TRT çalışanları Numan Kurtulmuş'a seslendi: Günahı olmayanlara bedel ödetmeyin! (Medyaradar/Özel)
TRT yönetiminin TRT Türk ve TRT Avaz Kanallarını birleştirme kararı almasının ardından işsiz kalan 96 çalışan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a mektup gönderdi.
TRT Yönetiminin TRT Türk ve TRT Avaz Kanallarını birleştirme kararı
almasından sonra TRT Türk bünyesinde ve programlarında yıllardır
çalışan 96 kişi 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle işsiz kalıyor.
İşten çıkarılacak olan çalışanlar TRT'nin bağlı olduğu Başbakan
Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a bir mektupla seslendiler.
İşte o mektup:
Sayın Başbakan Yardımcısı,
Biz; kimi bir yıl, kimi onlarca yıl TRT servisleriyle TRT
binalarına gelip, TRT’nin cihaz, mekan ve imkanlarını kullanmış
editör, sunucu, montajcı olarak devletimize hizmet vermiş 96
çalışan idik.
28 Aralık Pazartesi günü içimizden bazı arkadaşlara gayriresmî
olarak “TRT Türk’ün kapatılacak olmasından dolayı işimize son
verildiği” söylendi.
Onlarca yıl hizmet etmiş personellerin kulağına bir dedikodu gibi
gelen bu olayı kimi kısım amirlerimiz doğruladı, kimi amirlerimiz
ise uyarılarımız üzerine araştırarak edindiği bilgiyi bizimle
paylaştı ve kurumdan ayrılmamız gerektiğini belirttiler.
Kuruma başvuruda bulunup işe alınan personellerden sadece “işe
giriş belgeleri ve banka hesap numaraları” isteniyor. İşe
başladıktan sonra maaşı düzenli yatan ve kendisini yıllarca TRT
çalışanı zanneden personelin ne “program üzerinden” tanımından ne
“grafik” tanımından ne de “şirket personeli” tanımından haberi
oluyor. Ta ki işten çıkarıldığımızı öğrenip araştırıncaya
kadar.
Aramızda yıllarca TRT’de çalıştığını zannedip, dün TRT ile hiç
ilgisinin olmadığını, tazminat hakkının bile bulunmadığını, tüm
yolların kapalı olduğunu öğrenen arkadaşlarımız var. Çalıştığı süre
boyunca Haber Dairesi’nde video montaj yapan arkadaşımız, işten
atıldığı gün TRT Türk’te yayınlanan ismini daha önce hiç duymadığı
bir programın sorumlusu olduğunu öğreniyor. 96 personelin büyük
bölümünün bu şekilde istihdam edildiğini öğrendik. Dün
öğrendiğimiz, yıllarca “program üzerinden çalıştırma” formülü ile
TRT’ye eleman alınması adaletsiz ya da illegal bir olay idiyse
neden bu kadar zaman ne devletin müfettişleri ne de biz bunu
anlayamadık? İllegal bir yöntem ise neden bu kadar alçaltıcı,
adab-ı muaşerete, iş ahlakına ve kanunlarına aykırı ve
kıymetsizleştirilerek gönderildik?
İşten çıkarıldığını bir saat önce öğrenen ve tazminat dahil tüm
yolları kapalı olan 96 kişi eğer özel sektörde olsaydı liyakat esas
alınır, 2 hafta önce haber verilir, hakkı olan tüm tazminatları
verilir; işten çıkarılan personel bu tazminatlarla yeni bir iş
buluncaya kadar ailesini geçindirebilirdi. Kanun koyucuların
koyduğu iş kanunlarına, kanun koyucuların yönetimindeki bir kurumun
tek bir maddesini uygulamamasını anlayamıyoruz. Kışın ortasında,
bir kuruş tazminat bile vermeden, liyakate ve işe sadakate
bakılmadan, işten çıkarıldığına dair tek bir belge verilmeden,
resmi kanalla tebliğ edilmeden, birkaç saat önce üstelik dudak
kenarlarıyla işten çıkarılmamız hepimizin inancını sarsmış,
insanlığımızdan utandırmış, umutlarımızı yok etmiş, onurumuzu
incitmiş, varlığımızı değersizleştirmiş, bizi ailemizin yüzüne
bakamaz hâle getirmiştir.
Hiçbir bağımızın olmadığını yıllar sonra dün öğrendiğimiz TRT’nin
Genel Müdürü Sayın Şenol Göka, Hürriyet gazetesinin internet
sitesine verdiği beyanatta TRT Türk’ün sadece 33 çalışanının
bulunduğunu belirterek, “Hizmet alımı ile çalışan bu 33
arkadaşımızı da yeniden kurumumuzda göreve başlatacağız” demiştir.
Yerel televizyon kanallarının bile 50’nin üzerinde çalışanının
bulunduğu ülkemizde, devletimizin kanalının 33 kişi ile
dönmeyeceğini herkes tahmin edebilir. Bahsi geçen sayı ise toplamda
147’dir.
Genel Müdürlük makamının kapılarının görüşme talebimize kapalı
olması nedeniyle size ulaşmak istedik. Tüm hukuk yollarının kapalı
olması nedeniyle vicdanınıza seslenelim istedik. İşten çıkarılan 96
arkadaşımızdan bir kısmının olmadığı toplantıda çok sayıda
arkadaşımız zat-ı âlinizin adalet duygusuna güvendiğini, kul
hakkını üstün tuttuğunuza inandıklarını ve hatta bildiklerini
söylemeleri üzerine mektup yazma kararı aldık.
Sizden ricamız konunun güvendiğiniz arkadaşlarınız tarafından
araştırılması; varsa bir günah, günahı olmayanlara bedel
ödetilmesine izin verilmemesidir. Hizmet alımı ile çalışan 33
kişinin yaptığı işten farklı işler yapmadığımızı, bizlerin de en az
onlar kadar verilecek haklardan yararlanmamız gerektiğine
inanıyoruz.
Vicdanınıza, adalet duygunuza güvenimiz tamdır; karar size ait
olursa son karara saygımız olacaktır.
Saygılarımızla, arz ediyoruz.
MEDYARADAR/ÖZEL