Rakamlar üzerine kurulu bir hayatın varken güzellik yarışmasına katılmak nereden çıktı?
“Çocukluk hayalimdi” gibi bir klişem yok. Hayatta her zaman kendime hedefler koymayı seviyorum. Bunlar için çalışmak, çabalamak benim için kıymetli. Yüksek lisansa girdim, İngilizce eğitimimi tamamladım, kendi giyim markamı kurdum, sonra “Deneyim kazanmak adına bir şeyler daha yapmalıyım” dedim ve ‘Miss Turkey’ye başvurdum.
Ablan da 2010’da Türkiye dördüncü güzeli seçilmişti. Yarışmaya katılmanda onun etkisi oldu mu?
Annem ve ablam hep “Katılmalısın” diyorlardı. Yarışmaya eğitimimi tamamladıktan sonra donanımlı bir şekilde gelmek istediğim için biraz bekledim.
Miss Turkey birinciliğini bekliyor muydun?
Ablamın ve annemin gözünden bakınca kesinlikle dereceye gireceğimi düşünüyordum. Ama kamp sürecinde özgüvenim konusunda biraz eksikliklerim olduğunu gördüm. Kamptan çıktığım anda hepsi tamamlanmıştı.
Yarışmaya girme amacın neydi? “Güzelim, tescilleneyim” mi dedin? Yoksa ünlü olmak için basamak olarak mı gördün?
Bu taç bana verilmiş bir görev. Önce kendiminkini, sonra çevremdeki ve daha sonra da tanımadığım insanların hayatlarını değiştirmek için verilmiş bir ödül. Ayrıca Dünya Güzellik Yarışması’nda ülkemi en iyi şekilde temsil edecek olmak kalbimi sıcacık hissettiriyor. Bu bile benim başvuru formunu doldurmam için yeterli oldu.