiş gazetecilik teklifinde bulundular.
’Kendinizi koruyabilmeniz için eğitim veriyoruz, bizle Irak’a
girerken birliklerle konuşlandırılacaksınız ve haberleriniz
kontrolümüzde olacak’ denildi. Bağımsız bir gazeteci olarak kabul
etmedim. Bağdat düştüğünde ilk günlerde Basra’ya giren ilk
ekiplerdendik, zulme tanıklık ettim.
Irak savaşında kanlı beysbol sopasının ne anlama geldiğini gördüm.
Benzer süreç Suriye için uygulanıyor ancak kimse bunu cesurca ifade
etmiyor. Aynı akıl oyunları ve propaganda yöntemleriyle Suriye
süreci yansıtılıyor. Bay Obama, Bush dönemindeki gibi taktiklerle
aynı şeyi yapmaya çalışıyor. Diplomaside beysbol sopasının anlamı
açıktan tehdittir. Bir devlet başkanının beysbol sopasıyla çekilmiş
fotoğrafı resmi internet sitesinde yayımlaması ve altına ’ Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı ile görüşürken...’ yazmasının anlamını
sokaktaki çocuğa sorsak ifade eder. Ama bunu cesurca ifade eden
gazetecilere, siyasilere ihtiyaç var.
Bu anlamda tepkimi gösterdim. Bunu Clinton’ın gözünün içine bakarak
söylemek istedim. Gazeteci olarak bunu ifade edecek başka bir
platform yoktu. Geçen hafta yakınım Kamil Çelikkol’u Çukurca’da
şehit verince bu eylemi yapma kararı aldım. Çelikkol’un iki çocuğu
vardı. Böyle bir duyarlılık sergilemek ve halkıma da bu mesajı
vermek istedim. İstifa ettim. Şehit ailemizin de rızasını alarak bu
metni yazdım ve cenaze töreninde de basın mensuplarına, Kemal
Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’ye elden verdim. ABD Dışişleri
Bakanı Hillary Clinton’ın Başbakanlık Ofisi’nden çıkışı sırasında
da gazeteciler arasından ayrılarak kendimi aracının önüne
attım."
Radikal